Başbakan Erdoğan idamı getirmek istiyormuş, sanmıyorum ama getirecekse herhalde askerleri asacaktır. Teröristleri asacak değil ya, çünkü teröristler tanık, askerler sanık. Tanıkların asıldığı nerede görülmüş? Ama sanıklar güçlü tanıkların(!) şahitliği ile kolayca asılabilir.
Benim bu dediğim yabana atılmasın, gerçekten “olmaz olmaz demeyin” Türkiye’de her şey olabilir. Bundan on yıl önce kim derdi ki Apo “Sayın” olacak oldu işte. Hatta şehitler “kelle…”
“Sakık’lar tanık, generaller sanık” kimin aklına gelirdi böyle olacağı, aklımıza gelmeyen şeyler bu iktidar döneminde başımıza gelmiştir. Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi “Nereden nereye” AKP gerçekten ilklerin partisidir. Cumhuriyet kutlamaları seksen dokuz yıl sonra coplu, biber gazlı, sopalı, panzerli olacak inanılacak gibi değil…
Bu iktidar döneminde ecnebinin ancak rüyasında göreceği şeyler gerçek oldu. Milletin gerçekleri ise hayal oldu. Acaba Sayın Erdoğan bütün bunları başından beri bildiği için mi “Hayaldi gerçek oldu, gerçekti hayal oldu” sözlerini slogan yaptı.
Konumuza dönecek olursak “bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?” diye düşünenler için “vardır bir hikmeti” diyelim. İdama bu kadar karşı bir insan, Meclis’te idam edilmiş gençlerin mektuplarını okuyup ağlayan Başbakan’ın meydanlara çıkıp idam istemesi, mutlaka yeni gelişmelere malzeme olacak cinsten söylemlerdir.
Teröristi asmayacağı kesin bunu söylemiştik, terörist başını da asmaz. Asmaz değil asamaz, keşke yapsa ama yapamaz hem hukuken, hem de fiilen bu mümkün değil. Çünkü hukuk kuralları geriye işlemez, ayrıca asmamak şartıyla Apo Türkiye’ye teslim edilmişti.
Bence idam tartışmaları gölgesinde özerkliğe geçilecek. Zaten özerkliğe geçişin ilk adımı olan Büyükşehir yasası Meclis’ten geçmiştir. Vatandaşa “Büyükşehir oluyorsunuz” pompalamaları ile bölündüklerini hissettirmiyorlar bile.
Nasıl İslamcı kimlikleri ile on binlerce kilise açtılar, Sümela manastırını, Akdamar kilisesini açtılarsa idam tartışmaları gölgesi altında da “özerk Kürdistan” kurulacaktır. Sadece bu da değil domuz etinin kasaplık et statüsüne alınması, zinanın suç kapsamından çıkarılması, İslam’ın kimyasına müdahale edilmesi “İslamcılık” kimliği altında yapılmıştır. İslam ülkelerinin Haçlı dünyası tarafından işgal ve isyan hareketlerine de destek olan AKP hükümetidir. Tüm bunları “İslamcı” kimlikleri ile millete yutturmuşlardır.
Büyük devleti küçülten AKP yönetimi, şimdi de yok ederek büyük şehirlere çevirmiş oluyor. Yani artık her il bir devlet oluyor, Türkiye Cumhuriyeti devleti ise Türkiye Birleşik Devletlerine dönüştürülecektir.
Yani Osman Gazi’nin beylikleri birleştirerek kurduğu Osmanlı devleti Haçlı ittifakı ile yıkılmış, tamamen yok olmanın eşiğinde iken bu millet destansı bir mücadele ile Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştur.
Batı bölüp yok etme fikrinden vazgeçmemiş, tam doksan yıl sonra hedeflerine AKP yönetimi ile tekrar kavuşmuş görünüyor. İktidar sahipleri müstevlilerin siyasi emellerini gerçekleştirmiş bunu da, millete İslamcılık sosu ile hazmettirerek.
Gözleri görmeyen, kulakları duymayanlara söylenecek sözümüz yoktur. Onlar papaz ve haham tütsülerinden bu gerçekleri görüp anlayamazlar. Sınırlarımıza kadar gelen Haçlı ateşini, sınırlarımız içindeki Haçlı terörünü dahi görmüyor, duymuyorlar.
Bu sebeple idam tartışmaları ile kimse teröristlerin asılacağını zannetmesin. Olsa olsa bu tartışmalar gölgesinde Apo ev hapsine çıkarılır, teröristlerin tanıklığında askerler sanık, hatta idamlık olup asılabilir.
Ha bu arada, idam gelince ayrıca kimlerin daha asılacağı, hiç belli olmaz.