Batı dendiğinde akla Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği gelir. Birisi birleşik devletlerden, diğeri üye ülkelerin birliğinden müteşekkil?ABD eyaletlerden oluşmasına rağmen, ulus devlet bilinciyle hareket ederek "Amerikalılık" bilincini geliştirmekte ve üniter devlet olmaya çalışmaktadır. ABD başkanları sürekli "Ulusa Sesleniş" adı altında konuşmalar yaparak, ulus devlet bilincini geliştirmeye çalışırlar.Avrupa Birliği'nin amacı da farklı değil. Önce Avrupa Ekonomik Topluluğu(AET) adı altında bir araya gelen Avrupa devletleri, sonra Avrupa Topluluğu(AT) ve daha sonrada Avrupa Birliği'ni (AB) oluşturmuşlardır. Hedefleri Avrupa Birleşik Devletleri olmak. En son varmak istedikleri ise üniter devlet olmaktır.Dünyada tüm devletlerin hedefleri üniter devlet olmaktır. Çünkü devlet olmada kemal nokta "Üniter"liktir. Hangi devlet ister, ülkenin her bir bölgesinde ayrı bir başın varlığını? Bu sebeple Üniter Devletler, Emperyalist ülkelerin hedefi olmuşlardır. Ulus devlet anlayışlarından hiç hoşlanmazlar. Kendileri hızla üniter devlet olmaya çalışırlarken, sömürmek istedikleri ülkeleri ise kendilerinin bulunduğu federatif yapıya dönmelerini tavsiye ederler.Avrupa ve Amerika'nın bu iki yüzlü siyaseti, özellikle Kıbrıs adasında kendini göstermektedir. Her fırsatta Türkiye'ye, AB'ye girmek için 36 etnik gruba "hak verme" adı altında "bölünme ve parçalanma" pompalayan Batı, Kıbrıs'ta birleşme öneriyor. Yani Kıbrıs'ta Rumlarla "birleşin" diyenler, Türkiye'de "ayrılın" diyorlar.Rumların dini, dili her şeyi Türklerden farklıyken bizlere" Rumlarla birleşin ve tek bir devlet olun?" dayatması yapanlar, binlerce yıl et ve tırnak olmuş Türk milletine "Sizler 36 etnik parçadan oluşmaktasınız ayrılarak federatif yapılara dönün?" demekteler.Özellikle İslam Dünyasını bölme konusunda bir hayli tecrübe sahibi olan İngiliz siyaseti, İskoçların ayrılma talebi karşısında "İngiliz derin devletini" devreye soktu. Rus gözlemcileri, yüzde 50'inin üzerinde "evet" oyu çıkması ihtimaline karşı, gizli bir elin devreye girmiş olabileceğinden bahsettiler ki, bence bu çok yüksek bir ihtimal. Kendilerini "üzerine güneş batmayan imparatorluk" olarak gören Birleşik Krallığın parçalanmayı kabul etmesi imkansız bir şey.İskoçlar Birleşik Krallık'tan ayrılmış olsa dahi, onları bir arada tutan bir Avrupa Birliği çatısı mevcut. Buna rağmen tüm Avrupa nefesini tutarak, referandum sonucuna kitlendi. Çünkü bu olay İspanya'nın Katalonya Bölgesi'ninde "bağımsızlık" isteğini tetikleyebilirdi.Birleşik Krallık'tan yüzde 55 "hayır" oyu sonucu ile ayrılmaktan vazgeçen veya vazgeçirilen İskoçya örneği, Katalonya bölgesinde de referandum olsa bile "hayır" sonucunu doğruracaktır. Kraliçe 2. Elizabeth'ın referandum öncesi "kararınızı iki kere düşünün" uyarısı İskoçlarda karşılık bulmuş ve tüm İngiltere'nin korktuğu başına gelmemiştir.Kıymetli Okurlar!Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dağılan bir imparatorluktan sonra kurulmasına rağmen, Üniter bir devlet olarak kurulmuştur. Yani Batı'nın bugün ulaşmak isteyip de ulaşamadığı Üniter Devleti Atatürk, bu millete seksen doksan yıl önce hediye etti. Lozan'da Kürtleri azınlık kabul etmek isteyen Batı'ya, "Kürtler Müslüman'dır, bu sebeple onları azınlık sayamazsınız" cevabını veren kurucu irade, kardeşliğimizin teminatını, inancımız olarak tescillemiştir.Bugünün "ayrancıları" maazallah Lozan heyetinde olsalardı, 36 parçaya bölünüp, çoktan tarih sahnesinden çekilmiştik. AB kılıfıyla bölünmeye "süreç" diyerek, Batı'nın hayalini kurduğu 'Sevr Türkiye'sine, "Yeni Türkiye" etiketi yapıştıranlar, ne yaptıklarının bilmem farkındalar mı?Batı hep birleşik ve hep birlik içindeyken, biz niçin ayrılık derdindeyiz. Avrupa'sı, Amerika'sı "Haçlı Birliği" çatısı altında toplu hareket ederken, biz neyimize güvenerek ayrılık sazları çalıyoruz. Haçlıya yem olmak için mi? Batı kendi birleşirken, bize 'bölünün' diyor!Lütfen kendimize gelelim!
Batı kendi birleşirken bize bölünün diyor!