Bizler Şah-Mat oynarken, asıl operasyonları görmüyoruz. Önceki günkü yazımda Operasyonun Şah'ı Türkiye'ye yapıldı demiştim. Türkiye'nin, hem PKK'nın Suriye kolu YPG ile hem de IŞİD ile anlaşarak, ancak askerlerini Süleyman Şah türbesinden çekebildiği, sır olmaktan çıktı artık.Türkiye, Barzanistan'ın ardından PKK'yı ve Suriye PKK'sını da tanımış oldu. Hükümet Süleyman Şah Türbesi'nin üzerinde bulunduğu toprak parçasını IŞİD'e bırakılarak, bir anlamda Güneydoğu'nun PKK'ya bırakılmasının provasını yaptı."Nerden Nereye"?Hayaldi gerçek oldu!"PKK ülkeyi terk edecek" dediler, asker toprağı terk etti!Hey gidi hey!..Sen bu hallere düşecek miydin Türkiye!* * *Sosyal medya üzerinde "ak"lar, Süleyman Şah sandukası etrafında dua eden asker resimleri paylaşıyorlar. Türbe bekleyen asker resimleri ve diz çöküp dua eden komutan resimleri paylaşarak bir şey demek istiyorlar.Bir kere daha "hey gidi hey" diyelim!Bir zamanlar "dinsiz asker" dedikleri, bu zihniyete göre asker "dindar" olmuştu artık!* * *Baraj altı olup, henüz iktidar sırasını bekledikleri yıllarda "dinsiz devlet, yıkılacak elbet" naraları atıyordu aynı zihniyet. Şimdi sormak lazım madem devlet "dinsiz", niye başına geçtiniz? Yahut "dinsiz" devletin yıkılması lazımdı, gidip İsrail ve Amerika'dan başlasaydınız, niye Türkiye'den başladınız?Bunlar işin numarasıydı tabi. Kılıfıydı. IŞİD'in İsrail dururken, Müslüman'la savaşması ne ise bu da aynı.* * *Devleti yıkma önünde engel askerdi o zamanlar. Askere operasyon iktidarlarının ilk yılında, ABD "Çuval"ı ile yapıldı. Asker; ABD "Çuval"ına sokulduktan sonra, "terbiye" işi bu iktidara bırakılmıştı.Allah var, iyi de "terbiye" etti!Zinayı suç olmaktan çıkaran terbiyesiz iktidar, iş, ABD adına "terbiye" etmeye gelince, terbiyeci kesildi başımıza. "Balyoz"larla dövdüler, "Çuval" içindeki askeri? * * * "Terbiye süreci" sona erince de; "Kandırıldık", "safmışız" numaralarına yattı.Sonunda süreç tamamlanmış ve asker istedikleri kıvama gelmişti. Gıkı çıkmıyordu artık. Sıra askerliğin tanımını, görevini ve eğitimini değiştirmeye gelmişti. Bir düzenleme ile o işi de hallediverdiler. Bölgenin korkutucu arslanı, sirk cambazlarının elinde oyuncak olmuştu. Bu sebeple artık, "asker dinsiz" demiyorlar. Askeri vesayetten de söz etmiyorlar. PKK ile savaşmayan asker, demek ki "demokrat" asker oluyormuş!* * *Hele PKK ile ortak operasyon yapıldıysa, asker ultra-demokrat oldu demektir!Kısacası asker "dindar" ve "demokrat" oldu ama bu defa asker olmaktan çıktı!Oysa askerin önceliği "dindar" veya "demokrat" olmak değil, vatanı korumaktır. Bu sebeple kışlaların önünde "önce vatan" yazar. "Önce Vatan" yerini, "önce iktidar" alınca "başarılı bir operasyonla" vatan toprağı terk ediliyormuş!* * *"Süleyman Şah'ta kutsallarımızı alıp geldik" diyenlerin, en kutsal olan vatan toprağını bırakıp kaçtıklarının keşke idrakinde olsalardı. Vatan olmazsa türbe de olmaz, cami de olmaz. Hatta namus ve şerefte olmaz.Askerlik bir ruh işidir. Asker olmak, askeri elbise giymekle olmaz. Tıpkı cübbe giyerek Müslüman olmanın mümkün olmayacağı gibi? Müslüman olmadan cübbe giyenler, eskiden İngiliz ajanlarıydılar. Şimdi de cübbeli çok İngiliz ajanı var.* * *Askerimiz artık "dindar" ve "ultra demokrat"!Vatan toprağını tümden terk etmeye hazır olun!Üzerinde ki kutsalları toplayıp bir yerde dua etmek, yeter bize!Gözlere Kur'an tutularak ülke satılıyor, ne yazık ki.
Askerimiz artık "dindar" ve "ultra demokrat"!