Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve de milleti, çok karanlık günlerden ve de çok tehlikeli süreçlerden geçiyor. Küresel Proje BOP, hiçbir engele takılmadan ilerliyor. Üstelik içine İstanbul’u da alacak şekilde ilerliyor. Kanal İstanbul ile yeni safhalara geçiliyor.
İktidar sahipleri “Terörsüz Türkiye” adını verdikleri, ikinci “açılım” ihanetini, “barış-kardeşlik” şarkılarıyla yediriyor. Bugün “açılım” türkülerini “milliyetçi” bildiklerimiz çığırıyorlar, Türk milleti büyük bir ihanetle ve de oldubittiyle karşı karşıyadır. Kapı kilit tutmuyorsa kahpe içerdedir. Kahpe siyasetinin, ülkeyi getirdiği durum ortada…
Oyunları görüp tehlikelere dikkat çekenlere, “sen ‘Terörsüz Türkiye’ye karşı mısın?” diyerek suçlamaya ve susturmaya çalışıyorlar. PKK dediğin farklı isimlerde kurulmuş 100 terör örgütünden oluşur. 100 PKK’dan 1’i, kendini feshetti, kaldı 99… Peki, daha 99 tane PKK varken, sınırında ABD’nin şemsiyesi altında, sözde “devlet” olmuşsa, sen de ona müdahale etmiyorsan, edemiyorsan, kusura bakma bu oyunun içindesin!
Yıllarca Türk milletini dizilerle, ninnilerle uyuttular. Terör örgütü ibaresinde “terör” kelimesini kaldırıp, “örgüt” diye ifade ederek, dizilerle beyinleri yıkadılar. Hatırlayalım “Kurtlar Vadisi” dizisiyle ve de FETÖ iblisinin “Tek Türkiye” dizisiyle ve daha başka onlarca mafya dizileriyle, “örgüt” dediler, terör seviciliği yaptılar.
İktidar, “Terörsüz Türkiye” masalına inanmamızı istiyor. Millet açlık sınırının altında yaşarken, bu ülkede yaşayan bütün halkların, en büyük sorunlarının geçim olduğu ortadayken, sen kalk, “Kürt Sorunu vardır!” de. İktidarı ve muhalefeti hemen hepsi “Kürt Sorunu” vardır diyorlar.
Yoktur efendim bu ülkede bir “Kürt Sorunu” yoktur ve hiçbir zaman da olmadı, asla da olmayacak. Hangi Türk evinde bir Kürt kızı gelin değil. Hangi Kürt evinde bir Türk kızı gelin değil. Biz kanda da kardeşiz, dinde de kardeşiz. Milletin böyle bir sorunu yoktur. Ancak icazetlerini Londra’dan, Washington’dan alan siyasetçilerin, böyle bir sorunları var. Partileri farklı da olsa, vazifeleri aynı…
Özür Özel, “Kürt belediyelere kayyum atanıyor, işte bu Kürt sorunudur” diyor. Kürt sorunu değil bu, siyaset sorunudur. Kürt sorunu bu ülkede çıkmayınca, iktidar ve muhalefet birlikte milletin başına sorun peydahlıyorlar. Birlikte BOP’un içine girmişler, Türk milletine yeni Sevr’i “Terörsüz Türkiye” makyajıyla dayatıyorlar.
Eğer bundan sonra sırada Öcalan’ın salıverilmesi veya ev hapsine çıkarılması varsa, Anayasa değişikliği varsa, bilmiş olalım ki Türkiye parçalanıyor. Türkiye’nin bir “azınlık” sorunu var. Türkiye azınlık kuşatması altında… Hepsi Türk olmayanların, bizden görünerek; kimisi İslamcı görünerek, kimisi milliyetçi görünerek, kimisi Atatürkçü görünerek elde ettikleri “statü” ile Lozan’ın yerine, Sevr’i getiriyorlar. Hem de bu milletin, oylarıyla.
Bir dönüm çayırlığına ortak olmak isteyen kardeşini bile görmeyenler, devlet ve millet tapusuna, anayasa değişikliği ile yeni ortaklar alınmasına ses çıkarmayacaklar, öyle mi? Kardeşlik türküleriyle ‘kalleşlik’ yapıldığını henüz göremiyorlar.
Terör Örgütü PKK, sözüm ona kendini feshederken 1924 anayasasına, Lozan’a atıfta bulunuyor, Atatürk’ü, cumhuriyeti suçluyor. Akıttıkları kanın sorumlusu olarak gösteriyor. İktidar ve muhalefet, sessiz kalıyor, alkış tutuyor.
Kendilerini fesh edenler, “yeni bir dönem başlıyor” diye çiftetelli oynuyorlar. “Irak’ta, Suriye’de ‘statü’ elde ettik, sıra Türkiye’de” diyorlar. Onlar bir şeyi gizlemiyorlar. Onlar, bir pişmanlık içinde değiller. Onlar zafer sarhoşluğu içindeler.
ABD, Irak’ta peydahladığı gayrimeşru çocuğu AKP eliyle Türkiye’nin kollarında büyüttü, Barzanistan yaptı. Şimdi Suriye’deki p!ç!ni de kollarımıza veriyor ama iktidar buna cesaret edemiyordu. “Terörü bitirdik” masalıyla Suriye’dekini de, Türkiye’nin kollarında büyütecekler. Hakan Fidan’ın “Kürtlerin koruyucusu Türkiye’dir” açıklaması, olayı özetliyor aslında.
Trump, ‘Suriye’yi aldınız’ demişti. Şimdi ‘çocuğuma’ iyi bakın demez mi? Zaten Fidan da bunu söylüyor. BOP, böyle bir şey işte. ABD’nin pisliklerini, “Ensar-Muhacir” edebiyatıyla örtmek, p!çlerini büyütmek, koruyup kollamak, Büyük İsrail’i bizzat inşa etmektir. Bölgedeki halkları da, Türkiye’ye taşıyıp, kaynakları bunlara harcamak, milleti yoksullaştırmak, demografik yapıyı bozup, uzun vadede Türkiye’yi Türk’süzleştirmek…
Bütün bunlar yaşanırken de, feshedilenin PKK olduğuna inanmamız isteniyor. Feshedilen Lozan’dır. Böyle giderse feshedilen Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.