Trump, sıkıştıkça İsrail’i memnun etmeye çalışıyor. “Yüz yılın antlaşması” diye, Yüz yılın dayatmasını, yaptı Filistin’i, İsrail’e bağışladığını açıkladı resmen. Trump’ı kurtarır mı, göreceğiz!
Süleymani’yi de İsrail için ortadan kaldırmıştı. Büyük israil önünde Süleymani, önemli bir engeldi. Trump, Evangelistlerin desteğini alma uğruna, daha ne gibi çılgınlıklara imza atacak, bunu da bekleyip göreceğiz.
Bu arada İran, Süleymani’nin intikamını taksit taksit almaya devam ediyor. Afganistan’da ABD’nin bir uçağını vurdu. Vuranın “Taliban” olduğu açıklandı, doğrudur! İran’ın intikam alma tarzı da, böyle zaten.
Üstelik ölenler, ABD için çok önemli istihbarat subaylarıydı. Bir anlamda İran, ABD’nin Süleymani’lerini öldürdü.
Irak’ı ABD için “güvensiz” kılma amaçlı, öldürücü olmayan atışlar yapmaya da devam ediyor. ABD için, Irak başta olmak üzere, hemen hemen bütün Müslüman coğrafya İran tarafından güvensiz hale getirilecektir.
Müslüman coğrafya derken, İran’ın etkili olacağı bölgeleri kast ettim. Mesela Türkiye Müslüman bir ülke ama ABD için son derece “güvenli” olmaya devam edecektir. ABD, Türkiye’ye ambargo uyguluyor, bu durum yine değişmiyor.
YPG’ye binlerce tır silah verdi, AKP iktidarı eylemsel hiç bir tepki koymadı. İncirlik’i veya Kürecik’i kapatmadı. Sadece “Ey Amerika!” demekle yetindi.
Neyse!
Gelelim asıl konumuza:
Dünyayı okumaya ve yazmaya çalışan bazı stratejistler, kendilerince ABD’nin içinde bulunduğu durumu anlamaya ve anlatmaya çalışıyorlar. Bu konuda kitap yazanlar var. “ABD hegemonyası bitti” diye, yerinde tespitler yapıyor bazıları.
Uluslar arası ilişkiler uzmanları, tanınmış akademisyenler, hepsi bir şeyi dillendiriyorlar: “ABD’yi ABD yapan parası ve silahıdır. Dolar rezerv para olma özelliğini kaybettiği için, geriye bir tek, ABD’nin silahı kaldı.
Dolarını, artık sömürü aracı olarak kullanamayan bir ABD, silah gücü ile ne kadar ayakta kalır. Silah gücü ile ayakta kalınsa, Sovyet Rusyası kalırdı.”
Yerinde bir tespit!
ABD gerçekten, ölümcül bir darbe aldı. Toparlanması hiç ama hiç mümkün değil. “ABD parçalanabilir” diyen, uzmanlar da var. İki tane hatta üç tane ABD’den söz edenler var. Bunların hepsi doğru.
ABD, aldığı darbe ile dengesini kaybetti, kendi içinde ayrışmaya başladı. Bunu da, ne Rusya ne de Çin yaptı. “Milli Para” veya “Milli Paralarla Ticaret” tezleri yaptı.
2 sente mal ettiği kağıdını, 100 dolara satamıyor. Aradaki bu karı, kasasına koyamıyor. Senyoraj gelirinden, artık mahrum. Onca eyaleti, hangi para birarada tutacak!
Bu ne demek;
ABD dünyayı sömüremiyor, dünya liderliğini yürütemiyor. Kendi içinde birbirine düşüyor. Şimdi Trump, Arz-ı Mev’ud idealinde olan kanada iyice yaslandı ki, başkanlığı yürüsün.
Para gücünü elinde kaybeden ABD, bir süre silah gücüne yaslanacak. Nitekim Trump ne dedi: “2 Trilyon dolar savunma bütçesine orduyu boşuna beslemiyoruz” dedi ama boş konuşuyor.
ABD’yi zora sokan, ordular veya devletler değil. Bunu bahsettiğim uzmanlar söylüyor. Tek bir şey: O da parasının sömürü aracı olmaktan çıkmasıdır. Yani dolardaki zaafiyettir.
Peki, bu çok önemli stratejsitler ve akademisyenler neden ABD’yi batıran adamı gizliyorlar? Tezi gizleyemiyorlar ama tezin sahibini gizlemeye devam ediyorlar.
Çünkü ABD için itirafta bulunanlar, gerçekten ABD karşıtı insanlar olsalar, bunu yapmazlar. “Prof. Dr. Haydar Baş, ABD’yi batıran insandır” derler. Sayın Baş’ın heykelini bile dikerler.
Demiyorlar!
Diyemiyorlar!
Çünkü bunlar, ABD karşıtlığından beslenen Amerikancılar da, ondan. ABD’yi ordular yıkamadı, silahlar vuramadı ama bir adam orduların yapamadığını yaptı, silahların vuramadığını vurdu.
ABD’den kastımız tabi ki, temsil ettiği emperyalizm. Yoksa ABD halkı da emperyalistler elinden sürünüyor, onlar da masumlar.
İşin özü, Batı jandarmasını kaybetti!
AB, ilk defa güvenlik derdine düştü. Avrupa Ordusu, kurmak istiyorlar. NATO yaşasın diye ABD, üyelerden daha fazla fedakarlık istiyor ve hayali düşmanlar üretiyor. ABD kadar, içimizdeki ABD’ciler de zor durumdalar.
“Haydar Baş” demekten öylesine korkuyorlar ki, sormayın. Ama korkunun ecele faydası yok. Ülkeler, sahip oldukları kaynaklar karşılığında kendi paralarını basacaklar, petrol, doğalgaz başta olmak üzere kaynaklar, ülkelerin kendi para birimleriyle satışa çıkacaklar.
Çin’in başı niye bir “virüsle” derde girdi sanıyoruz?
ABD, mikropluk yapıyor da ondan!
ABD gibi mikropluk yapmanın lüzümu yok! “Haydar Baş” diyelim artık. Rusya, Çin, başta olmak üzere koskoca BRICS dünyası, “Milli Para- Haydar Baş” derken, mikropluk, akademisyen olana yakışmaz.
Kendi görüşleriymiş gibi açıklamalar yapıp, isimlerinin önlerine “stratejist” yazdıranlar, Haydar Baş’ı gizleme stratejilerinden vazgeçmeliler. Bunu onlardan efendileri istiyor ama efendiniz öldü kabul edin!