Başbakan hastalandığında, sağlığı ve ayıkması için dua etmiştim. Şimdi anlıyorum ki duam kabul olmamış. ABD ile birlikte kayıtsız ve şartsız hareket etmenin, Müslüman katliamına ortak olmanın yanlışlığını görüp; ahiret hesabı yaparak, uyanacağını ve bu yanlışlardan vazgeçeceğini düşünmüştüm. Yanılmışım demek istemiyorum; ancak dini ve tarihi değerleri, şahsiyetleri de bozuk para gibi BOP yoluna harcayarak durmadan “Yola devam” diyor.
Daha önce Haçlı seferlerinin bir savaş olmadığını ve kültürel etkileşim olduğunu söylemişti. Papa bile Haçlı seferlerinden dolayı Müslümanlardan özür dilemiş iken, bizim Başbakan Haçlı savaşlarının iyi bir şey olduğunu ima etmişti.
Libya’ya müdahalenin Fransa ve Rusya; Haçlı savaşı olduğunu söylerken, Sayın Erdoğan AKP’nin deşifre olacağı endişesiyle, bunun Haçlı savaşıyla bir ilgisinin olmadığını iddia etmişti.
Yine Sayın Başbakanımızın, engin tarih bilgilerinden öğrenmiştik; Ekümenik patrikliğe bizim ecdadımız, karşı çıkmamışki kendileri de karşı çıksın. Yani İstanbul Suriçi’nde, ikinci bir devletin olması anlamına gelen Ekümenik patriklik de iyi bir şeymiş!
Medine’yi İngilizlere karşı müdafaa eden, Fahrettin Paşa hazretleri; ordusuyla, çekirge yiyerek insanüstü bir savunma gerçekleştirmiş, tarihe büyük bir destan yazmıştır. Her gün Peygamber Efendimiz’in, kabri şeriflerinin; elleriyle tozunu alarak, küçük keseciklere koyan Fahrettin Paşa, bu kesecikleri hacılara hediye olarak dağıtırmış. Böylesine büyük asil ve kâmil bir insan olan Fahrettin Paşa AKP’nin BOP hizmetine, malzeme yapılıyor hem de Başbakan tarafından…
Medine’yi müdafaa eden Fahrettin Paşa, İslam’ı ve peygamberini savundu, sizler kimi savunuyorsunuz? Ve yine Müslümanları korudu sizler kimi kimden koruyorsunuz? diye sormak lazım…
Müslümanları öldüren, kadınlarının ırzına geçen, Kur’an yakan ABD askerlerini, Afganistan’da koruyan, gözcülük yapan bizim askerimiz değil mi? Vatanını işgallerden kurtarmaya çalışan Afganları, öldürmek için eğitim veren bizim askerlerimiz değil mi? Hem de Afgan Müslümanlarının Türk sevgisini istismar ederek.
Haçı ve Haçlıyı koruma, kollama görevini üstlenen AKP iktidarı, Afganistan’da öldürülen askerlerimizin toplumda oluşturduğu infiali önlemeye yönelik ve Suriye’ye yapacağı müdahalenin tepkisiz sonuçlanması için istismar etmeyeceği kimse yoktur.
Hakkı batıl, batılı hak görmeleri ve göstermeleri yetmedi; şimdi de Haçlılarla savaşan Fahrettin Paşa, Selahattin Eyyubi gibi tarihi şahsiyetlerin neredeyse NATO’cu ve Amerikancı olduklarını iddia edecekler. Ancak mızrak çuvala sığmıyor, Suriye öyle bir ayaklarına dolanacak ki kendilerini kime benzetip, politikalarına kimleri alet ederlerse etsinler, kötü bir son bu gidişle onları ve ülkemizi bekliyor.
Mevlana anlatıyor; Bir gün sinek, kıyıda denizi seyreder ve o sırada bir gemi geçer, onun kaptanına bakar ve iç geçirir, “Keşke bende böyle bir kaptan olsam” diye. O sırada bir katır geçer ve sineğin yakınına çiş bırakır, çiş birikintisi üzerine bir de saman çöpü konar, sinek hemen atlar saman çöpü üzerine; “işte deniz, işte kaptan” der.” Sinek idrak edemez ki deniz dediği çiş birikintisini ve gemi dediği saman çöpünü” diyor mana sultanı.
BOP denizinin kirli sularında, yüzmeye çalışan iktidarın, bindiği gemi, saman çöpünden dahi güçsüz ve dayanıksızdır.
Ölmeden, ülkemizi yok etmeden Sayın Başbakanımızın bunu idrak edeceğine olan inancımı hep muhafaza edeceğim.