Bunu da gördük!Devletin Sarayı Dolmabahçe'de, İmralı bildirgesi okundu."On Emir" diye?Neden "On Emir" düşünmek lazım!Tahrif olmuş "Tevrat'ın On Emri" ile bir alakası var mı?Kimse ne ilgisi var demesin!* * *Çünkü pazarlık konusu olan topraklar, "vaat edilmiş topraklar". Taraflara bakıp da "Kürtlere Özerklik" filan zannetmesin. Olayın tarafı gibi görünenler işin kuklaları?Bu iktidarı da öyle kimse bizim taraf zannetmesin. Bu pazarlıkta bizim taraf yok. Bizden olanlar o masada bulunmuyorlar. Masada bulunanlar "hepsi Türk olmayanlar", "Türklükten istifa edenler" ve Türklüğe hakareti suç olmaktan çıkaranlar. Bir de tabi "Büyük İsrail" adına taşeronluk yapanlar.Davutoğlu Ahmet "süreç bu millete ait" diyor. Gayri meşru ilişkide doğan veled-i zina yatak sahibinindir. Kimse bu toplumun yüzde yüzüne, peydahladığını kakalayamaz, bunun altını çizelim.Şimdilik işi "Kürtlük" olarak lanse ediyorlar. "Kürtlere özgürlük" diye yutturuyorlar. "Bölgeye barış ve kardeşlik" diye kakalıyorlar. Şimdilik hazım sorunu yok görünüyor. Bir zamanlar Lawrence de "Araplara özgürlük" getirmişti!Bugün görüyoruz, ne kadar özgür olduklarını!* * *Zaten bu milletin başına bir çıkacak vardı. Onca yanlışı, onca ihaneti seyrettiği halde bile bile intihar edene kim ne yapabilir? Allah'ın yardımı bile şarta bağlı. Kul kös kös uyusun, Allah da ona yardım etsin! Yok, öyle bir şey? İntihar edene namaz bile caiz değil.İntihar eden bir milletin namazı kılınmaz!Toplu halde intihar ediyor bu toplum. Topraklarını "müzakere" adı altında devreden bir iktidara "bi daha, bi daha" diyen bir halktan ne olur! "Bi daha, bi daha" sürünür. Sürünmekle kalmaz. Namusunu, izzet ve şerefini kaybeder.* * *Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, şahsi menfaatlerini terör örgütünün amaçlarıyla birleştirmiş ise buna "dur" diyecek halktır. Devletin kurum ve kuruluşlarıdır.Var mı böyle bir alamet?Yok.Üstelik terör örgütünün bu kaçıncı silah bırakması? Buna nasıl inanılır? Silahları bırakıp sınırların ötesine çekilecek dediler. Ne oldu? Şehirleri teslim aldılar. Şehirlerde tutsak edilen asker ve polisler oldu. Hem Allah var, bu konuda terör örgütü daha dürüst!Okunan bildirge açık? PKK "ben silahı bırakıyorum" demiyor ki. "Benim şartlarım şunlar şunlar" diyor. AKP ve yandaşları bunu PKK silah bıraktı şeklinde aktarıyor. Hem bugünkü konuma silahla gelen bir örgüt, niye silah bıraksın, akıl var mantık var. Onlarca defa açıklama yaptılar "silah bırakmayacağız" diye.Habur'da teröristler "ne affı, af isteyen yok" dediği halde, "ayarlanmış" hâkimler "Yaz kızım! Bunların pişman olduklarını gözlerinden okuyorum" demişlerdi. Ben de bu iktidar ve yandaşlarının halka yalan söylediklerini gözlerinden okuyorum.* * *İşte aynen böyle!Devletin kalbinde "on emir" okunuyor, bu emirlerin hiç birinde silah bırakılacak denilmiyor ama "Öcalan'dan barış çağrısı" diye haberler manşetten veriliyor. Yahu bu adam 40 bin insanı "barış" diye diye katletti bre embesiller!IŞİD'in "İslam" demesi ne ise PKK'nın "barış" demesi de aynı şey. Şimdi buna bir de AKP iktidarını eklemek lazım. AKP iktidarı silah bırakmaktan söz ediyorsa biliniz ki askerin silah bırakması çok yakın. Hele hele Öcalan'a bağırıp çağırıyorlarsa, Öcalan'ın çıkması yakın demektir.Onca muhalefet partisi bu "İç Güvenlik Yasası" çıkmamalı derken, hiç kale almayan iktidar, Öcalan deyince yeniden görüşülür mesajı verdi. İmralı kanun oldu bu ülkede. Devletin başı yaptılar. Eskiden devletin başı Köşk'tü, şimdi İmralı!Demek Köşk'ü boşuna lağvetmemişler!* * *Yeni Türkiye böyle bir şey!6666 emir kesmemiş bunları, "Üç din", "çok din" deyip durmuşlardı!Şimdi üstüne bir "on emir" ilave ettiler!Öcalan'ın On Emri'nin Sözde Tevrat'ın On Emri ile ilgisi yok sanmayın.Öcalan'ın sözde özgürlük istediği toprakların, 'Vaad Edilmiş Topraklar'la ilgisi yoksa, Öcalan bildirgesinin Tevrat'ın On Emri ile de alakası yoktur!Ben bu topraklarda, tesadüflere inanmam!Hele de;Büyük İsrail'i kuran projenin eş başkanı içeriden biri iken?Bütün yollar Büyük İsrail'e çıkarken?Adım adım yükselen Büyük İsrail İnşaatı'nın yüklenici ve taşeron firmaları bu kadar uyum içindeyken ve bölünmeye koro halinde "şans" derlerken, kimse bizden tesadüflere inanmamızı beklemesin.
Tevratın On Emri Öcalanın On Emri