Partiler adaylarını belirlediler. İktidar ve muhalefet konumundan memnun görünüyorlar. Seçim sonunda üç aşağı beş yukarı, herkes konumunu korumak istiyor. Muhalefetin, iktidar olmak gibi bir amaç ve gayesi olmadığı ortada?Kendilerini inkâr manasına gelemese, "Allah iktidarı başımızdan eksik etmesin" diyecekler. Haksızlık etmeyeyim, Allah aşkına siz muhalefette iktidar olma hedef ve gayesi görüyor musunuz?Ben görmüyorum. Yalan söylemeye gerek yok. Hangisinin ne projesini duyduk? Var mı projesi olan: Ülkenin bölünme ile karşı karşıya kaldığı, seçimden sonra bu tablo ile ülkenin fiilen bölünmüş bir bölgesi, resmen devredilecek."Başkanlık" veya başka bir ad altında ülke parçalanacak. Bu artık kesin!Bu işin anlaşmaları, iktidarla İmralı arasında bitmiş. Kim ne derse desin. Şuanda HDP, barajı aşsak tamı ayrılsak, aşmadan mı ayrılsak modunda!Yani değişen bir şey yok, onlar için. Kesin ve gerçek olan bir şey var, o da: Bölünüyoruz!Bölünme tehlikesine karşı, muhalefetin bir plan ve projesi olması gerekmez mi? Ama yok. Bugüne kadar duymadık. Biz iktidar olursak, ülkeyi şu projelerle bölünmekten kurtarıp, bir bilek bir yürek yapacağız çıkışı duyan oldu mu?Ben proje soruyorum. Laf ve boş lakırdıdan söz etmiyorum. "Süreç" adı altında bölünme oyununa, sol ve sağ ayak olmaktan bahsetmiyorum. Bu ayaklar ancak mevcut iktidarın sağlıklı yürümesini sağlıyor. İktidarın ayaklarını kesip, diz üstü çökertecek plan ve projelere ihtiyaç var. O da bunlarda yok.Hal böyle olunca da iktidar, tek adam da olur, şahta olur, padişahta olur. Ona engel ne var ki?Halk, zaten garip bir halde!Faiz ve kredilerle sıkı sıkıya bağlanmış, olduğu yerde sadece sağcılık ve solculuk oynuyor. Önemli bir kısmı da dincilik!..Ülke elden gidiyor, topraklar satıldı. Bir kısmı devrediliyor. Cumhuriyet lav ediliyor. İslam dini "diyalog" oyunuyla, Evangelizm'e dolgu malzemesi yapılıyor. Kaynaklar ecnebilere teslim edildi. İslam dünyası bu iktidarın eliyle ateşlere salındı ve bu ateşle yakılma sırası bize geldi. Alev-i Sünni veya Şii- Sünni savaşı kapıda?Evler işaretleniyor. Öldürülen Berkin Elvan evladımız, tekrar tekrar ülke gündemine neden taşınır ve niçin yeni olayların çıkmasına alet edilir? Ne muhalefet bu gerçekleri görebildi, ne de insanımız. Dün bir gözlükçü dükkânına girdim. Bir tartışmanın ortasından buldum kendimi. Ülkenin kötü gidişinden bahsediyor beyler. "Peki ya çözüm" dediğimde, hemen hepsi partilerinin bahçelerine düştüler!13 yıldır iktidar ve bu muhalefet düzeninde, anlattığınız bu olaylara çözüm olsaydı zaten ülke bu halde olmazdı. Bir tanesi sıkışınca "Esad dinsiz" dedi. "Neden ABD ve İsrail'e karşı geldiğinden mi Esad dinsiz?" dediğimde, sustu kaldı. Yani çözümü konuşan, gidişattan şikâyetçi olanlar, uyanmış görünenler dahi ajanlık yaptıklarının farkında değiller.Kısacası dostlar!Bu ülkenin yeni bir çözüm insanına ve yeni bir model sahibine ihtiyacı var. Bu model ve çözüm sahibi, seçimden seçime projeleri çalınan Haydar Baş'tır. Öz be öz yerli ve milli Baş'ımız!O aklıyla devletleri peşinde sürükledi. Onun projeleri Yunanistan'da SYRİZA'ya seçim kazandırdı. Türk Milleti için yazmış olduğu tez, dünyaya İş ve Aş oldu. Ama bu ülkede gizlendi saklandı. Seçim barajına mahkûm edildi. Seçmeni Yunanistan'da getirmemize gerek yok aslında! Haydar Baş'a devletler danışıyor da, bu ülkenin iktidarı ve muhalefeti neden ondan kaçıyor?Bunu iyi düşünelim derim.O, milli ekonominin kitabını yazdı. O, Milli Devlet Sosyal Devlet'i yazdı. O, Peygamberi ve Ehl-i Beyt'ini yazdı. O, On iki İmam'ı yazdı. O, Atatürk'ü yazdı. Onun iktisat kitabını okuyan bilim adamları, birer birer Müslüman oldular.Baş'a verilmeyen oylar boşa verilir, bunun altını çizelim. Ak'a BOP'a konmanın zamanı değil, ülke gidiyor. Önümüze konanları değil, bizden kaçırılanların peşine düşelim. Bu ülke insanını ve siyasetini bağımlı hale getiren zehirlerin panzehirine koşalım. O panzehir belli?Bağımsız Türkiye Partisi?Prof. Dr. Haydar Baş?Bağımlılık zehrine karşı, bağımsızlık panzehiri gerek!Haksanız güçlü sizsiniz!Güçlüyü, sandallar, filikalar taşıyamaz!Ona, Nuh'un Gemisi gerek!Atlantik'te yüzenler, Titanik gibi batacaklar!Hiç şansları yok. Batık gemiyi, biten denizde yüzdürmek imkansız!"Kaynaklar Sınırsız, İhtiyaçlar Sınırlı" tezinin sahibinin, ülke insanını İş ve Aş sahibi yapmasına, yetki verelim. "İş Aş, Haydar Baş" diyelim. Bu, Kerbela'da "Hüseyin", kurtuluş savaşında "Mustafa Kemal" demeye eşdeğerdir.
Atlantik'te yüzenler, Titanik gibi batacaklar!