Akşam Mustafa Reşit Sofuoğlu kardeşim aradı. Gecenin ilerleyen saatiydi. Sağ olsun, karşıya geçerken tencerelerimi getirmiş.Ne tenceresi demeyin!'Tencereci'yiz ya!..Oğlanla birlikte indik aşağıya?Kucakladık kolilerimizi, çıkardık yukarıya.Hanım, "ne de güzel kutuları kucaklamışsınız böyle, baba oğul?" demez mi?Sonra ekledi: "Elin kutularında dolar avro çıkar, bizimkilerde tencere!"Ozanlar karşılıklı atışırken ayak verilir ya, bu sözde bana verilmiş bir ayak oldu. Değerlendirmem lazım!Kutuların yıl dönümünde, evlerdeki kutu muhabbetlerine bakın siz!Evet, baba-oğul kutuları kucakladık!Ama o kutular içinde, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı yok. Ayakkabısı delik Recep Amca'nın veya madende boğulan işçi Hasan'ın da hakkı yok. Meydanlarda açıklanan ama vatandaşın cebi yerine, başkalarının kutularında çıkan, kişi başına düşen milli gelir de yok.Güzelim rengarenk tenceler var. Bu kutu, başka kutu!Getirenler başka, taşıyanlar başka? Herkesin kalbinde bir huzur ve mutluluk var. Huzursuzluk, muhabbetsizlik ve kasavet yok. İman var, helal kazancın mutluluğu ve aydınlığı var. Kutucular çıkmazdan evvel, bu ülkede "dindarım" diyen insanlar, haram helal bilirlerdi. "Gerçekti, hayal oldu!""Haram helal ver Allah'ım / Senin kulun yer Allah'ım" dercesine, yolsuzluğa "hırsızlık diyemeyiz" diyen "Kara" adamlarla tanışmadan önce, bir hassasiyet vardı insanımızda. Şimdi en sofusu bile "kim gelse çalacak!" diyerek, hırsızlığı bir güzel kabullenmiş görünüyor!Çalmaya, çırpmaya "devam" demeye, "istikrar" diyor. Belediye kapılarına "rüşvet alan da veren de melundur" hadisini asanlar, şimdi ranta "getirim", yolsuzluğa "bitirim" diyorlar. Kurdukları vakıflara belediye neredeyse rant borusu döşeyecek!Ya kendileri çalmadıkları halde çalanlara verdikleri desteklerle amel defterlerini hırsızlıkla dolduranlar? Onlara gerçekten acırım. Yazık!Bu kadar nasipsizlik, başka bir şey!Hiç kimse kendini yormasın!İnsanımızın önemli bir kesimi haramı ve helali aşmış görünüyor.Harama helale, tınlamıyor bile!Sakal göbekte, "haram", "helal" kelimeleri geçtiği an, suratı değişiyor. Ellerinden gelse, Kur'an'da hırsızlık ayetlerini devre dışı bırakacaklar. "Bu ayetler bizi bağlamaz! O günkü hırsızlar için geçerli" diyecekler nerdeyse!11 yıl her türlü yolsuzluğu gizleyip de bugün, "temiz" ayaklarına yatanlar, yazdıkları "barış" kitaplarında, "Yahudi ve Hıristiyanlar için Kur'an'da kötüleyici beyanlar var. Bu ayetler o günküler için geçerlidir" demediler mi?Diyalog yaptıkları Papaz ve Hahamları "kurtulmuş" addetmediler mi?İki eski ortaktan biri kalbimizi boşaltırken, öbürü cebimizi boşalttı. Şahıs olarak değil, zihniyet ve iktidar olarak demek istiyorum.Şahıslarının günahlarını alamam!Bunların günahları da alınacak gibi değil valla!Hani öyle böyle, alınacak gibi değil!Çökertir adamı!..Bir taraf Yahudi ve Hıristiyan'ı "kurtulmuş" gösterip "diyalog" diyerek imanımızda delikler açtı, öbür taraf soyma ve soyulmaya "güçlü irade" diyerek ceplerimizi boşalttırdı.İki ortak toplum ruhunda delikler açtılar, alimallah!Başkalaştırdılar güzelim toplumu.Türk milleti, Türk milleti olmaktan çıktı sanki!İsimleri; Ahmet, Mehmet ama "Müslüman mısın?" diye sormak zorunda kalıyoruz. Adları Murat, Gürkan olduğu halde "Türk müsün?" sorusunu yöneltiyoruz. Çünkü ismine bakıyorsun Müslüman Türk, görüşü ve düşüncesi oldukça yabancı!..Kıbrıs'ı konuşursun, Rum'dan yana?Doğuyu konuşursun, bölünmekten yana?İktidarı konuşursun, yolsuzluktan yana?Dini konuşursun, 'dinlerarası diyalog'tan yana?Vatikan'ı konuşursun Papa'dan yana?Velhasıl konuştuğun hiçbir konuda helalden yana, imandan yana, Türk'ten ve Müslüman'dan yana olduklarını göremezsin. Dilde "İslam" eksik olmaz, davranışta ecnebilik!Onun "İslam" dediğini, ara ki Kur'an'da bulasın!
Onun "İslam" dediğini, ara ki Kur'an'da bulasın!