Bir okurum bana ulaşmaya çalışmış, söyleyeceği önemli şeyler varmış… Telefonum çaldı açtım… Filan “tanıdığınızdan numaranızı aldım” diyerek söze başladı. Hal, hatır ettikten sonra bana “Yusuf bey! Siz Müslüman bir insansınız, bu kadar eleştiri size yakışıyor mu?” dedi.
Neden? Dedim “Müslüman’a dilsiz şeytanlık mı yakışıyor?”
Uzun uzun dinledikten sonra yaptığım konuşmayı buradan siz kıymetli okurlarıma aktarmak istiyorum.
Doğru buyurdunuz ben Müslüman’ım. Allah bize Müslüman olma şerefini bahşetti. O’na ne kadar şükretsek az… Şükrümüzü eda edebilmek için şeytanları taşlamak gerekir.
Üstelik ben iki bin sekiz yılından beri Hac’ca gitmiyorum. Dolayısıyla şeytanı da taşlamıyorum dört yıldır. Eee… Memlekette şeytan da çok, taş atmayıp ne yapacağım? Şeytanı taşlamak için sizce Mina’ya gitmeme gerek var mı? Ülkede bu kadar şeytan varken…
Ha sen eğer, diyorsan şeytanı taşlama, o başka… Ama bunu da demeye hakkın yok. Madem Müslüman’ım, şeytanı taşlarım… Buna kimse karışamaz.
Bak şimdi, biri diyor ki, “Allah’ı kabul iman, resulü kabul kemal” yani iman etmek için Allah’a inanmak yetiyor. O’nun son peygamberi olan Hazreti Muhammed’i kabul etmek de şart değil.
Hatta Yahudi ve Hıristiyanlar kendi dinlerinde kalarak Hz. İsa’yı ve Hz. Musa’yı kabul etmeleri durumunda iman etmiş sayılır. E çüş yani…
Şimdi bunu diyeni taşlamam, Müslüman olmamın gereği değil midir? Bu söze karşılık susmak veya tepkisiz olmak imanı olan birine yakışır mı?
Üstelik sadece bunu da söylemiyor. “Örtünmek farz değil, teferruat… Yahudi ve Hıristiyanlar için Kuran’da kötüleyici ayetler var. Bunlar bugün için geçersizdir… Üç büyük din vardır… Daha neler söyledi, neler…
Allah kitabında “Allah katında din İslam’dır” buyuruyor. Şeytan ise “Allah’ın dini üç” diyor… Üç diyen şeytanı taşlamam niye dokunur sana?
Yine diyorsun ki, memlekete kilise açanlara karşı eleştiri getirme. Bunlar çok İslami bir parti! …İşte sorun da şeytanın “İslami” görünmesinde. Açılan kiliseler, domuz etinin serbestliği, zinanın suç olmaktan çıkması bunlar İslami öyle mi?
Ülke kaynaklarının satışı… Toprakların satışı… Köprülerin, oto yolların satışı… Bütün bunlar da size göre İslami mi? Hazreti Peygamberin böyle bir İslam’ı yoktur.
Hendek Savaşı, Müslümanların yağma edilen malları için yapılmıştı. Bugün Peygamber hayatta olsa, bunları yapanlara karşı yine savaş açardı?
Bir Yahudi işyerine uğrayan Müslüman bir hanıma tuzak kurar. Kadının oturacağı koltuğa, yapışkan bir madde koyarak, kadıncağız ayağa kalktığında üstü açılır. Bunu haber alan efendimiz Yahudilere harp ilan eder.
İşte Müslümanların Peygamberinin tavrı bu… Peki, O’na bağlı bir Müslüman’ın tavrı ne olmalı?
Irak’ta Nur bacının haykırışlarını duymayanların peygamberi Hz. Muhammed olabilir mi? Üstelik bu kadına tecavüz eden Amerikan askerlerine dua edenleri eleştirmek, Müslüman olmanın gereği değil midir?
Ülkemiz ecnebi oyunları ile bölünüp, parçalanırken adına süreç veya açılım diyerek, her gün bebek katili haberlerini sessizce dinlemek ve olanları içine sindirmek, bir Müslüman için söz konusu olabilir mi?
Şimdi okur kardeşim! Gönül verdiğin parti veya hocan mı yanlış yolda, onları eleştiren ben mi? Hâlbuki beni araştırıp, eleştireceğine bu eylemlerin sahiplerine ulaşsan, konuşsan daha iyi olmaz mı?
Onlara “neden Amerika ve İsrail ile aynı saftasınız? Niçin ülkemizin bölünmesi için, süreç adı verilen oyunlara alet oluyorsunuz? Neden ülke kaynaklarını ecnebilere satıyorsunuz? Neden İsrail gibi bir ülkeye kalkan oldunuz?” diye sormuyorsun.
Sen de taşla… Şeytanı taşlamak imandır.