Gençlik büyük bir nimet?Su gibi akıp gider, zaman.Durduramazsınız.Geriye döndüremezsiniz. Hep ileri döner zaman çarkı.Birde bakarsınız saçlarınıza aklar düşmüş. Her gün sakal tıraşı oluyorsanız, sakalınızın beyazladığını fark edemezsiniz bile. Çocuklarınız yerlerinizi almış. Siz ise babalarınızın yerine, çoktan geçmişsiniz. İşte tüm bu duygu ve düşünceleri geçen gün, Maltepe Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde BTP Gençlik Şöleni'nde yaşadım.Bağımsız Türkiye Partisi Gençlik Kolları'nın düzenlediği şölene BTP Genel Başkan Yardımcıları ve BTP Gençlik Kolları Başkanları katıldılar. Tören gençlerin programıydı, haliyle konuşanlar da gençler oldu. Gençler konuşurken, bir kez daha anladım: BU NESİL KURTULUR."Bu Nesil Kurtulur" Öğüt'ü ile yayın hayatına giren İcmal ve Öğüt Dergileri, Prof. Dr. Haydar Baş'ın aşk ve çile hamuru ile yoğurduğu gençlik ve onun vefakâr, cefakâr arkadaşları Celal Mısır, Ali Gedik ve Baki Bektaş hocaların hayatlarını ortaya koydukları Bağımsız Türkiye davası oluşumunu tamamladı.İmanın sayıya ve yüzdeye vurulamayacağına inanan insan bilir ki, bir davanın tutması ve kök salması için yıllar gerekli. İşte bu yıllar tamamlandı. Soyadlarından arkadaşlarımın evlatları olduklarını anladığım gençler ve ismini ilk defa duyduklarımın konuşmaları karşısında, sevinçten ağladım.Bir ara sanki ölmüşüm ve bu gençleri ahrette izliyorum hissine kapıldım. Çünkü bu gençlik başka? Prof. Dr. Haydar Baş'ın düşünce, görüş ve imanı sanki binlerce ye bölünmüş ve "genç" diye çıkmış karşımıza.Sayın Baş'ın; "Ey Genç, sen özlediğim beklediğim emelsin/Bu çökük harabeyi yükseltecek tek elsin" diye seslendiği genç ve gençler karşımızdaydı. Üniversite sınavlarında ilk 10'a, 20'ye, 100'e girmiş onlarcasını tanırım. Kimi tıp öğrencisi, kimi hukuk, kimi mühendis? Pırıl pırıl binlerce genç. Türkiye genelinde ise on binlerce?Hepimiz okul okuduk. Birçok görüşten insanlar gördük. Cumhuriyetçi ve Atatürkçü olan dindar olana, ulusalcı olan milliyetçiye, Amerikancı olan da hepsine karşı? Hatta Sünni Alevi'ye, Alevi Sünni'ye karşıydı. İşte Haydar Baş gibi bir yerli ve milli bakış, 76 milyonu kucakladı. Birlik tezleri geliştirdi. Devleti olması gereken yere, dini bakışı ve imanı Ehl-i Beyt çizgisine taşıdı. Milli ekonominin kitabını yazdı. Uygulanışını "Milli Devlet Sosyal Devlet" teziyle ortaya koydu.Sayın Baş siyaset tarihinde bir ilki başardı: Ulusalcı-Milliyetçi-Dindar eğilimlerini birleştirdi. Prof. Dr. Haydar Baş partisini kurduğu ilk gün "dindar, fundamentalist değil; milliyetçi, şovanist değil;ulusalcı, mandacı değil" şeklindeki açıklamaları, BTP'nin Türk milletinin tamamının görüş ve düşüncelerini bir çatı altında toplamayı hedeflediğini göstermişti. Bu hedef bugün gerçekleşmiştir.Bugün gerçek dindar, "Haydar Baş" diyor. Özde Milliyetçi, "Haydar Baş" diyor. Ulusalcı, Cumhuriyetçi ve de Atatürkçü olan "Haydar Baş" diyor. Amerika'nın "Ilımlı İslam" projesinde gözünü kulağını kaybetmemişlerde ümit olmasada, herkesin geleceği durak Haydar Baş limanıdır. Soğuk savaş döneminin NATO kafasında olmayan solcu ve sağcı insanlar, Haydar Baş ocağında bir bilek bir yürek oldular.Haydar Baş Gençliği'ne bakıyorsunuz hem Atatürkçü, hem ulusalcı, hem milliyetçi hem de dindar. Hem Alevi, hem Sünni?Böyle bir gençlik dünyada yok.Bu gençliği gören İngiliz oyuncuları, kaçacak delik arar. Fitne sokması imkânsız çünkü? Atatürk'ün dindarlığını, hafızlığını ve Ehl-i Beyt soyundan oluşunu sadece bu gençlik haykırıyor. İngiliz Atatürkçüleri ile İngiliz İslamcıları aynı anda tuş oldular.Alevi-Sünni fitnesinin yeşermesi artık imkânsız? O gün o salonda konuşan bir kızımız Alevi olduğunu söyledi. "Ben bir Aleviyim" haykırışı büyük alkış aldı. Alevi olmayı saklanacak bir özellik olmaktan çıkaran Haydar Baş'tır. On iki İmam'ın hayatını yazan ve "İslam'da sadece bir yol var, o da Ehl-i Beyt yoludur" diyen Prof. Dr. Haydar Baş'a, hangi Ali sever, karşı çıkabilir.Eline sahip çıkmayıp, küresel baronların fonlarına uzatanlar istisna. Onlar Alevilikte beslenenler. Onların Alevilikleri, aynı fonda beslenen diyalogcuların Sünniliklerine benzer. BTP Gençliği, Bağımsız Türkiye'yi haykırdı. O gençlerin sayesinde, bizden sonraki neslin kurtuluşunu da idrak ettik. Onların bağımsız gönüllerine, gönülden selam olsun.
Böyle bir gençlik, dünyada yok