Ali'ye çıkmayan yollar Yezit'e çıkar!

Bugün İslam dünyasının içinde bulunduğu duruma bakarak, samimi her Müslüman'ın içi kararmakta, bu hallere düşüşün sebepleri tartışılmaktadır. Bazıları ise "Ne olacak bu Müslümanların hali" diyerek, sebepleri uzaklarda arıyor. Hâlbuki "Ne olacak bu Müslümanların hali" demek yerine, "Ne olacak benim halim?" diyerek bir öz eleştiri yapsa, olay anlaşılacak. Herkes evinin önünü temizlerse, her yer temiz olur. Bu kadar basit.İnsan karşısındakini Müslüman etmeye çalışmak yerine, kendi Müslüman olsa, sorun çözülür. Başkalarını Müslüman etmeye çalışmaktan, Müslüman olmaya zaman bulamayanların, fitneleriyle karşı karşıyayız.Nefsini Müslüman etmeye çalışanlara dindar, nefsini bırakıp başkalarını Müslüman etmeye çalışanlara ise "dinci" denir. Ve tabi, İslam'ı siyasetine veya ticaretine malzeme yapanlara da "dinci" denir.Günümüzde kimisi iktidarını korumak için "İslam" diyor, kimisi ticaretini korumak için? Hatta son günlerde bankasını kurtarmak için, hurafelere sarılanları da üzülerek görmekteyiz. Hz. Peygamberi, şarkılı- türkülü dans toplantılarında gördüğünü iddia edecek kadar, kendini kaybetmiş bazı nursuzları hatırlıyoruz değil mi?Ha, işte onlardan bir tanesi, geçenlerde rüyasında İmam-ı Azam'ı görmüş!İmam-ı Azam güya demiş ki; "Al bu bir kese altını, filan bankaya yatır"! Pes doğrusu!Rüyasında banka müdürü görmüş olmalı. Şu rezilliğe bakar mısınız!Banka denince akla ne gelir? Faiz gelir. Adamlar faizin haramlığını filan, çoktan geçmişler. Faize "kâr payı", "nema" diyerek işi aşmışlar! Tabi aştığını sanıyorlar. Dünyada 'allem ettin, kallem ettin' aştın. Ahrette nasıl aşacaksın, bre nursuz!Utanmasalar İmam-ı Azam'ın bankası var diyecekler!Bu gibi örneklerle ülkemizde o kadar karşılaştık ki, hepsini anlatmaya ne zamanımız var, ne yerimiz. Diyanet Reisi ilk defa istismarcı bir grup için, "onlar Müslümanların imanlarını çalıyorlar" demiş. Keşke Diyanet Reisi bir de Müslümanların paralarını çalanları söylese!Belki bir gün, onu da söyler!Yıllarca "sessiz zikir" diye "sessiz inkâr" yapan başka bir grup ise mesleği "cellâtlık" olan ve "pir" dedikleri bir zata rüya ile irşat yetkisi verildiğine inanmakta. Allah'ın ayetleri ve Peygamberin hadisleriyle velayetin sahibi olan İmam Ali gerçeğini görme, bile bile inkâr et. Ama needüğü belirsiz birinin, rüyasına da "tarikat" diye iman et!Allah hidayet versin.Hz. Ali'ye çıkmayan bütün yollar, batıla çıkar. İstediğin kadar kendine "Ehl-i Sünnet" de? Bu hiçbir şeyi değiştirmez. Allah'ın seçtiğini es geç, kulların seçtiğine "halife" de!Allah'ın seçtiğine alternatif seçim mi olurmuş? Ama seçenler olmuş!Kur'an'da Allah (c.c), kimi sevip seçmemiz gerektiğini bize beyan buyurmuş zaten. Bu konuyu rüyacı istismarcılara bırakmamış ki, kendi kendinize gelin güvey oluyorsunuz. Kullarına bırakmadığı halde, kulların kimleri seçtiklerini gördük: Başkasının devesini damgaladılar (Hz. Fatıma)."Sizin dostunuz (veliniz) yalnız ve yalnız Allah, O'nun Resulü ve namaz kılan, rükû etmiş haldeyken zekât veren mü'minlerdir. Kim Allah'ı, Resulüne ve iman edenleri dost edinirse, bilsin ki üstün gelecek olanlar, şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır." (Maide: 55-56) Rükû halindeyken zekât veren mü'minden kastın, Hz. Ali olduğunu Sünni kaynaklarından öğreniyoruz. Her şey açık değil mi? Bu konularda yüzlerce ayet ve binlerce hadis mevcut. Bunları konunun uzmanlarından, isteyen öğrenebilir.Şimdi ayete hadise mi inanalım, rüyaya mı?Ayet ve hadislerle bize haber verilen, yegâne "hidayet" ve "nur" yolu Ehl-i Beyt'in yoludur. Ehl-i Beyt'in yolunu bırakıp da, kendilerine göre çakma "nur yolu" icat edenlerin veya alternatif yol (tarikat) bulanların, batıla sürüklenmeleri gayet doğaldır.Mezhep imamlarını bankacı görmeleri, Peygamberi olur olmaz yerde gördüğünü iddia etmeleri, kaçınılmaz bir sonuçtur. Kendilerine "Ehl-i Sünnet" diyen şalvar-sarık tayfasına sormak istiyorum: Kur'an'da "Ehl-i Sünnet" var mı, hadiste var mı?Ama Kur'an'da ve hadiste "Ehl-i Beyt" var. Hem de yüzlerce ayet ve binlerce hadislerde? 11 Meşrebin silsilesi Hz Ali'ye çıkarken, çakma meşrebin silsilesi uyduruk bir rüyaya çıkıyor."Efendim biz sessiz zikrediyoruz", siz sessiz inkâr ediyorsunuz!Açıktan inkâr edemeyeceğiniz için, bunu sessiz yapıyorsunuz!Hem de onca ayet, hadisi ve de Ehl-i Beyt'i?Ehl-i Beyt'i inkâr eden ve onunla savaşanlar, Ümeyyeoğulları'ydılar. Hz. Hamza'nın ciğerini yiyen Hint'in torunu, Yezit. İmanda sakatlık vesayet yoluyla devam ediyor galiba!"Ali Hak iledir, Hak Ali iledir" buyuruyor efendimiz. Ali'ye çıkmayan yollar Yezit'e çıkar!Bu kadar basit. İslam dünyasının içinde bulunduğu  bütün haller, Ehlibeyt'en uzaklığın neticesidir. O gemiye binmedikçe de, düzelmelerine imkan ve ihtimal yoktur.

Ali'ye çıkmayan yollar Yezit'e çıkar!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön