Bu başlığa bakıp “öyle şey olur mu?” demeyin. Olur, hatta oldu bile. Olmaz dediğimiz nice şeyler, oldu bu ülkede… Hele AKP yaparda olmaz mı? Hem de, bal gibi olur!
Lise yıllarımda iken, ülkemizde kitap evleri adı altında dini görünümlü faaliyetler vardı. O günün şartlarında bunların dış destekli olabileceği aklımıza gelmezdi.
İhtilal yeni olmuş, ama mantar gibi kitap evleri… Hem de “İslami” kitap evleri! Bıyıkları usturaya verilmiş, sakalları göbeklerinde gençler. Alışılmamış garip tiplerde sarıklı ve cübbeliler… Bu günkü Suriyeli isyancılara çok benziyorlar.
Okunan kitapların, söylemlerin ana teması devlet düşmanlığı. Söylem şu “Kâfir devlet yıkılacak elbet.” Evren paşa ihtilal yapmış ama bu söylem içerisinde kitap evleri. Ne cesaret?
Şimdi Mısır’da iktidar olan “Müslüman Kardeşler”, o zaman çocuk yaşta gençlere idol olarak tanıtılıyordu. Bizler bunların nasıl insanlar olacağını merak eder, “acaba melek sınıfından mı?” diye düşünürdük. Bu gün alıyoruz hepsinin “Amerikan meleği” olduklarını…
“Suriye’de Esat taraftarlarının katli vaciptir. Kadın, çoluk, çocuk, yaşlı, genç demeden hepsini yok etmek caizdir. Şayet suçsuzlarsa zaten Allah onları Cennetine sokar” diyen Yusuf el Kardavi o zamanlar adeta peygamber olarak tanıtılmıştı.
Tabii bizim ülkemizde de aynı yıllarda halife ve mücahit olarak tanıtılanlar da yok değildi. Bunlarda farklı şeyler söylemiyordu: “Bu devlet kâfir…”
Yahu kardeşim devlet nasıl Müslüman olsun? Oruç tutmaz, namaz kılmaz, hacca gitmez, kelime-i şahadet getirmez! “E nasıl Müslüman olacak?” dediğimiz zaman, alınan cevap şuydu “İslami devlet olacak.”
O gün dinsiz dedikleri devleti bu gün ele geçirdiler. Hani devlet dinsizdi, madem dinsiz, niye ele geçirdiniz? Tabi ele geçince devlet dinli oldu, “İslami” oldu!
Devlet İslami oluyor da, icraatlar İslami(!) olmaz mı? İcraatları da İslami oldu!
Zina, yüzlerce yıldır bu ülkede suçtu. Devlet ele geçince, zina “cübbeli zina”ya dönüştü. Hatta sarıklı ve şalvarlı zina!
Artık icraatlar İslami oldu demiştik ya… Yolsuzluklar bile “İslami yolsuzluk” sayılır oldu! Adam çalıyor ama Allah rızası için çalıyor, İslam için çalıyor! Yoksa başkası çalacak!
Bu sadece ülkemizde değil, tüm İslam coğrafyasında böyledir. İslami terör dedikleri teröristler bu gün Suriye’de Haçlı adına Müslüman kesiyor. Ama keserken tekbir getiriyorlar! Teröristin İslami olanı da böyleymiş, adamlar tekbirsiz kesmiyor!
İslami parti veya İslami iktidar ise, eğer tekbirlerle kilise açıyorsa İslami oluyor!
Bu kadar mı? Elbette hayır… Haçlı ile birlikte olup Müslüman katliamı yapmak, İsrail’e kalkan olmak ve bu uğurda ülkeyi tehlikeye atmak… Tüm bunları yaparken de İslam’ı dilden düşürmemek… Hatta bu icraatların Allah’ın emri olduğunu iddia etmek… Bunun fetih ya da cihat olduğuna, milleti ikna etmek İslami parti olmanın kuralları…
Bu kafaya göre, NATO bile İslami oluyor. NATO’ya “kahraman NATO” veya “Gazi NATO” adları verilirse, hiç şaşmayın. Ya da Patriotlara “Mücahit Patriot” denirse…
Ha bu arada bir rüya ile bu insanlardan ayrılmıştım. Hep kafama takılırdı, “yahu bu insanlar din, İslam dedikleri halde neden bu kadar nursuzlar?” diye. Çok geçmeden rüyama girdiler. Rüyam da camide kıbleye durmuş namaz kılıyorum, bu arkadaşlar beni kıbleden başka yöne çevirmeye çalışıyor. İşaret açıktı, kestim tüm alakamı.
Kestikten sonra da o gün bu gün hayatımız bunlarla mücadele ile geçiyor. Ne diyorlardı o zaman?
“Bu devlet kâfir, yıkılması gerek…”
Sorardım: Peki devleti yıkmasak olmaz mı?
– Olmaz! İslami devlet kuracağız.