Özgür Suriye Ordusu’nun veya Özgür Haçlı Ordusu’nun lideri, Amerika tarafından değiştirilerek bir Hıristiyan getirildi.
İsabetli olmuştur, Haçlı ordusunun başında bir Hıristiyan olması gerekirken bir Müslüman vardı. Şimdi olması gereken yapılmıştır. Darısı bizim başımıza…
Türkiye’de, Özgür Suriye Ordusu diye isimlendirilen Amerika’nın Türkiye üzerinden örgütlediği “Özgür Haçlı Ordusu” Esat yönetimini deviremedi. Onca yardım ve desteğe rağmen Esat yerinden oynatılamadı. Ellerinde çok üstün silahlar bile işe yaramadı.
Bu da gösteriyor ki birlik, beraberlikten daha güçlü bir silah yoktur. Demokrasi ve özgürlük adı altında örgütlenen Haçlı sürülerinin sunduğu “Arap Baharı” Suriye halkı tarafından, “Haçlı Baharı” olarak algılanmış ve karşılık bulmamıştır.
Lider değişikliğine giderek sonuç alacaklarını sanıyorlar ama nafile, asla başaramayacaklar. Bugüne kadar tekbir ve salâvatlar eşliğinde katliamlar gerçekleştiren bu canilerin gerçek yüzleri, Suriye halkı tarafından anlaşılmıştır. İnşallah Türk halkı da bu oyunları zamanında fark eder ve geleceğine kasteden yabancı elleri kesip yok eder.
Batının diktatör dediği Esat’ı Suriye halkı bağrına basmış Irak ve Libya haklarının düştüğü duruma düşmemiş, tabi bu halkların maruz kaldığı, sonucu da yaşamamışladır. Bugün yüz binlerce insanı mülteci durumuna düşmüş olsa bile, Suriye Haçlıya mezar olacaktır. Ne acıdır ki binlerce yıl Haçlıya karşı duran Türk milleti AKP sayesinde, Haçlının yanında ve destekçisi olmuştur.
İran yetkililerinin dediği gibi bu işten en zararlı ülke Türkiye olmuştur. Sınır ticareti bitmiş, esnaf kepenleri kapatmış, okulları tatil yapmış, öğrenci ve öğretmenler eğitime ara vermiş, sığınmacıların maliyeti miyarları aşmış durumda. Tüm komşularını kaybetmiş, Rusya ve İran’ın ise açık hedefi haline gelmiştir.
İktidarın çok istediği tampon bölge oluşmuş durumda, hem de Türkiye’nin toprakları içinde. Sınırdan halk geri çekilmekte ve kaçmaktadır artık, can ve mal güvenliği kalmamış, ”üç saatte Şam’a girecekler” büyük bir suskunluğa gömülmüşler.
İçeriye düşen şarapnel ve bomba parçaları karşısında Başbakan susmuş, Cumhurbaşkanı konuşuyor. Bari tüm bu gelişmelerden ve kayıplardan sonra aklımızı başımıza devşirip, hatalarımızdan dönsek, hesaba katılmadığımızı fark edip kullanıldığımız anlasak ama bunun yerine “neden bizi kullanmaktan vazgeçtiler “deyip üzülüyoruz.
Amerika keşke BOP’un başkanını da değiştirse, bunun başına da bir Hıristiyan getirse ne kadar iyi olur. Belki BOP’un başında bir Hıristiyan görürse insanımız ayıkır ve bu Amerikan projesinin Büyük İsrail Projesi olduğunun farkına varır.
Bu sayede büyük devlet olmak yerine, büyük şehir olmayı kafaya koyan bu iktidarın neye hizmet ettiğini anlar. Üniter yapıya sahip bir devletin sistemini “ne idüğü belirsiz” bir sistemle eyaletlere bölmez, Diyarbakır’ı BOP’ un yıldızı yapanların ne yapmak istediklerini kavrar.
Ya da, yirmi iki İslam ülkesinin haritalarının ve rejimlerinin değiştirilmesi projesinde (BOP); figüran, eş başkan, taşeron olanların Müslüman görünüp, bilinmelerinin bu oyunun bir kuralı olduğunun farkına varırlar.
Amerika Suriye konusunda da çamura saplanmıştır. Türkiye’yi hesaba katmayarak hareket emesi bence stratejik ortağı AKP’yi sildiğini gösteriyor. Bu da BOP’un Eş başkanlığı görevinin de, Erdoğan’dan alınacağı anlamına geliyor.
BOP görevini kabul etmeyen Hüsnü Mübarek şimdi parmaklıklar içerisinde can çekişiyor. Bizce Erdoğan bu görevi layıkıyla yerine getirmiştir, ama görevi verenler öyle söylüyor mu, bilemeyiz yakında göreceğiz.