Suriye ile savaş halindeyiz.
Rusya ile savaşa ise ağır adımlarla ilerliyoruz. Rusya, füzelerle donatılmış iki gemisini Akdeniz’e gönderiyor. Karadeniz’den hareket eden gemiler, Boğazlarımızdan geçecek.
Bu gemileri, Boğaz’dan geçirmemek, Rusya ile bizi tam karşı karşıya getirir. Resmi bir savaş ilanı olmadığı için, bu mümkün değil çünkü. Belki de askerlerimizi vuracak gemileri biz, Boğaz’dan geçerken sadece seyredeceğiz!
Türkiye bu hale nasıl geldi, tam 10 yıldır yazıyorum… Lafın tamamı deliye söylenir ama biz, zır deliye söylenecekleri bile söyledik. ABD’nin en çok istediği şeye, bir adım mesafedeyiz.
İsrail için tehdit oluşturan Suriye’nin, başına gelmedik kalmadı.
İsrail için tehdit oluşturan ülkeler sırlamasında aslında birinciyiz, Türkiye olarak. İran ikinci, Suriye üçüncü. En çok istedikleri Türkiye-İran savaşıydı. Bunu başaramadılar Suriye-Türkiye savaşını başardılar sayılır.
Suriye ile savaş aslında Rusya ile savaş demektir. Arkasında Rusya olmazsa Suriye, bir mantar tabancası dahi patlatamaz/patlatmaz Türkiye’ye karşı. Hele de, bugünkü şartlarda…
Hatırlayın, Türk paşası sınırda, Öcalan konusunda “sabrımız taşıyor” demiş, Suriye anında kendine çekidüzen vermişti. Suriye, bugün o kadar zayıf olduğu halde, senin birliklerine saldırabiliyor. Bu mesajı iyi okumak lazım.
Ayrıca Rusya, Suriye konusunda Batı’yı karşısına almış bir ülke, Türkiye’yi bu konuda asla dinlemez. İstediğin kadar Rusya’ya “rüşvet” mukabilinde, ihaleler ver. Ayıyı balla da beslesen, ayı ayıdır!
Balı yer, yine kzıdırırsan sana saldırır!
Esas sorun bizde!
İktidarın Suriye veya Esad takıntısı!
“Takıntı” dediysem siz, böyle anlamayın, aslını diyemeyrum!
Neden diyemeyrum!
Çünkü işin, BOP’u çıkar!
İsrail, ne kadar sessiz değil mi!
Neden?
Çünkü Büyük İsrail için, ülkeler ufalanıyor. Büyük İsrail’in önünden engeller kaldırılıyor. Bölgenin koçları tokuşturuluyor. İran, Türkiye, Suriye, bir şekilde heder olacak ve İsrailoğullarının Arz-ı Mev’ud hayali gerçekleşecek.
Bu ülkelerin halkları, Büyük İsrail yoluna “kurban” edilecek.
Suriye’nin bugün yaşadığı herşey, tahrif olmuş Tevrat’ta var. Eğer, olayları sadece görünen şekliyle değerlendirirsek, eksik görmüş oluruz. Türkiye’nin güneydoğusu, Arz-ı Mev’ud sınırları içinde. Suriye ve Irak’ın kuzeyleri de öyle…
PYD’ye karşı verilen Barış Pınar’nın bir anda suyu kesildi. Trump’ın onca hakaretini de yuttuk. Irak’ın Kuzeyi huzur içinde, Suriye’nin Kuzeyi de öyle…
Türkiye İdlip’te ezilirse, “terbiye” edilirse, burnu sürtülürse, ileri de güneyinde çıkacak olayları bastıramaz hale gelir. Hesap bu, plan bu… Akdeniz’de eli zayıflar, Ege’de haklarını koruyamaz.
Şimdi, NATO’ya koşuyorlar, Türkiye’yi korusun diye!
NATO demek, ABD demek…
Bütün bunları tezgahlayan, ABD değil mi!
Savaşın eşiğinde iken iktidarı eleştirmek doğru değil ama Sayın Akar’a bakınca nedense bir savaş kazanacağımıza, hiç inanamıyorum. ABD’nin, NATO’nun Türkiye’yi kurtaracağına inanmak, saflıktan başka bir şey…
Tekrar ediyorum;
Türkiye, Rusya ile savaşa itiliyor.
Bakın 5 yıl önceki yazım, bugün ne kadar da tazeliğini koruyor. 07.10.2015 tarihli, “3. Dünya savaşı başladı” başlıklı yazımdan bir alıntı yapmak istiyorum:
“Birinci dünya savaşını hatırlayalım. Savaşı başlatmaya bir kıvılcım yetmişti. Şimdi savaş ortamı hazır, tek eksik kıvılcım. Bu kıvılcım, Rusya'nın "Navigasyon hatası" dediği bir "sınır ihlali" ile dahi başlayabilir.
Çünkü akılsız idarecilerin olursa, hele de bir savaş çıkartıp kaçma ihtimali olanların ülkede baş olduğu düşünülürse, bu hiç de uzak bir ihtimal değil.
ABD'nin kışkıtrmasıyla Türkiye, ateşe atılmak üzere?
NATO bizleri koruyacakmış!
Şu kafaya bak!
Varlık nedeni sorgulanan NATO, Türkiye-Rus gerginliğiyle, tam işlerlik kazanır.
Türkiye'nin Rusya ile arası açılır. Belki de savaşır. ABD, sınırları dışında, Rusya ile bir savaşa hayır demez. ”
Kıymetli okurlar!
Böyle günlerin bizi beklediği konusunda, sürekli uyardık, durduk. Burada işin bir başka boyutu da; sürekli yanlışa ve ihanete destek veren bir toplumun, bedel ödemeden, ilahi adalet gereği, bu işlerden sıyrılamacağı hakikatidir.
Suriye veya Rusya, fark etmez, neden savaştığımıza bizi ikna edin, 7‘den 70’e gitmeyen şerefsizdir, vatan hainidir. “Birinin iktidarı yürüsün!” diye, Rusya önüne mi atılıyoruz, öleceksek eğer bilmek hakkımız.
İşler bu noktaya geldikten sonra, İdlip’ten çekilmek, Hatay’ın gitmesi demek, iyi de bu noktaya nasıl getirildik. Burada, Rusya da gerçeği görmeli… Türklerle savaş, Rusya için felakettir.
Rus ve Türk devlet aklı, biraraya gelmeli.
Batı, Türkiye’yi Rusya ile savaşa iterken, Rusya, Türkiye’yi savaşa çekmemeli… ABD iter, Rusya çekerse eğer, Rusya da tuzağa düşümüş olur.
Batı’nın Türklere ve Ruslara tarihte attığı en büyük kazık, bu iki milleti savaştırmasıdır. Atatürk ve Lenin bu gerçeği iyi görüp, birlikte emperyalizme tavır aldılar. Tarihe bakıp ders çıkarmak, iki devletin de görevidir. Allah, ordumuzu ve milletimizi korusun.
Doğruve sağlam zeminde, bir ve beraber, olmak zorundayız. Bu zemin, “Atatürk Vatandır” zemini. Yani Bağımsız Türkiye-Haydar Baş zemini…