Amerika için ölenler murdar olur

Şehitlik İslam’a ait bir kavram ve sadece Müslümanlar için geçerli manevi, yüce bir makamdır.

Müslüman olmayan hiç kimse bu makama erişemez, yani şehit adayının: Müslüman olması ve vatanını kâfirlere karşı müdafaa etmesi şartlarının ikisi bir arada olduğu durumlarda ölen kişiler şehit olur.

İlayı kelimetullah uğruna can vermek şehitliğin en yücesidir. Müslüman’ın vatanı ve milletini, namusunu, malını, canını müdafaa durumlarında öldürülmesi de şahadete vesiledir. Şehit hükmünde olmanın çok geniş bir alanı olmakla birlikte, konumuz bu olmadığı için yazmıyoruz.

Ülkemizde hedef alınan dini konuların başında şehitlik ve gazilik makamları gelmektedir. Sadece Müslümanlara has olan, bu yüce makamların sulandırılarak, işgalin önündeki milli refleksi yok etmek amaçlanmıştır. Ancak bu sulandırmayı kendine vazife edinenler, şu günlerde farklı bir söylem içine girmiş, Şiilerle savaşırken ölenlerin şehit olacağını dillendirmişlerdir.

Çanakkale’de bizi boğmaya gelen haçlı ordusu mensuplarına “bir nevi şehit” diyen “Bir nevi hain ve ajan” İslam’daki şehitlik kavramını ilk sulandıran kişidir. Bugün onun yolunda gidenler, Amerika için ölmeyi ve öldürmeyi şehitlik ve “dünya ile hareket etmek” olarak topluma aktarıyorlar. İnsanımızın bunlara ait basın ve yayın kuruluşlarından zehirlenmemeleri için elini, ayağını ve kulaklarını, gözlerini koruması gerekir. “Aksi halde ne şehit ne gazi, olurlar Niyazi…”

Atlantik’in şakirtleri ve derin NATO’cular tarafından; hiçbir sorunumuzun olmadığı, komşularımız olan İran ve Suriye ile Amerika istiyor diye savaşmamız tezgâhlanıyor.

Bu iki ülkenin halkları Müslüman’dır. “Müslüman Müslüman’a kılıç çekemez” Peygamberimizin emridir, her Müslüman için bu emir çok önemlidir. Ve yine ”iki Müslüman’ın birbirini öldürmek için dövüşmesi durumunda, ölen de öldüren de cehennemliktir” buyuruyor.

Irak işgal edilirken; ABD askerlerinin Türk televizyonlarında reklâmları yapılıyordu, bazı emekli paşalar bunlara ait silahları öve öve bitirememişlerdi. O zaman bir şey dikkatimi çekmişti: Savaş gemisi tanıtılıyor, gemi içinde mescit olduğunu ve Müslüman askerlerin varlığını aktarıyorlardı. Bu bir propaganda idi, çünkü haçlı ordusunda Müslüman olmak ve ya Müslüman kalmak nasıl mümkün olsun?

Tanklarının ucuna Haç takarak, cami bombalayan, camilerde Kuran’ı çiğneyen, yakan, öldürdükleri Müslümanların cesetlerine işeyen Haçlı ordusunda birkaç Müslüman olsa neyi değiştirir? Bu ordunun Haçlı olmasını değiştirmez.

“Kâfirlerle beraber olan onlardandır” buyuruyor yüce kitabımız. Allah münafıkların yaptığı mescidin açılışına dahi, peygamberinin gitmesini yasaklıyor ve “Mescidi dırar” adıyla bilinen bu camiyi, yıkmasını emrediyor. Tekbirlerle kilise açanlar, gerçekten ya İslam’ı bilmiyor ya da Müslüman değiller.

Haçlı adına Müslümanların yaşadığı coğrafyalara müdahale etmek, isyanlara destek vermek, içlerine fesat sokmak, paralar harcamak, vatan evlatlarını bu uğurda onlarla savaştırmak, haçlı ordusuna din, iman kullanılarak asker toplamak, deccallikten başka bir şey olamaz.

Şehit olmak; vatan, millet ve din uğrunda kâfirlerle savaşırken ölenlere ait bir hak ve makamdır.

Amerika ve Haçlı için ölenler şehit değil, ancak murdar olurlar.

Amerika için ölenler murdar olur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön