Ülkenin adeta bir tek gündemi vardı son günlerde; o da şike yasası. Şike yasası olmasın demiyorum olsun, ancak bütün bu yaşananları ibretle izliyoruz. Sessiz sedasız Kıbrıs, batan Yunanistan'a ve AB'ye hediye ediliyor, cari açık yüz milyarı aşıyor, İran ve Rusya Küreciğe kurulacak ABD radarını vuracağını söylüyor ama gündem değişmiyor.Bir Cumhurbaşkanımız olduğunu da bu vesile ile gördük; on yıllık AKP iktidarı o kadar yasa çıkardı ki neredeyse bunların hiç biri milletin menfaatine olmamasına rağmen; bunlar milletin çıkarlarına uygun değil diyen bir Cumhurbaşkanı duymadık. AKP'li vekilin dediği gibi "işler X şahıslara dokununca işler değişiyormuş."Daha önce bu iktidarın çıkardığı mevcut Şike yasasını, iktidar değiştirmek istedi ama Sayın Gül suç ve ceza arasında denge olmadığını fark etmiş! Bu yasayı onaylamadı ve AKP-Çankaya arasındaki taşlarda yerinden oynadı.AKP iktidarının yaptığı bir yasa altı ay yaşıyormuş, acaba yapacakları yeni Anayasa kaç ay yaşar göreceğiz. Dahası Sayın Gül'ün Meclis tarafından gönderilen yasaları da okuyup imzaladığını bu vesile ile duymuş oluyoruz, şahsen ben artık okunmadan imzalandığını düşünüyordum. Sayın Gül beni bağışlasın eğer bu yasaları okuyup imzalıyorsa:Çıkarılan maden yasalarıyla ülkenin kaynaklarının ecnebilere peşkeş çekilmesini nasıl onayladı?Irak'ta çıkarılan petrol yasasıyla, ülkemizde çıkarılan maden ve petrol yasaları ile içerik olarak kelimesi kelimesine aynı; Irak İşgal edildi onlar için normal ama Türkiye işgalde edilmedi öğle ise nasıl aynı şekilde yasalaştı?Zinayı ülkemizde neden yasalaştırdı? Neden "Bu bizim ülkemiz için uygun bir yasa değil geleneğimize, kültürümüze aykırı bunu Meclis'e iade ediyorum" diyerek bir tavır koymadı?Vakıflar yasası adıyla çıkarılan bir yasa ile bu devlete millete ait gayrimenkuller ecnebi vakıflarına aktarıldı. Yine Sayın Gül'de çıt yok, yandaş basın tarafından görmezden gelinen binlerce eser elimizden çıktı.Mayınlı arazilerin temizlenme karşılığında elli yıllığına İsrailli bir firmaya kiralanmasının yasalaştığı günlerde Sayın Cumhurbaşkanı'nın adeta varlığını unutmuştuk. Neyse ki o zaman Anayasadan döndü dönmeseydi şuan Suriye-Türkiye sınırı arasında İsrail olacaktı, olacak provokasyonları düşünmek bile istemiyorum.Ülke topraklarının yabancılara satılması yasalaştığında yine Sayın Gül hiç ortada gözükmüyordu. "Bu ülkenin her karış toprağı şehit kanıyla sulanmıştır mukaddestir satamazsınız buna müsaade etmem, Meclis'e geri gönderiyorum" diyen bir Cumhurbaşkanı'na o kadar hasret kaldık ki, şike yasasında kendi gelecekleri için, bu kadar tartışmaların olması insanı kahrediyor.Ülke topraklarının yabancılara satışı, yer altı ve yer üstü kaynaklarının peşkeş çekilmesi, Egemenliğin devri, tahkim ve tahdit yasalarının kabul edilmesi, ikiz yasalarının kabulü, komşu ülkelere karşı ülkeyi saldırı ve radar üssü yaparak hedef yapmak suçlarının hiç birisi için bir ceza yoktur. Çünkü Vatana İhanet Yasası'nı bu iktidar işbaşına geldiği ilk yıl kaldırmıştı.Kısaca Maçı satmanın cezası 132 yıl, ama ülkeyi satmanın bir cezası yoktur.
Maçı satmanın cezası 132 yıl, ama ülkeyi satmanın bir cezası yok