Başbakan Erdoğan Suriye lideri Esad’a hitaben “Siz nasıl Müslümansınız?” diye sormuştu. Esad, Cuma namazı kılar, oruç tutar, belki beş vakit namaz da kılıyordur, eşi Esma Hanım Sünni, Esad ise Şii bir Müslümandır. Kaldı ki, bunları yapmasalar bile İslam’ın hak din olduğuna inanan ve kabul eden herkes Müslümandır.
Bunu Başbakan Erdoğan neden söylemiş olabilir? Esad Amerika’ya karşı durduğu için mi bu soruya muhatap oluyor? Esad Amerika ve İsrail karşıtı olmamış olsa idi, Sayın Erdoğan’a göre iyi bir Müslüman sayılır mıydı? Sanırım…
Arabistan Kral’ı ABD’ye karşı olmadığı, hem de İran karşıtı olduğu için muhtemelen iyi bir Müslüman görülüyordur. Üstelik demokrat olarak kabul görülüyor, hiç eleştirildiğini görmüyoruz, o da bir kral ve Müslüman. En azından Başbakan Erdoğan’ın hışmına uğramıyor. Uğrasın da istemeyiz, ne alakadar eder başka bir ülkenin yöneticisinin demokratlığı veya Müslümanlığı, herkes kendi işine baksın…
Gerçi sayın Başbakan Allah var, işine bakıyor. Hakkını yemeyelim… Çünkü kendisinin Atlantik’ten verilmiş BOP’tan bir görevi vardır, eşbaşkanlık görevi. Bu sebeple Müslüman ülkelerin liderleri hakkında konuşma yetkisini kendinden görebiliyor. Sanki bir ülkenin lideri değil de bunlar, AKP il başkanları oluyor.
Görev BOP’tan olunca Müslümanlık ölçüsü de BOP’a göre ayarlanıyor sanırım. BOP’çularda gördüğümüz Müslümanlık anlayışını şöyle sıralamak mümkün:
1. Amerika’nın güç ve kudretini bilip ona göre hareket etmek. Yani uyduları ile her an ne yaptığını gören, kaydeden, ondan gizli saklı olmaz, yenilmez büyük güç sahibi olduğunu kabul etmek, Amerikancıların amentüsü sayılır.
2. “Sadece İslam haktır” İslam inancı yerine, Amerikan İslam’ı olan ılımlı İslam’a inanmak, yani Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’i eşit görmek.
3. Haçlı savaşlarının etkileşim olduğuna inanmak ve devamlı Haçlı safında bulunmak.
4. Vatan, uğruna ölmek yerine alınıp satılan bir metadır.
5. Rejim ve haritaların ABD’nin isteği ile değiştirmek demokrasi, karşı gelmek ise diktatörlük veya “İslami terör” olarak görmek esastır.
6. Amerikan askerlerinin işgal ettiği topraklarda öldürdüklerini doğal olarak görmek ve susmak şarttır. Çünkü bir yere demokrasi gidecekse ölüm kaçınılmaz, ayrıca öldüren işgal askerlerine duada bulunmakta, bir eşbaşkanlık görevidir!
7. Amerika adına öldüren kiralık katillere “Özgür Haçlı Ordusu” denir. Bu orduya karşı gelen, savaşan herkes fesat sayılır, dinden çıkar ve Şii olur, Şii’ler ise Yahudi ve Hıristiyan’dan bile kötü, cehennemlik kabul edilir!
Bu bağlamda İslam’a göre Müslümanın konu ile ilgili vasıfları ne olabilir?
1. Yegâne güç ve kudret sahibi Allah’tır. Korkulması gereken, hükmüne boyun eğilen tek varlıktır.
2. O’nun tek ve Hak dini sadece İslam’dır.
3. Ancak Müslümanlar kardeştir, ayıranlar diyalogcu ve kalleştir.
4. Vatan sevgisi imandan olup, tasallut edenler ile savaşmak farzdır.
5. İşgalci emperyalistlerle boyun eğdirinceye kadar mücadele esastır.
Şimdi tüm saydığımız bazı gerçeklere bakarak cevabını verebiliriz.
Kim daha iyi Müslüman?
Amerika ve İsrail politikalarına uygun hareket edenler mi yoksa ülkesini bunlara karşı koruyup savunanlar mı, Haçlının safında yer alanlar mı yoksa karşısında duranlar mı daha iyi Müslüman?
Yoksa Başbakan’a göre Amerika ve İsrail’e karşı olmak günah mı?