Seçim sonucu bir kişiyi memnun etmediği için, koca bir ülke seçime gidiyor. 1 Kasım seçiminin sonucunu beğenmese ne olur, artık onu Allah bilir. Koca bir ülke, bir insanın memnuniyetine veya memnuniyetsizliğine göre, ordan ora sürüklenip duruyor. Bir seçim öncesi terörle "müzakere" diye seçim kotarmışlardı, şimdi ise "süreç buzdolabında" diyerek güya "terörle mücadele" ediyorlar.* * *Bir dönem "ovaya gel siyaset yap" diyerek terörün şehirleri teslim almasına göz yumdular, bu dönem terörü "kovalamak" bahamesiyle şehirlerin veya ilçelerin dünya ile bağlantılarını kestiler. "Duble" diye övündükleri yollarda, "sizi koruyamayız" diyerek, parti genel başkanlarına ölüm evrakı imzalatıyorlar.* * *Binmişiz, "yüzde 10 seçim barajı" denen alamete, gidiyoruz kıyamete!1 Kasım'da vatandaş "yüzde 10 seçim barajı" ucubesini aşıp ta, bağımlılığa, uşaklığa, köleliğe, işgale kuvvetli bir "hayır" çekerse, tünelde Bağımsız Türkiye ışığı görülür. Her şeye "evet" demeyi alışkanlık haline getirmiş "akletmez" çoğunluğun, "kaynaklar" demesi mümkün mü?Biz yinede "inşallah" diyelim!"Çıkmamış candan ümit kesilmez" demişler!* * *Partilerine can simidi gibi sarılmış anlamazların ve partilerini din gibi görmüş sapkınların baraj üstü kaldığı bir sistemle Yunus Peygamber karşılaşmış olsaydı, muhtemelen balığın karnından çıkmak için dua bile etmezdi! Adama "madenler" diyorsun, o partisine sarılıyor. Sanki elinden alacaklar. Sarıl sarıl, sarıl da bat! "Petrol" diyorsun, "hani nerde?" diyor."Bizde petrol yok" diyenleri, toprak yalanlıyor, görmüyor nasipsiz.* * *Su kuyusu vuran çiftçi, petrol buluyor. Doğalgazı dolar cinsinden ödemeyi alan akıl, ülkede keşfedilen kayagazı rezervini duymuyor bile. Şeytan kulağına üflediği insan, hayırlı olanı duymazmış.Küresel şeytanlar kulaklara iyi üflemiş!Bu yüzden ne isteseler "evet" diyorlar.Mültecilere kendileri için bekçi olmamız isteniyor, hemen, "yetmez ama evet" çekiyorlar.* * *"Evetler" partiler aracılığıyla istendiği için,"aşk" ile kabul ediliyor. Ülkelerini satıyorlar ama partilerini satmıyorlar. "Evetler" yağda kıl çeker gibi alınıyor:Kaynakları vermeye evet!Vatanı "NATO' Toprağı" ilan etmeye evet!ABD ile "ortaklık" adı altında her türlü işgale evet!TAHKİM'e evet!TAHDİT'e evet!Ülke tapusunu lav eden İKİZYASALARI'na evet!Egemenliğin devrine evet!Bölünmeye evet!Parçalanmaya evet!* * *Her birinin "evet" kapısından farklı bir geçişi vardır. Kimi "dik" geçiyor, kimi yan, kimi de düz?Kimi sağdan geçiyor "sağcı" oluyor, kimi soldan geçip "solcu" oluyor. Kimi besmele veya tekbirle geçiyor, kimi mehterle? Onuncu yıl marşıyla geçenler bile var."Evet" denmedik hiçbir şey kalmadı. AB Uyum yasaları adı altında ülkeyi, 36 etnik gruba ayırmaya "uyum" dediler. Herkes çok "uyumlu" olup, uyudu!Şimdi kalkmış "sen ben yok Türkiye var" diyorlar, bizde yedik!* * *Bir diğerinin ne dediği belli değil. "Sen bilirsin Türkiye" diyor. Türkiye bilseydi, bu halde olmazdı zaten. Türkiye'ye neyi bildirdiniz. TAHKİM, TEHDİT ve İKİZYASALARI'na imza koyduğunuzda, Türk milletine bu yasalarla, tarımının bittiğini söylediniz mi ey Bahçeli?Türk mahkemelerinin sonu geliyor dediniz mi?Yahut ikiz yaslarıyla, ülkenin bir referandumluk canının kaldığını, millete atlatınız mı ki, "sen bilirsin Türkiye" diyorsunuz?* * *Bölünüp, parçalanma, kaynakları iç etme, bağımlı ülke olma, bizlere yüzde 10 seçim barajı kumpası ile ve sıkı sıkı sarıldığımız hormonlu partilerimizle bizi buldu. Partilerin şarkı, türkü ve sloganlarına değil projelerine bakın derim.Tabi varsa?Çalıntı, alıntı değilse?Ama ne gezer?* * * "AB ile Müzakere" adı altında haçlı seferlerini başlatan Papa'nın ayakları altında AB imzalarını atan, iktidarın çift başı Erdoğan ve Gül'ün o gün verdikleri resmi unutanlar, Merkel'in oturduğu hilalli koltukla övünüyorlar.Merkel geldiğinde ülke olarak ne elde ettin diye sor, gıkı çıkmaz. O kadarını akletmez çünkü. O, Merkel'in attığı mülteci kazığını, görmezden gelerek, saray koltuğunun üstündeki hilalle övünür. Papaz kızı Merkel, "Osmanlı" oldu, deseler şaşmam.* * *Zavallılar!Eğer iş koltukla olsaydı, o koltuğun sahibi Osmanlı ve Sultan Abdulaziz kurtulurdu. Siz koltukla resim vermeyi bırakın da, Merkel, Ankara yerine niye İstanbul'u seçti biraz bunu düşünün.Hilal giysili üfürükçü zangoçlar!Öyle bir üflüyorlar ki anlatamam!* * * "Madenler bizim değil" diye bi üflediler, ne kadar okusak kar etmiyor!İnanamazsınız, bütün hilalciler, bilalciler aynı düşünüyor. Tek hilalcisinden tut üç hilalcisine kadar hemen herkesin, kafası madenden içeri girmiyor. Neyse biz okumaya devam edelim, "kaynaklar" diye. "Bağımsız Türkiye", "Haydar Baş" diye?Teslim büyüsü bozulacak, Türk'ü teslim alamayacaklar Allah'ın izniyle.
Hilal giysili üfürükçü zangoçlar!