Küresel oligarklar, doların sahipleri, yeni bir düzeni hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bunun için dünyayı virüsle terbiye etmeye çalışıyorlar. Olay ne yazık ki, virüs değil ekonomi…
Bu nasıl bir virüs ki, adrese teslim yayılıyor. Genelkurmay başkanları, sağlık bakanları, hükümet başkanları hedef oluyor. Olay bu yönüyle de, çok ilginç…
Müslümanların kıblesi Kabe, kapatıldı.
Camiler kapatıldı.
Cum’a namazları yasaklandı.
Nasıl bir virüs ki, orduların yapamadığını yapıyor. Avrupa neredeyse karantina altında ama ABD, avrupadaki üslerine daha fazla asker gönderiyor. Üstelik hiç birinde maske yok.
Kendinizi virüs etrafında oluşturulmuş yapay rüzgara kaptırmayın, bir süre, komplo teorilerine kulak verin. ABD, olağanüstü önlemler alıyor görüntüsü veriyor. Vallahi yalan, virüsün kaynağı ABD, bunu niye yapsınlar!
Adamların hayatı film, senaryo…
Yüzde 2 dahi öldürücü etkisi olmayan bir virüsle, dünya korkutuluyor. Daha fazla camiye gidin, zaten 18 yılda, AKP geleli camiler boşaldı. Şimdi üç beş ihtiyar da olmayacak. Sabah namazlarında camiler tamamen boş olacak.
İktidarın putu, Çamlıca Camisi boş kalacak!
Üstelik bu virüs sıcak havada yaşamaz iken Suud’a ne oluyor. Neden Kabe’yi kapattılar. Bu virüs oyununa karşı verilecek en güzel tepki, denilenin tam tersini yapmak. Maske üreticilerinin ne kadarı yandaş, bir araştırın.
Olay şu;
Dolar sahipleri, “milli paralarla ticaret” tezi devreye girince, doları korumak amacıyla harekete geçtiler. Yeni bir küresel soygun düzeni, inşa ettiler. Her şey bir senaryo etrafında gelişiyor. “Kağıt paradan virüs var” denilerek, yerine “sanal dolar” koyma amacındalar.
ABD’nin asıl sahipleri, doların sahipleridir. Bu şekilde Türkçe olarak, KİTABIN ORTASINDAN konuşalım ki, herkes anlasın!
Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) öncülüğünde, insanlara çip takılacak. Yani ineklere veterinerlerin taktığı çip, insanlara takılacak.
Kimliklere takılan çip az geldi, insanlara takılacak. İneklerin, keçilerin kulaklarına takılan çip, insanların deri altlarına takılacak.
Neden mi?
Virüs kaptığında, güya seni tedavi edecekler. Güya sağlık kuruluşları, anında harekete geçecekler. Ambulansı, çağırıyorsun gelmiyor ülkemizde. Çünkü trafikten gelemiyor. Bunlar işin masal tarafı… Doların sahipleri, 7 milyar insanı, inek yerine koyup sağmak istiyor. Dolarla sağmıştı, şimdi dijital dolarla sağma amacında.
Kulaklarda afe edersiniz, deride çip olunca, olmayan hastalıkları da sende var edecek, ilaçlarını satacaklar. ABD’de düzenin alt üst olma görüntüsüne aldanmayın, sanmayın bu iş içinde değiller. Doların asıl sahipleri, İngiltere orjinli yahudilerdir.
Kendi içlerindeki kavgadan, birbirlerini de sarsacaklar tabi. Bu virüsten, popüler bir liderin ölümünü bekliyorum, ben şahsen. Dünyayı daha da korkutmaları lazım. Gözden çıkardıkları birini “kurban” edebilirler.
Trump gibiler kendilerine dikkat etsinler!
Virüs, iyi bir bahane!..
Başından beri ısrarla söylediğim “bu virüs, bir demo virüstür” tezimi de, tekrar edeyim.
Yani kopan fırtına, dünyadaki “savaş”, tahtı sallanan dolardan kaynaklanıyor. Haydar Hoca, dünyayı bu kadar mı salladı?
Ya, ne sanıyorsunuz!
