Sabah kalktım, midem bulanıyor. Üşüttüm mü diye düşündüm ama yok. Üşütme belirtisi, göremedim kendimde. Arkadaşım "üzüntüdendir" dedi, güldüm.İktidarı 'balkon'da o suratla gördükten sonra, insanda üzüntü mü kalır. Davutoğlu balkon konuşması yapacak, yanında düşmüş suratlar!..Arınç'ın yüzünü görmeyenler, çok şey kaybetti!* * *Bunları böyle görmek, çok zamandır görmediğimiz bir şeydi. Sevinçli tek adam, Davutoğlu'ydu diyebilirim. Nede olsa, başbakanlığı kurtardı "400'ü verin" diyenden. Başkanlık tehlikesi suya düştü Davutoğlu gülmesin de kim gülsün.Sayın Bahçeli ve Sayın Kılıçtaroğlu da korktular ki, iktidar olacaklar. Dünya da tüm muhalefet partileri iktidar olmak isterken, bizim muhalefet partileri, iktidar olmamak Allah'a dua ederler. "Allah iktidarı başımızdan eksik etmesin" diye açık açık söyleyen muhalefet liderini dahi görmüştük.* * *Vatandaş, iktidardan kurtulmak için, "baraj altı" diye düşündüğü partileri hiç görmeden, HDP'ye yöneldi. Daha doğrusu yönlendirildi. Bu ülkeye, "seçim barajı" koyan irade belli ki, "Yeni Türkiye" inşasında, dört partinin de katkısını bekliyor.Merhum "NETEKİM" ile gelen "yüzde 10 seçim barajı" sonucu seçime sınır koyanlar, insanların zihinlerine de o sınırı koydular ne yazık ki. Hatta bazılarının imanlarına bile sınır konduğunu görüyoruz. * * *İmanına sınır koyanlar, Peygamber evladının katlinde katkı sahibi olmadılar mı? Hz. Hüseyin ile olmayanlar hangi seçim barajına takıldılar dersiniz?"Yezit güçlü" deyip Hüseyin'e güldüler, kahrolasıcalar!Hakkı güçlü görmeyen gözler, güce "Hak" dediler. Hangi yüzdelik oran İmam Hüseyin gerçeğini taşıyabilir Nuh'a iman etmeyenler, boğulmak üzereyken, gemi arayışına girdiler ama gemi çoktan "Hak" rıhtımına demir atmıştı.* * *İnsan, aynı insan?Hz. Nuh'tan önce de aynıydı, Nuh'tan sonra da, bugün de?Sınır deyip geçmeyelim. Ölümlerden, ölüm beğendirir insanlara. Öyle ki, geçim derdini, iş ve aş derdini düşünecek bir hal bırakmaz!Ölümü gösterip sıtmaya razı ederler!Sahip oldukları kaynakları, unuttururlar adama. Maden ve petrollerin devletleştirmesini, aklının ucundan dahi geçirtmez. Maden ve petroller üzerinde halay çektirtir fakat onları işletmeyi düşündürtmez. Ayrı devlet istetir ama zenginlik istemeyi hayal bile ettirmez.* * *Müslüman'ız biz. Her olaya, iman penceresinden bakarız. Başkası, nerde bakar bizi ilgilendirmez. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz: Biz, bu kadere alışkınız. Yalnız bırakılmaya ve satılmaya? Biz, Ehl-i Beyt'in yolundayız. Bizim imamlarımız yalnız bırakıldı. Biz kimiz ki!..İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Hüseyin ve diğer imamlar yalnız bırakıldılar. Hem de, "arkandayız" diyenler tarafından. Bizi, koltuk için siyaset yapanlar anlayamazlar. Veya siyaseti koltuk sananlar?* * *Biz, rıza koltuğunun peşindeyiz. Son nefes için siyaset yapıyoruz. Çünkü liderimiz Haydar Baş, bize böyle öğretti. Canımız, kanımız onun yoluna feda olsun. Bizim siyasetimizin süresi, son nefese kadardır. Henüz gözlerimizi kapamadık!Gözlerini ülkenin zenginliklerine kapatanlara inat, biz gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. Küresel götürücüleri ve yerli işbirlikçilerini deşifre etmeye devam edeceğiz. Bunların, seçim barajıyla adları ne kadar değişirse değişsin, milletin yoksulluk kaderi değişinceye kadar susmayacağız.Biz, Bağımsız Türkiye'yiz?Bizim siyasetimiz nefesle başlar, nefesle biter!
Bizim siyasetimiz nefesle başlar nefesle biter