Bu iktidarın en iyi becerdiği iş; bence akıl karıştırmak, gündem değiştirmek. Ortada üç şehit var. Bu beyler, şehit olayına konuşma yasağı koymakla kalmayıp, hemen Validebağ'a cami senaryosunu devreye soktular. Gündem birden değişti. Böylelikle Camiye karşı çıkanların dinsizliği(!), Üsküdar'da cami satan ak(!) belediyenin de ak'lığı tescillenmiş oldu!"Üsküdar'a gider iken aldı da bir deniz" rezaleti unutuldu. Şehitler gündemden düştü. Ateş sadece düştüğü evleri yaktı. İktidar "durmak yok yakmaya devam" dercesine "süreç" ipine yeniden sarıldı. Yani askerler silahsız bir şekilde çarşıda gezerlerken, enselerinde vurulsalar bile "süreç" demeye devam edecekler. Çünkü "süreç" dedikleri bu zaten?PKK öldürecek, devlet susacak!Vatandaş susturulacak!Şehit cenazeleri, vatandaştan arındırılacak!Şehit cenazeleri karşısında tepki gösterenler "kan emiciler" diye suçlanacaklar. "Hani analar ağlamayacaktı" diyenler olursa, süreci sabote etmekle suçlanacaklar.PKK aklanacak "ak" PKK olacak ve ölümler PKK'ya mal edilemeyecek!Teröriste "Vandal" denilecek!Yakıp yıktıkları yanlarına kâr kalacak!Neden? Çünkü "süreç" bunu gerektiriyor!"PKK ben yaptım" dese bile 'yok canım PKK yapmamıştır'. Yaptım diyenler resmi(!) PKK değil. Bunlar PKK'nın alt kolu, yan kolu…" falan filan tarzı açıklamaların hepsi, "süreç" zırvaları…Aslında yaşanan her şey "süreç"?Bu iktidarın varlığı bile süreç!Türk milletinin ve devletinin tasfiye süreci? Büyük İsrail için, topraklarımızın bir bölümünün, taşeron bir örgüte devri süreci? Askerlerin ve orduların etkisizleştirilme süreci?Düzenlemelerle ellerinin ve kollarının bağlanmaları süreci?Şehit edilen askerler için bile Genelkurmay başka, İçişleri Bakanı başka konuşuyor. Genelkurmay "öldürenler PKK'lı" derken, İçişleri Bakanı "yüzleri kapalı kişiler" diyor. Terörist diyemiyor. Süreç ya!..Asker öldürenlere "terörist" diyemiyorlar ama anlaşamadıkları eski ortakları yolsuzluk iddialarında bulundu diye "terörist" ilan edebiliyorlar. Adı adaletle başlayan iktidarın, adaleti katline bakın!* * *İktidar demek istiyor ki; "Kim ne derse desin süreç sürecek. Öcalan'ı İmralı'da bahçeli bir odaya çıkartacağız (Bahçeli odaya geçti bile). Sonra, istediği sekreterleri vereceğiz. İsterse evlendireceğiz. İleride bir villaya çıkartacağız. Ülkenin bir bölümünü ona vereceğiz. Türkiye'nin doğusu İmralı adasında idare edilecek". Eve çıkana kadar tabi? Çıktıktan sonra, belki Ak Saray'da ona da bir yer verilir elbet!Yaşananları böyle anlıyoruz.Bitmedi!İmralı'da iken akıllı telefonlarla örgüt elemanlarına, istediği kadar mesaj atacak!Özel İmralı paketleri çıkacak. "Günde 50 bin sms, sınırsız konuşma İmralı'ya bedava" paketi gibi mesela!Yetişemediği yerde sekreterler mesaj atacak. PKK'nın; alt, üst,yan, arka, resmi(!), gayri resmi, tüm birimlerine!.. Hatta kendilerini "mayın eşeği" kabul edenlere bile…Kısaca telefon Apo'nun elinin altında olacak. İster Karayılan'la görüşecek, ister ak-yılanla!..Kimse karışamaz!Görüntülü de konuşabilir!Özerklik ilan edilmiş ilçelere "Kaymakam", illere "Valiler" atayacak!İstediği korucuları direklere astıracak!Bazen "şirinlik" yapıp, polis ve asker kurtaracak!"Süreç" mevkidaşını hepten ayakaltı etmek olmaz değil mi!Onun da havaya ihtiyacı var!"Kan dökülmüyor birkaç aydır, daha ne istiyorsunuz" diyebilmeliler!Baş terörist ve "baş müzakereci" görevleri, birlikte icra edilecek!Bir süreçte iki koltuk taşınmaz ama "süreç" bir koltukta iki karpuz taşımayı gerektiriyorsa, taşınacak!Kimileri bir koltukta, iki, üç hatta beş "makam" taşıyor!Ne olmuş sanki!Neticede her şey "süreç" için!"Süreç" iktidar garantisinde!..Beyazsaray garantisini de unutmayalım!Obama Türkiye'ye geldiğinde, süreci yakından takip ettiğini söylemişti. Yani sürecin böylesi küresel ve bir "üst akıl" boyutu da var!O yüzden, "süreç"e giren iktidar, her BOP'u yiyecek. Üç değil, üç yüz şehit olsun bir günde, yine de fark etmez. Onca şehidin altında "süreç" yine sağ çıkar!İktidar devrilir "süreç"e bir şey olmaz. Garantisi o kadar BOP'tan yani!"Üst akıl" böyle bir şey işte!"Üst akıl" emrinde olanlar, kime "üst akıl" verilmiş, hemen anlarlar. Filanda "üst akıl var" diye hava atarlar. Fakat kendileri o "üst" akla, acayip bir teslimiyet gösterirler Bir telefonla, "terörist" dedikleriyle kanka olurlar. Kapalı sınırlar, bir anda açılıverir. "Sınırlarımızı kullandırmayı zaten biz teklif ettik" diyede kuyruğu dik tutmaya çalışırlar.Oysa hepsinin üst akılları ortak!Beraber yürüdükleri yol da ortak!Çığırdıkları türküler…"Aynı yoldan geçmişiz biz/ Aynı sudan içmişiz biz" türküleri boşuna seslendirilmedi. Cami ile pis işleri örtmeye çalışıyorlar. Gündem değiştirmek, akıl karıştırmak, bunların işi olmalı. Hazreti Peygamber ibadet maksadıyla açılmamış camiyi "Mescid-i Dırar" addderek yıkmıştır. Önce Üsküdar'da sattıkları camilerin bi hesabını versinler. Ama nerdee…Neyse, son söz süreçle ilgili olsun!Süreçte 'üst akıl' ABD!Kimse bunu örtmeye çalışarak suret-i hak'tan görünmeye çalışmasın.
Süreçte 'üst akıl' ABD!