Teziyle küresel düzenin altını üstüne getirdi. Dolar’ı, Amerikan ordusu kolluyordu. Dünyanın en iyi silahları, ve en güçlü ordusu, Dolar’ı korumayı başaramadı. Azerbaycanlı ilim adamı, Prof.Dr. Dünyamali Veliyev, “orduların yapamadığını Haydar Hoca yaptı” diye, boşuna demedi.
Bizim sıkıntımız, cahile laf anlatamamak!
Okumuş bazı cahiller, söylediklerimizi tekrar ediyorlar, Haydar Baş ismini gizleyerek. Sonra bize, “neden sürekli ‘Haydar Baş’ diyorsunuz” diyorlar. Sizler, neden hiç Haydar Baş demiyorsunuz!
Asıl sorulması gereken bu…
“ABD, hegemonyası yıkıldı!”.
İyi de, kim yıktı koçum!
Onu söylemiyor, yesinler sizin “aydın, stratejist” kimliklerinizi, önce insan kimliği kazanın!
Benim burada yazdığımı bile çalıp, iri kanallarda, satıyorlar.
Utanmaz herifler!
Nasıl olsa üzerimize örtülmüş bir “yok say” perdesi var.
Neyse değmez!
Bütün gelişmeler, doları koruma uğruna ABD’nin yaptığı çılgınlıktan başka bir şey değil. Görünen ABD’yi kastetmedim…
Çin, bir anda korkup şehirleri karantinaya alınca oyuna geldi(ya da oyuna, oyunla cevap verdi). İtalya, 60 milyonu karantina altına alınca oyuna geldi. Suud, Kabe’yi karantinaya alınca, kukla olduğunu kanıtladı.
O çölde, mümkün mü Korona’nın yaşaması…
Bizimkiler, para dağıtılacağını duyunca, “bizde de var” diye tuz alıp koşarak, ellerinde ne kalite hıyar olduğunu gösterdiler. Halbuki Korona, epeydir ülkemizde var. İnsanlar bunun farkında değil. Daha doğrusu, kimse farkında değil.
Grip olarak atlatıp, iyileştiler.
Çin, büyük bir devlet, bence her şeyin farkındaydı, büyük bir zaferle çıkmak, onun da işine geldi. Şimdi Çin’i nasıl durduracağını ABD düşünsün. 25/01/2020 tarihli, “Çin’i yarasalar durdurabilir mi” başlıklı yazımda, “Çin’i ABD durduramaz, ancak yavaşlatabilir” demiştim.
Sözün özü şu;
Doların sahipleri dünyayı hapishaneye çevirip, insanlara çip takıp evlerine mahkum edip, ABD’yi/Pentagon’u başına “gardiyan” olarak dikmek istiyor. Ülkeler, kurulan küresel düzene teslim olurlarsa, her şeylerini kaybedecekler. Dinlerini, kültürlerini ve kaynaklarını…
Buna karşı dururlarsa, kaybettiklerini de kazanacaklar. Kaybetmeleri için; DSÖ’ye, NATO’ya, kısacası ABD’ye uyacaklar. Karşı koymak içinse, Prof.Dr. Haydar Baş’a tutunacaklar.
Yani Baş Hoca’nın, “milli para-milli paralarla ticaret” tezini hayata geçirecekler. Çin başta olmak üzere BRICS bunu yapıyor. Savaş bundan dolayı var. Akıllı virüsün yol haritasına Rusya’dan da geçmesi gerekiyor.
Rusya, “virüs” oyununa düşmedi, bu yüzden Rusya’ya özel bir tezgah kapısında bekliyor. Petrolün varil fiyatı 15 dolara düşürülerek, Rusya vurulacak. Suud, ABD emrini yerine getirme uğruna, kendi kafasına sıkıyor.
Her gün bir prens, kurşuna diziliyor, kızgın çöllerde. Buna rağmen “diktatör” damgası yemiyorlar. Neyse.
Kim ne derse desin!
Dolar, öyle bir “Haydar tokadı” yedi ki, bir daha doğrulamaz.
Türkiye’de insanlar, trene bakar gibi sadece izliyor. Babacan’a kredi verecekler de, karnımız doyacak! Babacan’a kredi verirler ama bu kez Bağdat yerine, İstanbul bombalanır. Buna razı mısınız!
AKP ile Bağdat bombalandı, Gelecek-Deva ile İstanbul bombalanır!
Virüsten girdik, bak nerden çıktık!
“Virüse bak” oyununa gelmeyin!