ABD'nin hedefi Suriye'yi bölmek. Türkiye-Rusya-İran arasına fitne sokmak, Astana'yı baltalamak. Bugüne kadar Türkiye'ye izin vermeyen ABD, Türkiye'nin baskısıyla Kürtleri sattı mı gerçekten!
Yoksa, Türkiye'nin kucağına, yeni bir ateş topu mu bıraktı. Suriye'yi, Türkiye ve Rusya'ya bıraktık derken, ne demek istedi. Suriye'yi mevcut hale getirdikten sonra, kenara çekilmesi söz konusu mu?
Muhatap hangi ABD?
Trump mı, Pentagon mu?
Hiç bir devlet ile savaşı göze almayan ABD, sürekli kargaşa çıkararak dünyayı yönetmeye devam ediyor. "Reis bastırdı, ABD geri çekildi!" demek, aldatıcı olur.
ABD çekildiği yerden bubi tuzkları bırakır. Diyelim, Suriye’den çekiliyor . Peki, Türkiye'den, ne aldı da çekiliyor. IŞİD üyelerini Türkiye'nin kucağına bırakması, bela olarak yeter artar bile.
ABD, "Kürtlere para ve silah verdik" derken, PKK'ya desteğini itiraf etmiş oluyor. ABD'den para ve silah alanlara "Kürt" değil, terörist denir. Trump'a bunu hatırlatmak lazım…
İşin Türkçesi, ABD Suriye'yi bölme işinde, Türkiye'ye bıraktı. Bunu yaparak, Türkiye'yi çatışmaların ve kaosun içinde bıraktı.
ABD'nin istediği "koridoru", Türkiye gerçekleştiriyor olmasın. Bir koridor varsa, Suriye bölünmüştür, bunu Trump mı oluşturdu, Erdoğan mı, bence önemi yok. Şam yönetiminden bağımsız bir "koridor", aynı amaca hizmet eder.
Vaktiyle Irak'taki "uçuşa yasak bölge" nasıl, "çekiç güç" ile sağlandı ise Suriye'deki koridorda yeni bir "çekiç güç" ile sağlanmasın. TSK, ABD'nin Suriye'deki "çekiç güç"ü olamaz ve bu asla kabul edilemez.
Suriye'nin "toprak bütünlüğü" ne olacak, Türkiye buna Astana'da imza attı. Türkiye-Rusya ve İran ilişkileleri nasıl bir seyir izleyecek. İktidarın Suriye'de oluşturacağı koridora, Türkiye'deki Suriyelileri yerleştireceği ne kadar gerçekçi.
Bu kadar evler, hangi parayla yapılacak? İstanbul'u büyük bir deprem beklerken, İstanbul için bir şey yapmak yerine, paralar "koridor" a gidecek. Bu "koridor", Suriye'yi bölerken, Türkiye'ye faydası ne!
Suriyenin bölünmesi Türkiye'nin bölünmesini doğurur. Şam yönetimi ile mutabık kalınmadan Suriye'de atılan her adım, Büyük İsrail'e çıkar.
ABD, hem Suriye'den çekildiğini söylüyor, hem de Türkiye'yi aşağılamaya ve tehdit etmeye devam ediyor. "Türkiye Suriye'de sınırları aşarsa, ekonomisini batırırız" diyor. Bu da planın bir parçası olmasın sakın.
ABD'nin belli ki, "sınırları var ve şartları” var. Biz ABD şartlarında Suriye’de olamayız.
Türkiye, Irak ve Suriye'yi bölmeye giden, bütün yolları tıkamak zorunda. Aksi taktirde, ne kadar doğru taktikler yaparsa yapsın, stratejisi yanlış olduğu için, Türkiye'nin bölünmesiyle sonuçlanır.
Fırat'ın doğusuna müdahale hamlesi doğru bir taktik ama Şam ile diyalogta olmaması çok yanlış bir strateji. PYD, Türkiye'nin müdahalesi öncesi Şam ile anlaşır ve göndere Suriye bayrağı çekerse, Türkiye'nin stratejisi ne olur.
Saddam'a Kuveyt'e gir dedi ABD, sonra Irak işgal edildi. Olay, her yönüyle değerlendirilmeli. Suriye, iç siyaset veya inşaat malzemesi olamaz. Bölgede büyük bir proje var ve yürüyor. Yarın bir gün Büyük İsrail'i bize inşaa ettirdiklerini gördüğümüzde "kandırıldık" demek, ülkeyi kurtarmaz.
40 milyar dolarını Suriyellilere harcayan Türkiye, bir o kadar daha harcadığında, kurtulmasına imkan yok. 50 milyon dolar olmadığı için(!) tank palet fabrikasını Katar’a satan iktidar, ne yapacak merak ediyorum!
Rusya'nın da desteklediği Adana Mutabakatı, hem Suriye, hem Türkiye için, en ideal çözümdür. Suriye ordusunun, PYD'yi imha etmesine yardım etmeliyiz. Onlar bunu yapmazsa, o başka…
Sonuçta, yanlış bile olsa devletin Suriye’de atacağı adımı destelemek gerekir, bu ayrı konu ama lütfen olay koltuk meslesi yapılmasın. Geleceğimiz, Suriye’de yapılması planlanan “inşaata” gömülmesin!..
Bir ateş var ama maşa da var. Maşa, Şam yönetimi… Şam, Rusya’nın maşası olacağına, senin maşan olsun. Ama biz ABD’ye maşa olursak, akıbetimiz hiç iyi olmaz. ABD kendi içinde parçalı görünse de, söz konusu Türkiye olunca birleşirler.