Kaybedeceksiniz!

Hâkim, Yazar Faraç Foda’yı öldüren katile sorar:
— Neden Faraç Foda’ya suikast düzenleyip öldürdünüz?
Suçlu: — Çünkü kâfir.
Hâkim: — Onun kâfir olduğunu nereden anladın?
Suçlu: — Onun kitabından.
Hâkim: — Hangi kitabından anladın kâfir olduğunu?
Suçlu: — Ben okuma yazma bilmiyorum.

 

Bu örneği neden verdim?
Çünkü okumadıkları, hatta okumaya cesaret bile edemedikleri kitaplar hakkında ahkâm kesiyorlar. Dileyen okur, dileyen okumaz… Ama okuyan değişecek belki; işte bu yüzden okumaya cesaretleri yok.

Şimdi yol arkadaşları Mustafa Balbay’ları, Fatih Altaylı’ları okusunlar. Balbay her gün Meltem TV ekranlarının baş konuğu, Fatih Altaylı’yı da hapiste ziyaret ediyorlar. Oysa bu iki isim, geçmişte Prof. Dr. Haydar Baş için demediklerini bırakmamıştı. Ama bu kafalara göre bu iki isim, Yusuf Karaca’dan daha kıymetli!

Ben kimim? 35 yıl Haydar Baş’ın yanında olmuş, hocamın ifadesiyle “verilen bütün görevleri bihakkın yerine getirmiş” ve son olarak “hayatımı yaz” dediği için hayatını yazmış biriyim. Haydar Hoca’nın hayatını yazan Yusuf Karaca, Meltem TV’den, Mesaj Gazetesi’nden atılır… Ama Haydar Hoca’ya düşman olan isimler Meltem TV ekranlarında boy gösterirler.

Bunlara göre ben yanlış yaptım.

Söyleyin hele; Haydar Baş’ın emrini yerine getirdiğim için mi yanlış yaptım?

Haydar Baş bana hayatını yaz dediği için haşa sümme haşa Haydar Baş mı yanlış yaptı veya bana yazdırdığı için mi yanlış yaptı? Hatta Balbay ve Altaylı doğruydu da Haydar Hoca mı yanlıştı?

Ne diyorsunuz?

Asıl sorulması gereken şu:
Yusuf Karaca neden Yeni Mesaj’da yazmıyor? Neden Meltem TV’de konuşmuyor? Haydar Baş hayattayken “Yusuf’u okuyun” derken, beni ekranlarda, gazetede tutarken, şimdi neden yokum?

Cevabı basit: Çünkü ben bugün yürüdükleri yola, o gün itiraz ettim. “Yanlış yapıyorsunuz, Haydar Baş’ın yoluna muhalif yürüyorsunuz” dedim. Bunun için beni ve benim gibi birçok arkadaşımı attılar. Şimdi pişkin pişkin “neden bizimle değilsiniz” diyorlar. Asıl siz neden Haydar Baş çizgisinde değilsiniz?

Bu kitabı Meltem TV’nin müdürüne, “Bunu televizyon olarak siz basın, sizin olsun, hiç bir şey istemiyorum yeter ki birlik beraberlik olsun, muhabbet olsun…” dediğimde, bana “önce Hüseyin Baş’ın elini öp” dedi. Ufuk bu kadar…

Benim Hüseyin Baş’la şahsi bir problemim yok. Ama o, benimle sorunluysa ne yapabilirim? Talimatıyla partiden, gazeteden, televizyondan atılıyorsam elimden ne gelir? Üstelik ne kadar diyalog kurmaya çalıştıysam olmadı. Keşke Mustafa Balbay kadar, Fatih Altaylı kadar, Özgür Özel ve İmamoğlu kadar değerim olsaydı… Ama yok.

Hüseyin Baş’a “benden sonra partinin/hareketin başına geç” demedi hocam, ama bana “hayatımı yaz” dedi. Ne yapalım şimdi? Birine yap demediği halde yaptığı herşey hak oluyor, diğeri hocamın bizzat istediğini yaptığı için yazdığı kitap bile batıl oluyor!

Kıymetli Hüseyin Baş’ın en büyük şanssızlığı, etrafındaki kraldan fazla kralcı tiplerdir. Yoksa kardeşimin böyle basitliklerle uğraştığını sanmam. Bir tanesi, bana olan kiniyle koltuk kapmış,  şimdi sosyal medyada kendine yakışanı yapıp diyet ödüyor.

Haydar Baş davasına gönül vermiş insanların, Haydar Baş’ı “lider”, kurumlarının başındakileri “genel başkan” ya da “müdür” görmeleri gerekirdi. Hocamdan sonra lider tutanları ben ikna edemem. İsteyen baskan görür, isteyen kutbul aktap… Ama gürültüye, iftiraya gerek yok. Hakikatten korkmayın. “Hakikate Adanmış Hayat”ı okuyun. Okuyun da kendinize gelin, biz hangi mücadelenin içinden geliyoruz diye düşünün. Biz nereye aitiz diye akledin.

Gelip geçici kavgalara değil, Haydar Baş’ın davasında birlik olmaya bakalım. Fitneye, fesada feda etmeyelim hakikati. “Üçüncü yol” diyenlerin “yeni vizyon” dedikleri şey, Haydar Baş’ın yolu değil. Bunu anlamak için 14 Nisan 2020’den önceki fotoğrafa, ekrana, gazeteye bakmak yeterli.

Hem insanları atıyor, uzaklaştırıyor, onlara selam vereni bile aforoz ediyorlar; hem de “neden bizimle değilsiniz” diye soruyorlar. Çünkü kimse onlara “Haydar Hoca ile neden değilsiniz?” demiyor. “Haydar Baş” dedikçe, yüzlerinin rengi değişiyor adamların.

Ben sizinle savaşmıyorum; eski arkadaşlarım olduğunuz için uyarıyorum. Ama siz benimle değil, aslında Haydar Hoca ile savaşıyorsunuz. Haydar Baş’la savaşan kimsenin kazandığını görmedim. Siz de kaybedeceksiniz!

Haydar Baş’ı tutan abat olur, tutmayan berbat olur. 

 

Kaybedeceksiniz!
Başa dön