AKP iktidarının ABD patentli "Ilımlı İslam Projesi", Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Kur'an ve Ehl-i Beyt İslam anlayışı karşısında kar gibi eriyor. Eridikçe, bu zihniyetin gizlediği haç ortaya çıkıyor. İslam'ı koltukları altına halı gibi serenler her geçen gün güç kaybediyorlar.Sağ sol farkı gözetmeden hemen her kesimden insan, "biz AKP'ye karşıyız, İslam'a değil. Eğer İslam'a ve Müslümanlığa karşı olsak, Haydar Baş gibi samimi bir dindara karşı oluruz" demeye başladılar. Bunu her cenahta görmek mümkün artık?Bu sonuç, bazılarını kudurtmaya başladı. * * * "İslam" diyerek Papa'ya, "milletim" diyerek Apo'ya koşanların, oynadıkları "din-iman" tiyatrosu sona ermeye başladıkça, cin çarpmışa dönüyorlar. Bu sebeple "ak" trollerini salmışlar ortalığa, 'tivit'letip, duruyorlar! Onları ne "kutsal sığınak" dedikleri Papa kurtarabilir, ne de kendilerini itibarını korumaya adadıkları Apo!..Papa ile Apo arasındaki BOP yolunda, yok olup gidecekler. Yol haritalarının ne kadar BOP'tan olduğu, yollarının sürekli Papa ve Apo kesişmelerinden belli!* * *Hal böyle iken "eceli gelmiş şeyin, cami duvarına şey etmesi" gibi laf atıp duruyorlar. Zekâ seviyesi sıfırın altında olan bu tiplere cevap dahi gereksiz? Ancak adet yerini bulsun!Cahiller Sayın Baş'ın diplomasını, aydınlar fikirlerini tartışır.Dünyanın en büyük iktisat profesörleri "sen bu ilmi nerden aldın" diyerek Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in elini öpmek için sıraya girerlerken, bu cahiller hala "sen bu diplomayı nerden aldın" diyorlar."O diplomayı nerden aldın?" diyen Kemal Gürüz'e Türk devletinin mahkemeleri en güzel cevabı vermişti. Böyle Gürüz'lü ve pürüzlü sorular sormak, hukuk duvarına çarptırır adamı, demedi demeyin!* * *Sizin yüreğiniz ve imanınız varsa eğer, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Sosyalizm ve Kapitalizmi çöpe atan Milli Ekonomi Modeli'ni konuşursunuz. Haydarizm'i tartışırsınız. İktisat tarihinin en büyük devrimcisini konuşursunuz.İnsanlığı yokluğa mahkûm eden, "kaynakların sınırlılığı" yalanına inandırarak 7 milyarı sömüren küresel çarklar, Haydar Baş'ın yazdığı bir tezle nasıl suçüstü oldu bunu konuşursunuz. * * *Ama nasip olmaz ki, sizler ancak Papa'yı, Vatikan'ı, Beyazsaray'ı, Brüksel'i, İmralı'yı ve Barzanistan'ı konuşursunuz. Milli olanı, bir Türk'e ait olanı konuşamazsınız.Bu merkezlerin "çözüm" dediğine,"çözüm" diyenler, ABD'siz ve AB'siz olmaz diyenler; "Ne AB, Ne ABD, Tam Bağımsız Türkiye" diyen ve partisinin adını "Bağımsız Türkiye" koyan, Haydar Baş'ı elbette anlayamazlar.* * *"Nisan yağmuru yılanın gözünü kör eder" demişler. Öyle bir Haydar Hoca yağmuru geliyor ki, onu durdurmaya bentler yetmeyecek. Barajlar, alttan gelen "İş Aş" baskısına dayanamayacak. Ve herkes "Haydar Baş" diyecek, bu bir rüya değil, hayal değil. Çünkü değil ülkemizdeki siyasiler, dünya siyaseti "Haydar Baş" diyor. Haydar Baş Bloğu oluştu. Görmüyor muyuz? Milli paralarla ticaret, Putin eliyle AKP iktidarının önüne konmadı mı? "Kahpe rüzgar" istediği yönden essin!* * *İlahi cilve…Kardeşlerinin hasetlerinde kuyuya attıkları Yusuf, Mısır'a sultan olmadı mı?Hz. Peygamber Mekke'den önce Medine'de iktidar olmadı mı?Allah ve Peygamberinin nasb ettiğini, üç beş kişi Sakife'de gizledi de ne oldu? Sonunda "Ali" diye kapısına gelip, yalvarmadılar mı?Tüm bu örnekler "ben siyaseti son nefes için yapıyorum" diyen şehit torunu Haydar Baş'ın yol haritası hükmündedir. * * *Kimisi yol haritasını Papa'dan ister, kimisi Allah'tan!Bu bir tercih meselesidir. Koltuk için "papaz cübbesi giyerim" diyen birinin yol haritasını Papa'nın çizmesi ne kadar normalse, "siyaseti son nefes için yapıyorum" diyen bir insanın yol haritasını Allah'ın çizmesi de o kadar normal.Keynes ve Malthus, kumarbaz ve papaz ikilisinin, "kaynaklar sınırlı" görüşü üzerine bina ettikleri Kapitalizmi, "kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı" tezi ile çöpe atanın Haydar Baş olması doğal değil mi?Doğal olmayan, kendilerine "Müslüman" diyen bazılarının Haydar Baş'a laf atan "hacı" kapitalistler olması…* * *Prof. Dr. Haydar Baş'ın Akçabat'ın tepesinde tencere fabrikası kurup, bölge insanına iş ve aş sahibi yapması, bunların eleştiri konusu… Bizlere "tencere satıyorlar" diye laf atıyorlar. Tencere satmak ayıp değil, günah değil. "Eritme" değil, "sıfırlama" değil.Bizim kutularımız da yok, sarraflarımız da…İktidarınızın kapitalizmin ileri karakolu haline getirdiği ülkemizde, en zor iş ticaret yapmak. En kolay ise rantla yaslanmak. Bu iktidarı destekleseydik paraya boğulurduk. Ama biz Ehl-i Beyt İslam'ını seçtik. Ilımlı İslam'ı reddettik. Vatan dedik.Tencere sattık, vatan satmadık!
Tencere sattık vatan satmadık!