Dalton Beşlisi…

Dünya da halkı siyasiler tarafından bu kadar kandırılan ve aptal yerine konan başka bir millet var mı? Sanmıyorum. Olsa bile, bir sömürge ülkesi veya kukla yönetime sahip bir ülke olabilir. Senegal gibi…

Neden Senegal dediğimi merak edenler olabilir. Mısır’da İslam ülkeleri ilişkiler toplantısı yapıldı malum… Bu toplantıda Senegal Dışişleri Bakanı Mali’yi işgal ettiği için Fransa’ya teşekkür etti. Gerçi bizimkiler de Irak’ı işgal eden Amerikan askerlerine dua ve teşekkür etmişlerdi.

Ben de diyorum “bayram değil seyran değil” Sayın Başbakan Senegal’e niye gitti? BOP eş başkanı olarak işgal edilen Müslüman ülkeleri, diğer Müslüman ülke temsilcilerinin nasıl karşılamasının eğitimi veriliyormuş meğer!

Ne kadar acı bir durum… Mısır’da toplantı yapılıyor. Bu toplantının adı İslam ülkeleri ilişkiler toplantısı (İİT). Olması gereken, İslam ülkeleri arasında bir istişare toplantısı… Aralarındaki varsa sorunların konuşularak çözüme kavuşacağı bir toplantı.

Kardeşlik bunu gerektiriyor. En azından toplantının adı İslam ile başladığı için bu olması gerekir. Ama böyle mi oluyor? Maalesef… Çoğu kukla hükümetler… Böyle olunca da Amerika ve İsrail’in menfaatleri doğrultusunda açıklamalar yapılıyor.

Suriye konusunda isyancılar destekleniyor, Mali Fransa’nın malı kabul ediliyor. Müdahale etmesi de doğal karşılanıyor. Hem de adı İslam olan, açılışı Kur’an tilaveti ile başlayan bir toplantıda. Üstelik bir de utanmadan, Müslümanların içinde bulunduğu durumun sorumlusu değilmişler gibi, pişkince suçlu arıyorlar.

Ne İsrail saldırısı kınanıyor bu toplantılarda, ne de işgal ve isyanların sorumluları konuşuluyor. Şimdi Esat, bundan önce de Kaddafi ve Saddam sorunların kaynağı olarak gösterilmişti. Demokrasi için bu diktatörlerin gitmesi gerektiği, kukla liderlerin dillerinde papağan gibi tekrarlanmıştı.

Kaddafi ve Saddam gitti bu ülkelere demokrasi geldi!

Demokrasi geldikten sonra ise, bir türlü yüzleri gülmedi. Her gün kan ve gözyaşı bu halkların artık kaderi oldu. İslam ülkeleri ilişkiler toplantısında bunlar konuşuluyor mu? Hayır.

“Bu ülkelere demokrasi geldi ama petrolleri gitti. Bu işte bir yanlışlık yok mu? Irak fiilen bölündü, petrolleri batıya akıyor. Libya petrolleri Amerika ve Fransa tarafından paylaşıldı. Böyle demokrasi olmaz olsun…” diyebiliyorlar mı? Yine hayır.

* * *

Şimdi konu başlığımıza ve kandırılan millet konusuna dönelim…

Sayın Başbakan “Bizi AB’ye almazsanız, Şanghay Beşlisi’ne gireriz…” diyor. Sanki Şanghay Beşlisi’ne alınıyoruz da “Bak gireriz ha…” deniyor. O kadar komik bir siyaset ki, bize bütün dünya gülüyor.

Yahu siz AB’ye girme adına, bu ülkenin kimyasını bozdunuz, bu iş için bir bakanlık bile kurdunuz. Girdik diye o kadar bayramlar yaptınız, kendinizi “Avrupa Fatihi” ilan ettiniz. Bunlar hep yalan mıydı? Yalan olduğunu biz biliyoruz da inancı ve itikadı ipotekli olanlar anlasın diye soruyoruz.

Türkiye’nin Şanghay Beşlisi’ne girmesine gerek yok, zaten bir beşli içinde… Amerika, İsrail, Arabistan, Katar ve Türkiye’den oluşan beşli… Dalton kardeşler çetesi gibi. Bunlar da Dalton Beşlisi herhalde…

Dalton Beşlisi’nin önceliği İslam ülkelerine demokrasi götürmek. Demokrasi Müslümanların, kaynakları ise küresel beylerin…

Dalton Beşlisi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön