Mustafa Akıncı’nın sözleri, Türkiye’de bomba etkisi yaptı. Akıncı’dan bu sözler, beklenmeyeceğinden değil, suni gündemlerle gerçekler perdelendiğinden, ifadeler, şok etkisi yaptı.
18 yıldır Türkiye, kendi gündeminden kopmuş vaziyette. Yani AKP geldikten sonra ülkemiz, AKP’nin yol haritasına göre gündemlendi.
Bugün bile öyle değil mi?
İdlip’i duyduğumuz kadar, Kıbrıs’ı duymuyoruz.
İdlip’e ve hatta Libya’ya kadar asker gönderebiliyoruz ama 18 adamızı Yunanistan işgal edebiliyor. Yetmiyor silahlandırıyor. Savunma Bakanı Akar, sadece konuşuyor. Adalar işgal edilirken, Genelkurmay Başkanı olan da kendisi…
Kafamıza öyle bir Suriye “çuvali” geçirilmiş ki, bir gün “çuval” çıktığında, (tabi çıkarabilirsek) ortada Türkiye’nin güvenliği diye bir şey kalmadığını göreceğiz. Allah, böyle bir akıbetten ülkemizi muhafaza etsin.
Şimdi herkes, Akıncı’yı konuşuyor. İyi de, bu Akıncı kafa Talat ile aynı kafa ve AKP iktidarı bu Talat’ı desteklemedi mi? Rauf Denktaş merhum, KKTC’yi kurduğu için, neredeyse hapse atılyordu. İktidar, Denktaş’ın başına neler getirdi.
Acı olan ne biliyormusunuz?
Türk toprağında, Türkler seçtirilmiyor!
Türk vatanında, “Türklük”, ayaklar altında!
Akıncı bugün eğer, KKTC’nin Türkiye ile değil de AB, Yunanistan veya Rum tarafı ile birleşmesi gerektiğini savunuyorsa, bunun sorumlusu Akıncı’dan önce AKP’dir. Akıncı, KKTC’nin AB ile olmasını istiyor, iktidar, Türkiye’nin AB ile olmasını istiyor.
Türkiye’nin AB’ye girmesini savunan bütün parti liderleri, birer Mustafa Akıncı’dır, kimse rol yapmasın!
Mustafa Akıcı’lar her yerde!
AB’ye girme uğruna, iktidar ne tavizler vermedi. Bir “tarih alma “uğruna, Kıbrıs Rum tarafının AB’ye girmesine izin verdi. AB’ye Rum tarafı girinci, Türkiye Ada’da “işgalci” duruma düştü. Çünkü Rum tarafı AB’ye, adanın tamamı adına kabul edildi.
AKP bu büyük ihaneti, Akıncı’ya yükleyip sıvışmak istiyor.
Bizi okuyanlar bilir, hemen her üç ayda bir Kıbrıs’ı yazdık ve uyardık. “Akıncı’ya dikkat edilmesi gerektiği” uyarısında bulunduk.
"3 yıl önceki yazımda bakın neler söylemişiz:
Kıbrıs’a ihanet bu sefer içerden… Kıbrıs’ın çevresinde bulunan, doğalgaz rezervi, dünyayı buraya çekerken, kıyısı olmayan ülkeler dahi, savaş gemileriyle Akdeniz’de iken, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’yi devreden çıkarmaya çalışıyor.
KKTC resmen kurtlar sofrasında…
Garantilerden vazgeçilmesi ve Türkiye’nin aradan çekilmesine sebep olan bir anlaşma Mustafa Akıncı tarafından kabul edildi. KKTC’nin bütünlüğünün garantisini sağlayan Türkiye’nin aradan çıkartılması,Guterres Çerçeve Belgesi ile yapılmaya çalışılıyor."
Akıncı’nın “Ben Tayfur Sökmen olmayacağım” sözü, çok su kaldırır. Adam, bırakın Kıbrıs’ı, Hatay’ın bile Türkiye’ye katılmasını, dert ediyor. Hatay vurgusu asla tesadüfü değil.
İsrail’in güvenliği uğruna, 22 Müslüman ülkenin, rejimleri ve haritalarını değiştirmeyi hedefleyen BOP, tabi ki Akdeniz’i, Kıbrıs’ı es geçmedi.
Akdeniz paylaşılıyor, bunun içinde Kıbrıs’ta var, Hatay da var. Kimse maval okumasın!
Büyük İsrail’in önünde, Hatay da engel Kıbrıs’ta.
Akıncı’nın adı Mustafa ama kendi, çok başka bir şey. İsrail’e ziyaretleri var mı, iyice araraştırılmalı bence… KKTC’nin varlığı, İsrail’e “güvenlik sorunu” teşkil ediyor.
Yunanistan-İsrail ikilisinin Akdeniz’de birlikte hareket etmeleri, sadece Akdeniz’de “kaynak” birlikteliği değil, bu böyle biline.
Hedef Türkiye’yi Akdeniz’den atmak!
Tabi önce, KKTC lav olmalı… Ada’dan Türk askeri çekilmeli… Akdeniz’deki yeni durumlardan dolayı, belli ki devlet aklı KKTC’nin Türkiye ile birleşmesini konuşuyor.
Bunun örneği, Rusya’nın Kırım’ı ilhakı olduğu için Akıncı’ya dillendirdiler. Rusya böyle bir şey de, Türkiye’ye destek verebilir. Buna karşılık Türkiye’de, Kırım’ın ilhakını Rusya lehine tanıyabilir.
Tabi eğer Ukrayna’ya gidip işe su koymasaydık. Durup dururken nerden çıktı bu “Ukrayna selamı” diye merak etmiştim. “Kirli” suyun altında el dolaştırınca, ne sazanlar yakalanıyor!
Siyaset anlamında dedim!
AKP’nin Akıncı’ya karşı olduğunu sanmayın!
AKP’nin diyemediğini Akıncı dedi!
Neyse!
Aslında olay ne biliyor musunuz;
Türkiye, çok skıştı.
Türkiye, her yerden sarıldı. Edirne sınırımıza dahi Yunan, yığınak yapıyor.
Adalar işgal altında ve silahlandırıldı ve silahlar Türkiye’ye yönelmiş durumda. Yunanistan bir şey değil. Bizdeki talebeler kadar, nüfusu yok ama arkasında, AB ve ABD var.
Bu adalara yarın bir gün ABD, Suriye’de olduğu gibi gözlem kulubeleri kurabilir. Türkiye tehlikesi geçince de, Adalar Yunan’ın olur. Yani bizim il sınırlarımız içindeki adalardan söz ediyorum.
Rusya ile zıtlaşırsak, Yunanistan bunu, Rusya’dan bile ister. Yüzlerce Ada, İsrail’e bile bir iki tane düşer.
Bizi Suriye’ye sokan irade, işte bu sonuçları almak için, olayları çok önceden planladı. Yol haritası olarak, AKP eline verdi. Olay asla, “Esad diktatör” olayı değil. “Esad” konusu bir “inat” filan değil, proje… Astana süreci ile proje gecikmiş olsa da, Suriye ile savaşın eşiğine gelmek, ABD'nin en büyük arzusu…