İngiliz Müslümanı'nın Atatürk'le sorunu var

Dün saat dokuzu beş geçe, Atatürk'e saygı duruşu ile Türkiye çakıldı adeta. Yaşlısı genci olduğu yerde kıpırdamadan bir dakika bekledi. Beklemeyenlerde vardı, tek tük de olsa. Araç sahipleri kornalarla eşlik etti. Trafikte yeşil yandığı halde, hareket etmediler.İnsanlar görüyor, ülkenin uçurumun kenarında olduğunu. İktidarın, geleceğini müstevlilerin siyasi emellerine hizmette gördüğünün, farkındalar artık. Türk'ten Öcalan'ların iktidara verdiği "mühlet" ile yaşamanın kabul edilemez olduğunu herkes anlıyor artık.* * * Ata'nın ölüm yıl dönümünde, ona yapılan saygısızlıkların haddi hesabı yok. Birisi hükümete yakınlığı ile bilinen bir rektör diğeri, çakma fesli tarihçi!..Ha, ezan okurken ulumayı kendine huy edinmiş ak itleri de unutmamak lazım. Yazar kadrosunun yarısının "Ermeni" ve " İslamcı dönme" olduğu iddia edilen, şafakgillerde nefret korosunda yerlerini almışlardı.Rektör efendi; Türkiye'nin ilk diyalogcusu, Papa'ya ilk mektup yazan kişi,  Anzaklar'ın "şehit" olduğunu iddia eden ve Papaz dostu olmuş Said Nursi'den nakille; Ata'nın "deccal" olduğunu ima ediyor. Hâlbuki deccal; ümmetin içinde "Müslüman" görünerek, Müslümanları Hıristiyan rıhtımına taşıyan "âlim" kılıklı diyalogcu tipler olduğu, bizzat Peygamber hadislerinde ifade edilir. Atatürk; İngiliz'le savaşan, Said ise İngiliz'in bizimle savaşması için Çanakkale'ye getirilen Anzaklar'a "bir nevi şehit" diyen kişi… "Deccal" olan İngiliz'le savaşan mı, yoksa ölmüş Hıristiyanlara "şehit diyen mi? Takdirlerinize bırakıyorum. İngiliz'in kurduğu cemaat'in başı herhalde, İngiliz'le savaşana ölüm gününde rahmet okumaz. İşin burasında değiliz.* * *Atatürk'e düşman olanların Nakşî ve Nurcu tipler olduğunu dikkat çekmek isterim. Samimi dindarın bunlarla ve bunların düşünceleriyle alakası yoktur. Atatürk'ün bunlarla mücadelesi de İslam'a karşı bir mücadele değildi. Atatürk, İslam'a değil, İslam örtüsü altına girmiş  "kripto" ecnebilere karşı mücadele vermiş.PKK'nın etkisi altına sokulmuş kürt ne ise bunların etkisine girmiş Müslümanların durumu da aynı maalesef. Prof. Dr. Haydar Baş'ın üç yılda beri Atatürk'ün Seyyit ve hafız olduğunu meydanlarda haykırması, ne kadar da stratejik. Haydar Hoca, Müslüman'ı İngiliz fitnesinden kurtarmaya çalışan, gerçek bir alim ve Ehl-i Beyt Müslüman'ıdır. Türkiye'de Müslümanlar'ı, İngiliz Müslüman'ı olmak yerine, Türk ve Ehl-i Beyt Müslüman'ı olmaya davet ediyor. Yeri gelmişken bu tespiti yapmamak, haksızlık olur.Türk ve Ehl-i Beyt Müslüman'ının Atatürk'le sorunu olmaz. Ama İngiliz Müslüman'ının Atatürk'le sorunu var. Kuyruk acısı var çünkü. İngilizlerin geldikleri gibi gitmeleri, onlara pek dokunuyor! * * *"Atatürk'ü sevmek zorunda mıyız?" diyor. Bu soruyu soranlar Obama'yı pek severler ama. Sevgi zorla olmaz.  Hainler ve cahiller Atatürk'ü  sevmezler. İstese de, sevemezler zaten.İngiliz Kraliyet ailesinin davetine hangi İslamcı gazete çağrılmıştı, bir araştırın derim. İngiliz kraliyet kütüphanesinde saklanan Rıza Nur'un iftiralarının mikro filmleri, İstanbul'da bir kahvede otururken, çakma tarihçiye veriliyor. O da bunları "belge" diye kamuoyuna sunuyor. Rıza Nur kadın olmak istediğini defalarca ifade etmiş bir hasta?"Belge" diye onları yayınlayan, ondan daha hasta olmalı!.."Saat dokuzu beş geçe Kenef'e gidin" diyerek Atatürk'e hakaret etmiş. Benim aklıma başka bir şey geldi: Saat dokuzu beş geçe, Kenef yerine ağzına yapsak!..* * *Aklıma rahmetli Cansız Hoca geldi!Bir gün muzip birisi Cansız Hoca'ya bir soru sorar, "Hocam, dünyanın her tarafını Kur'an sayfalarıyla doldursalar insanlar nereye def-i hacet yapacaklar" diye. Hoca manalı manalı baktıktan sonra, "nereye olacak oğlum elbet senin ağzına?" diye cevap verir.Keşke hayatta olsaydı rahmetli!Ağzına yapılacak kişi sayısı o kadar arttı ki ülkede!..

İngiliz Müslümanı'nın Atatürk'le sorunu var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön