Anzak kale çıkarması

Çanakkale Kara Savaşlarının yıl dönümü dolayısıyla, düzenlenen etkinlikleri izledik.

Atalarımız yedi düvele karşı büyük bir savaş vermiş ve Çanakkale’yi geçilmez yapmışlardı.

Ne için?

Vatan toprağını korumak ve üzerinde ezanı eksik etmemek, Türk’ün bayrağını sonsuza dek dalgalandırmak için.

Aradan bir asır bile geçmeden, Çanakkale’de Anzaklar kutlama ve ayin yapıyorlar. Bayrakları dalgalanıyor üstelik konuk değiller ev sahibi olarak bulunuyorlar.

Nasıl mı oluyor?

AKP iktidarı toprak satışının önündeki kanuni engelleri kaldırdıktan sonra Anzaklar da toprak satın alıyor ve bayraklarını dikiyorlar. Üstelik Avustralya Cumhurbaşkanı Gillard, bu ayin ve kutlamalara bizzat katılıyor ve bizim yetkililerimiz ise bu ülkenin misafiri olarak burada bulunuyorlar. Adamlara helal olsun, atalarının yolunda hiç sapmadan ilerliyorlar. O günün şartlarında gerçekleştiremediklerini bugün gerçekleştirmiş oluyorlar.

Demek ki top ve tüfekle ele geçirilemeyen vatan toprakları seçimle iş başına gelmiş bir iktidarın elinde savaşsız, maliyetsiz elde edile biliyormuş. Müslümanları siyasetin dışında tutan zihniyetler, herhalde bu sonuçlar sorunsuz elde edilsin diye siyasetten Allah’a sığınmışlardır!

Siyasetin ne suçu olabilir ki? Kiminin elinde vatan kurtarırken, AKP elinde ise toprak satışına ve kilise açılışına dönüşebiliyor.

Gelibolu’da şehitlerimizin bulunduğu yerde, çanların çalınması ve ayinlerin yapılması Çanakkale’nin geçilmesi değil de nedir?

Geçmeseler bunlar olmazdı veya geçselerdi daha ne olabilirdi?

Yapılan ayinler; yerli hainler tarafından canlı olarak ekranlarda yayınlanıyor ve satılmış yorumcular tarafından seksen milyonluk Türk halkına yediriliyordu.

Anzaklar Türk askerlerini nasıl katlettiklerini kendi ülkelerinden anlatıp üzerine romanlar ve hikâyeler yazılırken, bizim ülkemizde ise bazı kendini bilmezler tarafından; bu yamyam sürüsünün şehit olduğu iddia edilmiştir. Bugün ise “Suriye’ye müdahale eden askerlerimiz, öldüğünde şehit olacaktır” diyen şakirtleri gördük. Yani bunların inancı ecnebiyle birlikte Müslümanları katledenleri şehit sayıyor.

Bugün de değişen hiçbir şey yoktur maalesef, doğuda gelen şehitlerimiz bu grubun basın yayın kuruluşlarında haber değeri bile taşımazken, Anzakların ne kadar insancıl olduğundan söz ediliyor, buralarda ne işlerinin olduğu ise hiç gündem dahi edilmiyor.

Ülkemizde ecnebi denince ağzının suyu akan o kadar yalaka ve aşağılık kompleksi olan yazar-çizer var ki, bunlar bu milletin yüz karasıdırlar. “Nerede bir hıyar bulur, tuz alır koşarlar” bunların gönül dünyalarında Türk ve Müslüman her zaman suçludur. Bu sebeple utanmasalar Anzakların Çanakkale’ye pikniğe geldiğini anlatıp “Barbar Türklerin” onları katlettiğini iddia edecekler.

Çocuk iken sürekli okuduğum bir Çanakkale şiiri vardı: “Dur yolcu! Bilmeden gelip geçtiğin bu yer/ bir devrin battığı yerdir/Eğil de kulak ver/Bu sessiz, sakin yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir.”

Vatan kalbinin attığı yer olan Çanakkale’de gezip dolaşmak dahi, abdestsiz olmamalıdır. Hal böyle iken; Kur’an’ın kendilerine “necis” dediği gayrimüslimlerin, şehitlerin üzerinde ayin yapmaları, buralarda üstsüz, başsız dolaşmaları ve uygunsuz davranışları şehitlerimizin kemiğini sızlatmıştır.

Çanakkale çıkarması, Anzak kale çıkarması olarak devam ediyor değişen şey ise yetkililerimiz ve tepkisiz milletimizdir.

Anzak kale çıkarması

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön