Üç kişi bir hırsızlığa çıksa?Yani böyle bir şey yok ta!Diyelim ki var!Hikâye değil mi?Hayal dünyanızı zorlayın işte!Üç kişiden ikisi ortak, biri gözlemci olsa?İki ortaktan birisi de bu işin başı olsa? "Usta" olsa veya "reis"?Yahut "başkan", hepsi olabilir!Çıraklık ve kalfalık dönemlerini başarıyla tamamlamış "usta" olması, daha akla yatkın bence!* * *Neyse biz hikâyeye geçelim:Üç kafadar bir soyguna çıkmış olsunlar!Nereyi soysunlar?Şöyle küçük bir soygun olsun!Bir tanecik banka olsun!Öyle merkez bankası filan olacak değil ya, yahut koskoca bir ülkeyi soyacak halleri yok ya!Biz küçük bir soygun olduğunu düşünelim!Bir bankacık kadar!* * *Besmele çekip işe giriyorlar!Buda nerden çıktı diyeceksiniz!Hırsızlar Müslüman!Soyuyorlar ama ağızları dualı!Allah için çaldıklarını söylüyorlar. Çalıp hayır işlerinde kullanacaklarmış!Besmelesiz soyguna çıkmıyorlar, anlayacağınız!Gözetleyen "besmeleli soygun"a "sevap" ve hatta "hizmet" gözüyle bakıyor üçü de. İki ortak öyle götürüyorlar ki malı, gözcünün gözü kalıyor. Neyse "hizmet" deyip içine baskı uyguluyor. "Vicdan" baskısı!Böylelikle vicdanlı hırsız oluyor!Çalmıyor ama çalana gözcülük yapıyor!Süreli susma hakkını kullanıyor!Bu hareketiyle de "hırsızlığın vicdanı" oluyor!* * *Birkaç yıl birlikte soygun devam ediyor. Ortaklardan biri, ötekine bir gün bir kelek atar. Derken, soygun anında bir kavga hasıl olur. Ortaklık bir anda biter. Reis olan daha "yavuz hırsız" olacak ki, ortağı bastırır. " Kandırıldım", "safım" diyerek tüm suçu ötekinin üstüne atar.Ayrışır ortaklar. Ancak o da ne?Gözcü olan unutulmuş.Esas tehlike, göz ardı edilmiş yani?* * *Oysa gözcü gelgitleri olan biri, sürekli ikilemler yaşayan biri?O yüzden iki ortaktan, hangisinin tarafını tutacağına pek karar veremiyor. Reisten taraf olsa o çok götürdü hazmedemiyor. Öbüründen taraf olsa reisin hışmından korkuyor. Şapa oturan aslında gözcü oluyor! Ne çaldı, ne götürdü; pisipisine gözcülük etti!Bu durumu hazmedemiyor!Temizlik ayaklarına yatıyor, o kadar temiz değil!Mızmızlanıp duruyor bay vicdan!Ama iki ortağında hedefinde? Hiç birine yar olamadı!Kafası dumanlı, her an ne yapacağı belli olmaz. * * *Reis uyanık. Sopasıyla onu şöyle bir dürttü!Test etti!Arıza çıkarıp çıkarmayacağını, hesap etti!Tepki çok sertti.Patlarsa işler kötüye gidecek, anladı. Anında "İkna timleri"ni devreye soktu."Biz üç kişiydik" türküleri dinletti.Şimdilik işler yolunda gibi ama gözcü yürekleri ağza getirdi. İki ortağı da salladı aslında. En çokta reis sallandı. İşlenen onca cürüm açığa çıkarsa, "kandırıldım", "safım" özrü, kabahatten büyük olur mu bunu düşünüyor. "Soyarken niye saf değildin?" veya "bunca şeyi saflıkla mı götürdün?" sorularından çekiniyor.Du bakalım nolcak!* * *Kıymetli dostlar!Anlattığım bu hikâye tamamen hayal ürünü olup, Dubai'de yaşandığı kurgulanmıştır!Her türlü hırsız ve soyguncuların bu hikâyeyi üstüne almamaları, alınganlık göstermemeleri önemle rica olunur!Az kalsın unutuyordum!Hikâyenin adını unuttuk!"Biz üç hırsızdık" nasıl?Bence ideal!
"Biz üç hırsızdık"