Author : Milli Basın

Lozan, Türkiye'nin tapusudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırları Lozan ile garanti altına alınmıştı. Lozan'da İngiltere'nin  "Kürtler azınlıktır" tezine karşı, Atatürk'ün Türk heyetine çektiği, "Kürtler Müslüman'dır, dolayısıyla azınlık kabul edilemezler" telgrafı, Batı'nın hesabını bozmuştu. Batı'nın "Kürt" hesabı ertelenmişti. Ama yüz yıl sonra, karşımıza yeniden çıktığını görüyoruz. Atatürk, Lozan ile Batı'nın hesabını bozmuştu. Fakat pes etmediler, hep zamanını […]

Bir dostum bana yazdı.  Babasının dindar, haramı helali bilen bir insan olduğunu ama şuanda durumunun iyi olmadığından dert yanıyor. Sebebini sorduğumda ise iktidarı savunma adına, harama "helal", helale "haram" dediğinden söz ediyor. Anlattıklarını birlikte okuyalım: "Babama, zina haram mı? Diyorum, duraksıyor. Haram diyemiyor. 'Sen iktidara çatacaksın değil mi?' diye soruyor. Hayır, iktidarı kötülemiyorum, sen söyle, […]

Emmioğlu eline faturayı almış, kendi kendine konuşuyordu. Ne oluyor dercesine göz göze gelince de, "her ay 60 lira gelen elektik faturam, yüz lira geldi" demez mi? Emmioğlu dedimse, alakası yok. Böyleleriyle komşu olmak yetmiyor bir de emmioğlu olsak, hepten yandık! Kanserli ur gibi sırtımızda dururlar.  Neyse, sonra tip tip baktım, ne diyor diye. Elektrik zammından […]

Papa'dan dua isteme furyasına, Ruhani de katıldı. Birde, "İslam ülkeleri niye bu halde?" derler, belli değil mi niye bu halde olduğu? Papa'dan "dua" istiyorlar! Papa Türkiye'ye gelmiş. Sayın Erdoğan, Papa'yı uçağın merdivenlerinde karşılamış ve Papa'ya "kutsiyet penahları" demişti. Yani "sığınılacak yüce kişilik" demişti.  Bununla yetinilmemiş, içlerinde Diyanet Reisi'nin de bulunduğu müftüler topluluğundan bazı müftüler, Papa'dan […]

Kar yağıyor. Fakirlerin üstüne. Hem de, ince ince yağıyor. Sıcak evi ve çorbası olmayanların üstüne yağıyor. Kayak keyfi için karı dört gözle bekleyenlerin aksine, birde karı "ölüm" olarak görenleri düşünün. "Fırat kenarında kurt-kuzu?" hikâyeleri anlatanların iktidarında, insanlar soğuktan ölüyorlar. Çoğu basına yansımıyor. Geçen ay, Konya'nın Ereğli İlçesi'nde henüz nüfusa kayıt ettirilmeyen 40 günlük bebeğin, yapılan […]

Geçen hafta hareketliydi.  Biden geldi. Yine İstanbul'a tabi? Ankara'ya ve Saray'a filan değil. Bu defa Sultanahmet halıcılarına da uğramadı.  Çok kızgınmış. Çağırıp konuştuğu gazetecilerin yorumlarından anladım.  Nerdeyse bizi, NATO'dan atacakmış. Bak hele bak! Nerde o günler. Yoksa kimsenin çıkacağı yok. İnşallah efendim, inşallah? Atsınlar, kurban kesmezsem namerdim! Sabri abim duysa, daha NATO'dan çıkmadan o kurbanı […]

Ülke uçurumun kenarında? Yeni uçurumun kenarına getirilmedi. En az on yıldır, ha düştü, ha düşecek durumda? O kadar uyardık. O kadar yalvardık, yakardık. "Yapmayın! Allah aşkına, yapmayın?" dedik! Dinlemediler. Dinletemedik kimseye. Partilerine sarıldılar, ülkelerini bıraktılar. Uyarılarımızı can kulağıyla değil, parti kulağı ile dinlediler. İnadına "partim" dediler. Partilerinin çözümleri olmadığı halde?  Liderlerinin, "ülkeyi ben kurtarırım" beyanatlarını […]

İsviçre, sığınmacıların paralarına el koymuştu.  Öyle ki, küpe, bilezik ve hatta saatlerine kadar? Aynısını şimdi, Almanya yapmaya hazırlanıyor. 700 euro'nun üstü her değere el konuyor.  Gasp ediliyor yani? Kanada, kabul ettiği mülteciler için, banklardan krediler temin ediyor. Yani mülteci Kanada'da oturmanın bedelini bankaya borçlanıyor. Yakında diğerleri de, aynı yolu izleyecektir. Batı bu işte! Su verse, […]

Osmanlı Devleti'nin küllerinden bir devlet kuruldu. Adı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti? Kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk? Batı'nın "hasta adam" dediği Osmanlı ölmüş, Türkiye cumhuriyeti doğmuştu. Ana vatan, baba bir devlet doğurmuştu. Onu koruyacak, kollayacak, güçlü bir de ordu kurmuştu: Türk Ordusu? Vatan, Türk vatanı? Devlet, Türk devleti? Millet, Türk Milleti? Her şey açık ve gayet net? Gel […]

Bir insan düşünün ki, nereden baksan 40 yıl önce söyledikleri, bugün an be an yaşanıyor. Yapılan her yeni açıklama ve ortaya çıkan her yeni gelişme, bu insanın, otuz kırk yıl öncesinden size söylediklerini hatırlatıyor. En azından benim duyduklarım, bir otuz yıl öncesinden var. Kimden mi bahsediyorum? Elbette, Prof. Dr. Haydar Baş'tan? Gizlenen, saklanan, yok sayılan […]