ABD, Suriye'de bildiğini okuyor. Türkiye ise bunu demek ağırımıza gidiyor ama ne yazık ki böyle; kendi kendine konuşuyor. Ne dediğini, ne yaptığını, anlayan, beri gelsin!
Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana ise Şam yönetimi ile diyalogta olmalı. Suriye'de bir Kürt devleti kurulmasına karşı olan Şam, onunla da iletişimi yok. Rusya dahi Suriye'de bir Kürt federasyonu düşlerken, bu konuda Şam tek başına kalıyor.
Şam için bir anayasayı Rusya yazmak istiyor. Yanında İran ve Türkiye olduğu halde. Suriye'de İran ve Türkiye birlikte hareket etseler, Rusya'nın bile eli zayıflar.
Mesela İran, Suriye'de federasyon istemiyor. Bu, Türkiye için iyi bir şey değil mi? Türkiye, Suriye'yi fiilen bölen ABD ile diyalogta ve hatta birlikte hareket ediyor.
Federasyon isteyen Rusya ile diyalogta ama asla ne federsayon ne de bölünme istemeyen Şam ile "inatla" diyalogta olmuyor.
Sizce, iktidar Suriye'de ne yapıyor? ABD'yi, Türk milletine şikayet ederek, neyi gizliyor. ABD'den bu kadar şikayetçi ise neden ABD ile "devriye" atıyor. İktidarı buna "mahkum" eden nedir?
Hangi bağlantılar!
Hangi projeler veya hangi anlaşmalar!
Bence, iktidar, ABD'nin Suriye'de yaptıklarına bir perde çekiyor. ABD'den şikayetçi görünerek, "projenin" yürümesini sağlıyor. Ayrıca, vatandaşa şunu söylüyor: "ABD'nin yaptıklarını biz de istemiyoruz ama ne yapalım, ABD'ye gücümüz yetmiyor!"
"ABD'ye karşı gelinmez!" havası veriyor. ABD'yi vatandaş gözünde "yenilmez!" gösteriyor. Türkiye, ABD'ye karşı sahip olduğu hiç bir kozu kullanmadı. ABD'yi, İncirlik'ten atmadı. Kürecik'i kapatmadı. ABD'nin Türkiye'deki üslerini, hiç gündemine bile almadı.
Bir düşünün lütfen;
Akçakale'de bir damın üstünde, ABD'nin ne yaptığını günlük görebilirsiniz. ABD, gözümüzün önünde "eğit-donat" oynuyor. Gündüz Türkiye "devriye" arkadaşı, gece PKK "stratejik ortak"
ABD çift dillidir. İki yüzlüdür.
ABD'nin Türkiye'ye bir kez "stratejik ortak" dediğini duyan oldu mu? Ama iktidar yetkilileri, PKK'ya 50 bin tır silah gönderen ABD'ye, her fırsatta "stratejik ortak" diye söz başlıyorlar. ABD, bütün bu işleri gizli yapmıyor.
ABD, Türkiye'ye olan düşmanlığını gizleme gereği bile duymuyor. ABD'nin Türkiye düşmanlığını, ABD'ye "stratejik ortak" diyenler gizlemeye çalışıyorlar. ABD, düşmandır, düşman olmanın gereğini yapıyor. Asıl soru, ABD'yi "ortak" görenler, ne yapmak istiyorlar?
ABD, PKK için "Güvenli Bölge" oluşturdu. Şu acınası duruma bakın ki, PKK'lar "güvende" mi diye "devriye" atarken, yanına Türkiye'yi alıyor. Ne durumdalar peki, PKK "güvende" mi bari!
Sonuçta, emperyalist proje yürüyor. Bugün, Sınır komşumuz ABD/ İsrail oldu. Yarın,Türkiye sınırda "tehdit" oluşturmaz duruma geldiğinde, ABD buradan çekilecektir. Rusya da, PYD/PKK konusunda, ABD'den çok farklı değil.
Anlayacağınız, Türkiye'ye, Suriye'nin Kuzeyi kabul ettirilecek, hazmettirilecek. Tıpkı, Irak'ın Kuzeyi kabul ettirilip, hazmettirilip, sonra da Türkiye'nin kollarında büyüttürülmesi gibi…
Sıcak paraya alıştırılan Türkiye'ye, ölmeyecek kadar borç para verilerek, küresel planlar gerçekleşmeye devam edecek. Bu gidişle İsrail, Büyük İsrail olur, demedi demeyin!
Türkiye, Baş Hoca'nın, Milli Devlet-Sosyal Devlet projesini hayata geçirip, Vatandaşlık Maaşı'nı devreye koyacak, Kürt'ü yanına alacak, bağrına basacak, ABD'yi önce ülke içinden, sonra da, bölgeden def edecek.
Bunun, başka bir yolu yok.
Vatandaşı, HDP kapısına ağlatmak çözüm değil. Bu olsa olsa, ileride ki, "açılım"lara temel oluşturmak için, bir hazırlıktır. Küresel konsept, Türkiye'de yeni "açılım"lar istiyor belli ki. HDP binasının "ağlama duvarı" olması, basit, sıradan ve doğal bir gelişme değil. Yeni bir, "Analar ağlamasın" yolda…
Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli Para" formulü ile ABD'yi yıktı.
ABD'den korkmayın, Allah'tan korkun!
Elinde formulü olan bu insanla, bölgedeki planları bozulur. Yazdığı bir kitapla, küresel dengeleri değiştirdi.
Bir de yetki verildiğini düşünün, 6 ayda Türkiye'nin ne ekonomik, ne de bölgesel riskleri kalır. Yeter ki, "sözkonusu vatansa, gerisi teferruat" denilsin. Düşmanlarımız,konomik çöküşün ardından, kaos beklentisi içindeler. Onun da ardınndan iç savaş bekliyorlar.
Bir iç savaş olmadan, Türkiye'yi bölemezler. İç savaş, "müdahale" kapısını açar. Bu da, Türkiye'yi Irak ve Suriye yapar. Türkiye'yi Kürtlerle, İran'ı Türklerle bölmek istiyorlar. İki işte de, "milliyetçilere" önemli "görevler" verecekler.
"Bozkurt" görünümlü "çakallar" sürecekler piyasaya. Gerçek milliyetçilere selam olsun, onlara sözüm yok. "Atatürk Vatandır" gerçeğinde, birleşmezsek, hepimiz öleceğiz. Bunun tekrar, altını çizeyim.