Dananın kuyruğu kopuyor!

Bağımsız Türkiye Partisi' İstanbul 1. Bölge Millet Vekili Aday'ıyım. Anadolu yakasını karış karış geziyoruz. Esnaflarımızın sorunlarını dinliyor, insanımızın elini sıkıyoruz. Memleketimin güzel insanlarıyla muhabbet ediyoruz, ayaküstü de olsa?Bağımsız Türkiye Partsi'ne inanılmaz bir ilgi alaka var. Seçim otobüsümüz geçerken, durdurmak isteyeni mi dersiniz, selam vereni mi dersiniz, el sallayanı mı? İnanılmaz bir sevgi var, Sayın Genel Başkan'ımız Prof. Dr. Haydar Baş'a karşı.* * *Ama en çokta sorular var.Sorular soru üstüne, hepsi kaynak üzerine?Özellikle  "ak'ların fitne soruları yığınla?Tabi "ak" sorularda müthiş bir çelişki ve seviye sorunu var.  "5 bin asgari ücreti nasıl vereceksiniz?" sorusu mesela en popüler olanı. Doğru ve yerinde bir soru? Diyebilirim ki, Türkiye'nin tek seçim gündemi var, o da Haydar Baş. Çünkü kimse CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin Baş'tan aşırma vaatleriyle ilgilenmiyor bile.* * *Herkes kaynak sorusunu bize soruyor. "Beni ikna et, vallahi de oyum sizin, billahi de sizin" diyen her gün yüzlerce insanla karşılaşıyoruz. Tabi hepsi de ikna oluyor. Çünkü insanlar mağdur ve açlar. Ak'ların önce "kaynak yok" yalanı yıkıldı. İki soruyla işleri bitiyor:Madem kaynak yok, neden bu ülkede petrol ve maden yasaları çıkartıldı?Madem kaynak yok, verilen binlerce ruhsat patates arama ruhsatımıydı?Sıra "kaynaklar Lozan'da verildi" yalanının yok olmasında şimdi. Bu yalanın da yaşama süresi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın atacağı bir tivit kadardır!* * * İşte o tivit geldi bile!Sayın Baş attığı tivitte  "Lozan'a göre madenlerimiz bize ait değil diyenler, yabancı şirketlere ruhsat vermelerini neyle izah ederler?" diye soruyor. Türk milletinin aklıyla dalga geçtiklerini zannediyorlar amaaslında kendi kendilerini çürütüyorlar. Bunların iddiasına göre iktidar yabancılara ait olan madenleri satıyor? Hem de hısımlara, İsraillilere ve Amerikalılara?Bu kadar çelişirler ama kendi kendileriyle. Anlayacağınız mızrak çuvala değil, başörtüsüne bile sığmıyor artık!Her yerde dökülüyorlar!* * *Ayrıca her siyasetçinin, vatandaşını yoksulluktan kurtarmak gibi bir hedefi olması gerekmez mi? Sorgulanması gereken, yoksulluğun 4 bin 500 liraya dayandığı Türkiye'de asgari ücreti 5 bin lira yapan Haydar Baş değil, yoksulluktan kurtarmayı ağzına dahi alamayan diğerleri?Yani bu ülkede bir tek Haydar Baş "ben sizi yoksulluktan kurtaracağım" diyor. Delikanlıca, erkekçe? Öbürlerinin tamamı işi "yoksulluk sizin kaderiniz" demeye getiriyorlar. Fakat bunu açıkça söylemek yerine, rakamlarla telaffuz ediyorlar.* * *İktidar ve muhalefetin toptan büyüsü bozuldu! Vatandaş bi numara döndüğünü anladı, soruyor:Siz nasıl siyaset adamlarısınız ki, vaatleriniz yoksulluk sınırının altında kalıyor?Sizde, hiç mi proje yok?Partilerinizde hiç mi bu işe kafası basan yok?Dananın kuyruğu kopuyor!Yoksulluğun bugüne kadar siyasiler tarafından halka  "kader" olarak kabullenil dirildiği ülkemizde, ecnebiye peşkeş çekilen kaynakların hesabı soruluyor.Prof. Baş "Ülkede 3 katrilyon dolarlık, 1500 sene yetecek kaynaklarımız var" diyor. Diyarbakır petrollerinin damar ucunun Arabistan olduğunu ve Arabistan'ın bizim petrolü çektiğini söylüyor.* * *Haydar Baş'a ait  "Tüketim en büyük kaynaktır" tezini çalarak meydanlarda kendine ait görüşmüş gibi söyleyen SELHO, Diyarbakır'da şuan İsrail ve Kanadalı firmalara 200 kuyudan akan petrolü niye konuşmaz?Haydar Baş aynasında tüm siyasiler, kaynak konusunda aslında suçüstü oldular. Suskunlukları, şüpheleri daha da artırıyor.Konuşsalar dert, konuşmasalar dert!Haydar Baş "kaynak" dedikçe, diğerleri küçük çalıntı vaatleriyle daha da küçülüyorlar. Türkiye'nin hâlihazırda yüz milyarlarca dolar petrol ve maden gelirlerinin, dışarıya aktığı öğrenildikçe tarih olacaklar. 

Dananın kuyruğu kopuyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön