Yazılarımı takip edip, sosyal medyada paylaşan bir okurum "Çok güzel yazılar yazıyorsunuz. Okuyor, paylaşıyorum. Ancak Haydar Baş'ı çok övüyorsunuz. Niçin Haydar Baş?" diye bir mesaj göndermiş. Niçin sorusuna cevap vereyim:Çünkü Haydar Baş, çare?Çünkü Haydar Baş, çözümün adı ve adresi?Türk milletinin kurtuluş şifresi Haydar Baş'ta?Batı'nın Türk milletine "çözüm" diye sunduğu zehrin, panzehiri Haydar Baş?Ortada bir sorun varsa, çareden niçin söz edilmesin?Hastalık varsa, şifadan neden bahsetmeyelim?Türk milletine içirilen ayrılık zehirlerinin, panzehiri "Haydar Baş" ise neden onu yazmaktan bigâne kalalım.Hem de herkes onu gizlerken?Yok sayarken?Görmezden gelirken?Biz onu değil köşemize, kabul buyurursa, kalbimize ve ruhumuza yazdık. Herkesin onu gizlemesi, onun ne kadar milli bir kimlik olduğunu gösterir. Dün herkes mandacılardan yana olsaydı, Atatürk gizli kalır, mücadelesi heba olurdu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet de olmazdı.O, Alevi-Sünni demedi. Bir milletin varlık savaşını "Ya İstiklal, Ya Ölüm" kararlılığıyla sürdürdü. Atatürk şanslıydı, etrafındaki mandacılara rağmen "Bağımsız Türkiye" sevdalısı bir halk vardı. Bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın yanında sırtını dayadığı Ehl-i Beyt ve yüz binleri var. Bu yüz binler milyonlar olmak zorunda?Çünkü Türk Milleti'nin karşı karşıya kaldığı "kumpas" çok büyük ve tehlike içeride? Çünkü Türk milleti "ılımlı İslam" projesi ile ölüm uykusuna yatırıldı. Türk milletinin cellâtları, Türk milletine "kurtarıcı" diye tanıtıldı. Ayrılık nasıl "çözüm" olabilir?Baş terörist, baş müzakereci olmuş. Daha ne olsun? Daha ne olmalı ki, adına "felaket" diyelim?Parçalanma daha nasıl bir şey ki, ona karşı çıkalım?Daha ne yaşamalıyız ki "eyvah ülke gitti" diyelim?Bugün yaşadığımız her şeyi, 25-30 yıl önceden görüp söyleyen; söylemekle kalmayıp, otuz yıldır yollara düşen, doğru dürüst uyumayan, evinde çoluk çocuğuyla sefa sürmeyen, varını yoğunu bu yola koyan bir insandan, nasıl söz etmeyelim?Hem de bunu bildiğimiz halde, gördüğümüz ve duyduğumuz halde?Ateşler içinde yanan bir Türkiye'den söz edeceğiz ama ateşi söndürecek sudan bahsetmeyeceğiz!..Ateşler içerisinde yanan "Şirin" ülkesine su taşıma uğruna, dağlar delen Ferhat'ı görmeyeceğiz!Olacak şey mi?Üstelik de dağları tırnaklarıyla delen Ferhat'ı?Şirin'i uğruna destanlar yazan Ferhat'ı?Yazarlar Haydar Baş'ı yazmalı?Şairler "Haydar Baş" demeli?Aleviler, Sünniler; Kürtler, Lazlar, Çerkezler, kısaca Türk milletinin tüm fertleri "Haydar Baş" demeli?Niçin mi?Türk milletinin tüm evlatlarını ayırım yapmadan, "bir eli yağda, bir eli balda" olacak şekilde hayat sürmelerini teminat altına alan "Milli Ekonomi Modeli" projesi ve "Milli Devlet-Sosyal Devlet" tezi ile zengin yapmayı noter taahhüdü ile garanti eden lider o dur da ondan?Milli Ekonomi Modeli ile Rusya parlamentosunda ağırlanan, Türk bilim adamıdır. Rusya'yı yazdığı ekonomi modeli ile kendine hayran bırakan O? "Haydarizm" diye dünyaya adını altın harflerle yazdıran ve iktisadın babalarına el öptüren Türkoğlu Türk, odur.Kapitalizm ve Sosyalizm'i çöp tenekesine atan, iktisadın tanımını ve tarifini değiştiren, iktisat devrimcisi Haydar Baş'tır. "Kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız" tezini ilmî olarak çürüterek "kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı" tezini geliştiren ve bunun matematiğini çıkaran, ispatlayan ilim adamı odur.Amerika'nın " ılımlı İslam" projesine karşılık, Ehl-i Beyt İslam'ı tezini ortaya koyan odur. Aleviler, bu ülkede "Aleviyim" demekten korkuyorken, Sayın Baş, on iki imamın hayatını kaleme alarak, yüzlerce Ehl-i Beyt kurultayı düzenledi. Ehl-i Beyt Üniversitesi açılmasını istedi."Esad Şii'dir, onunla savaşmak gerekir" diyen şalvar-cübbe veya çul-çaput efendilere "Şiiler Müslüman'dır ve onları öldürmek isteyenler Müslüman olamaz" diyerek, ABD hesaplarını ülkemiz içinde bozan Haydar Baş'tır.Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı soğuk savaş ilan edenlere "Atatürk Müslüman, dindar, Seyyid ve Bektaşi dedesidir" diyerek, yüz yıllık İngiliz oyununu bozan Haydar Baş'tır.Onun bir elinde Türk bayrağı, bir elinde Ehl-i Beyt bayrağı var.Onun bir omzunda vatan, bir omzunda İslam var.O, hem Hünkâr Hacı Bektaş'ın, hem Atatürk'ün misyonuna sahip?O, bir yandan devleti fabrika ayarlarına geri döndürerek, yeniden Atatürk'ün Cumhuriyeti yapmaya çalışıyor. Öbür taraftan, Müslüman Türk'ü Hacı Bektaş terbiye ayarlarına çekerek, Ehl-i Beyt gemisine taşımaya çalışıyor.Kısaca o Haydar Baş'tır, o Baş Türk'tür.Okurumun "yüzünüz sağa mı bakıyor, sola mı?" diye ikinci bir soru olmuştu. Haydar Baş'ın yüzü sadece sağa, sola, öne, arkaya bakmıyor, tüm kâinata bakıyor. O, Türkiye Cumhuriyeti'ni kâinat devleti yapmayı hedefliyor. Tüm kâinat Haydar Baş'ın kapsama alanındadır. Çünkü O "Gök kubbe çadırım, güneş bayrağım" diyen Oğuz Kağan'ın torunu, Peygamber Aleyhisselam'ın ümmeti, Ali'nin Şia'sı, Mustafa Kemal'in askeridir.Yazarlar onu yazdıkça görevlerini, gizledikçe de gaflet ve ihanetlerini sergilemiş olurlar. Biz de görevimizi yapıyoruz.
Niçin Haydar Baş?