AKP'nin "Yeni Türkiye"sinde hemen her gün ilginç olaylara şahit oluyoruz. Devletin kurum ve kuruluşları adeta parsellenmiş durumda. Adalet, sadece iktidarın parti levhasında kaldı.Meltem TV'de, her hafta Salı akşamı Okan Egesel'in sunduğu "İrfan Vakti" programı yapılıyor. Tarihçi- Yazar Emre Polat ve İlahiyatçı-Yazar, Yeni Mesaj Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Koç soruları yanıtlıyorlar.O kadar ilmi bir program ki, her şey belgeli. Nakşîliğin, kuruluşundan günümüze kadar röntgeni çekiliyor adeta. Nakşîliğin çakma tarikat olduğu, İngiliz tarikatı olduğu; tıpkı Vehhabiliğin İngiliz mezhebi olması gibi, tarih boyuncu bütün isyanların merkezi olduğu, tarihçi gözüyle değerlendiriliyor.Şeyh Sait isyanından tutunda, Kubilay'ın katline kadar hemen her olayda bu tarikatın iş başında olduğu tarihi vesikalarla ortaya konuyor. Sadece Cumhuriyet tarihindeki rolleri değil? Osmanlı sarayına girdikten sonra hangi mezalimlere sebep zemin hazırlamışlarsa, bir bir anlatılıyor. Marmara denizi bu tarikatın fitneleriylesa kızıl kanlara boyanmış. Mesela Niyazi Mısri sırf Nakşî zikri yapmadığı ve Ehl-i Beyt aşıkı olduğu için Limni adasına sürülmüştür. Tarikat, İslam'ın kural ve kaideleri içersinde de ele alınıyor programda. Bu yönüyle hepten sakat bir yol. İslam tasavvufunun olmazsa olmazlarından biri, altın silsiledir. Yani "Mürşit" olmazsa olmazıdır tasavvuf yolunun. Demokratik usul ile "Mürşit" seçilemez. Padişahlık gibi babadan oğula, olmadı damada geçemez. Ancak nasp edilmişse söz konusu olabilir. Hele rüya ile hiç olacak bir şey değil."Rüya ile amel olmaz" temel İslam kaidesi iken, çakma tarikat Nakşîlik, rüyayla kurulmuştur.Tasavvufta silsile, Velayetin Başı Hz. Ali'ye çıkmak zorundadır. Bilinen on bir tasavvuf yolunun hepsi Hz. Ali'ye çıkarken, on bir dışındaki Nakşîlik İngiltere'ye çıkıyor. Hindistan İngiltere'nin sömürgesiydi biliyorsunuz.Nakşîlik Hindistan'da doğmuş, bu günkü Barzani bölgesinde kök salmış, bu aileden kendine bir "pir" bulmuş, Yahudi bağlantıları sağlanmış bir tarikat. Tarikatın Üzeyir Garih- Küçük Hüseyin Efendi bağlantıları filan hepsi bu programda açığa kavuşmuştu. Şeyh Sait isyanı ile kaybedilen Musul-Kerkük boyutu da?Her şey belgeli, sıfır iftira?İşte bu programa RTÜK ceza verdi. RTÜK'ün bu konuda hazırladığı raporda, "Ehl-i Sünnet geleneğine dayanan Nakşibendîlik tarikatının, tarihteki ayaklanmalarla ilişkilendirilmesi ifade özgürlüğünün sınırlarını zorlamıştır" denildi. Raporda, yayında adı geçen şahısların "İlim-irfan sahibi İslam büyükleri" oldukları savunuldu ve "Haddini aşan ve itham edici ifadelerin, o inanç sistemine mensup olan bireyleri rencide edeceği açıktır" denildi.Yani RTÜK, Ehl-i Sünnet savunması yapıyor. Şimdi RTÜK mü tarikatın içine girmiş, tarikat mı RTÜK'ün içine, takdirlerinize bırakıyorum. Paralel'i devlet içine sokan AKP, daha ne paraleller bulunduruyormuş da haberimiz yok.Bilmem kaç bakanlığın Nakşîlerde olduğu iddiaları,demek yalan değil. İnsanların, işlerinin çözülmesi için Ankara yerine Adıyaman'a yönlendirildikleri sıkça konuşulan bir şey. Veya daha başka Nakşî adreslere?Sınırları zorlayan bence RTÜK?Hem de o kadar zorluyor ki, ortada değil sınır, vicdan bile bırakmıyor.RTÜK'e mi kalmış İslam büyükleri? Madem öyle, İslam'ın en büyüğü Allah'ın Resulü bu iktidarın dağıttığı din dersi kitaplarında Kelime-i Tevhit'ten çıkartıldı, RTÜK neredeydi. Yüzlerce dinlerarası diyalog toplantılarında peygamberin üstü çizildi. Uzun Adam'a ekranlarda "peygamber gibi adam" dendiğinde, kime ne ceza verdi? Yahut ayetler "makara"ya alındığında?RTÜK "Yayınlar, toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz" ilkesine göre ceza basıyor. Tamam eyvallah! Öyle ise tecavüz sahneleri gösteren kanallara ne fatura kesti? İki erkek kardeşin bir kıza âşık olduğu ve iki kız kardeşin bir erkeğe âşık olduğu konulu diziler, nasıl yayınlandı?Yeğenin, amca karısına dolandığı gibi hayvan ötesi dizi konularına, RTÜK nasıl müsaade etti? Geçtik ahlakı!..Ülkenin en önemli milli değeri Atatürk'e ağza alınmayacak hakaretlerin yapıldığı ekranlara RTÜK ne cezalar verdi?"Saat dokuzu beş geçe kenefe" diyen alçalmışların, her gün zırvaladığı programlar, toplumun önemli bir kesimini rencide etmiyor mu? RTÜK ne yaptı bunlar için, bir açıklasın da görelim.Atatürk'e hakaret serbest, Nakşîliği eleştirmek suç!Atatürk bu ülkenin en büyük milli değeri… Atatürk, İngilizlerle savaştığı için mi ona her türlü hakaret görmezden geliniyor diye, düşünmeden edemiyorum. Öyle ya, Nakşîlik İngiliz ürünü; Atatürk'te İngiliz'in baş düşmanı…Madem RTÜK kendini Ehl-i Sünnet'e adamış, Nakşîliği müdafaaya soyunmuş söyleyelim: Yolları Kur'an da yok. Kur'an da Ehl-i Sünnet yok, Ehl-i Beyt var. Kestiği cezalar da, hukukta yok. "İslam büyükleri" ni mi öğrenmek istiyor. Allah'ın Peygamberi, Ehl-i Beyt-i dir. Bu konuda cehaletlerini giderelim ki,İngiliz ajanlarına "İslam Büyükleri" demeyeler! Veya Emevi yöneticilerine "İslam Halifeleri"?
Atatürk'e hakaret serbest, Nakşiliği eleştirmek suç!