İran’ı bırak Türkiye’ye bak!

Türkiye, İran konusunda ayrışmaya, devam ediyor. ABD'nin katlettiği Süleymani’ye üzülenler, “İrancı” ilan ediliyorlar.  Sevgi veya nefretimizde dahi, ölçü yok.

ABD’nin Müslüman ülkeler üzerindeki operasyonları, sadece BOP eksenli değil ne yazık ki. Algı operasyonlarında da ABD, bir numara…

Ahlaksıza had bildirilmeyince, bir süre sonra size, “Ahlak” dersi vermeye çalışır. Kadın satıcılığından mafyaya bulaşmış ve hapis yatmış, sonra Gülen’e mektup yazıp, hapisten çıkmış biri, Süleymani için “Müslümanların ırzına geçmiş kişi” diyor.

Dinime söven Müslüman olsa bari!

Süleymani’nin ölümüne IŞİD seviniyor. 

FETÖ seviniyor.

PKK /PYD seviniyor.

İbrahim Karagül, “yandaş” olarak adlandırılan kalemlerden birisidir. Süleymani için “İran’ın İslam’la savaşının sembol ismi” diye bahsediyor. Demek ki, Trump, İslam ile savaşan birini öldürmüş!

“Her yerde Müslümanlar’a karşı savaş verdi, katliamlar yaptı” diyor. Merak ediyorum, Sayın Karagül “Müslüman” diye IŞİD’i mi kast ediyor!

Çünkü bu adam, IŞİD’in korkulu rüyasıydı.

Ayrıca Trump, suikast sonrası Süleymani için, “çok sayıda Amerikan askeri öldürdü. Öldürülmeyi çoktan hak etmişti” dedi. Karagül, yoksa  öldürülen ABD askerlerine mi “Müslüman” diyor!

Gerçekten, merak ediyorum!

Neticede ABD’nin Irak’ı işgalinde “ABD askerlerinin sağ salim dönmeleri için” dua eden bir iktidarın, yılmaz savunucuları olmuş adamlar bunlar. 

Irak işgal edildi, tarafları ABD!

Suriye, bugünkü hale getirildi, tarafları ABD!

Libya, mevcut duruma getirildi, tarafları NATO ve ABD!

Şimdi sıra İran’a gelmişken, ABD’nin karşısında veya İran’ın yanında olmalarını beklemiyoruz. Fakat Süleymani’nin öldürülmesi bile  bu “mahalledekilerin” içlerini serinletmemiş. Hatırlayın lütfen, ABD Şam’a füzeler yağdırmış, aynı mahalle sakini Bülent Yıldırım “ ABD içimizi serinletmedi” demişti.

ABD bomasıyla “içi serinleyenler”in ve ABD suikasti ile “surura” gark olanlanların hepsi iktidarın kanatları altındalar.

ABD karşısında İran’ın yanında olanunca “Şii taraftarı” oluyorsunuz ama ABD’nin yanında “haçlı taraftarı” olmuyorsunuz!

Aklınızı, Hüsnü Amca sevsin ne diyim!

İran’ın tabi ki yanlışları vardır. Azerbaycan Türkleri konusunda Özal’ın “onlar Şii’dir, İran sahip çıksın” demesi ne kadar yanlışsa, İran’ın da “onlar Türk’tür” diyerek, Ermenistan  olması, kabul edilemez yanlışlar. 

Tabi böyle bir şey söz konusu olduysa… 

İran’ın PKK konusunda Türkiye’ye yanlış yaptığından dem vurup, ABD yanında olanlar, PYD’ye verilen binlerce tır silahı, nasıl görmezler. İran, sınırda PKK’ya karşı operasyon yaparken, Türkiye’de hükümet, “açılım” yapıyordu.

 ABD, Müslüman ülke İran’ı yemek istiyor. “İran Şii” diyenler, ABD’ye “Sünni” mi demek istiyorlar!

Süleymani için üzülenlere, “şehit olan Mehmetçik’lere üzülmüyorlar” iftirası atanlar, “açılım”da, “megri megri” diye böğürüyorlardı.  “Hepimiz Halidi’yiz” diye, Barzani ile “Nakşi” oluşlarını vurguluyorlardı.

Ne yazık ki, BOP, Kürtçülük ve Nakşilik ayakları üzerinde yürüyor. Yani “hoca” kılıklı tiplerin, şu sıralar “asker-bayrak” edebiyatı yapmaları, sizleri kandırmasın. Atatürk ile ilgili neler dedikleri, ortada duruyor.

İran’ı bırak, Türkiye’ye bak!

Ülkemizdeki “IŞİD potansiyeli” oldukça, korkutucu boyutlarda. IŞİD’in “Şii/Alevi” düşmanlığı üzerine bina edildidiğini biliyorsanız, meseleye “Süleymani İran şehidi” diye, bakıp geçemezsiniz. 

ABD, Esad’ı öldürsün, sen sevinci gör!

Veya Hasan Nasrallah’ı!

Nasrallah, cübbeli olmasına rağmen, bizdeki “cübbeliler”, ABD’ye teşekkür ederler. “Hizbu Şeytan” derler. ABD’yi “tanrı” görenler, ona karşı geleni “şeytan” göürüler!

Mesele tamamen, ABD’nin “sünniliği” ile alakalı!

“Sünni” ABD’yi pek severler!

ABD, İslam düşmanlarını yok ediyor!

ABD, İslam ile savaşan İran’a diz çöktürüyor!

Kafaya bakar mısınız lütfen!

Nursi’nin, Gülen’in, ABD ile ilgili fikirleri ne ise bu kafaların da aynı. 

FETÖ ile mücadele, FETÖ’nün gölgesiyle mücadeleden çıkmalı, “inlerine” girilmeli.

Süleymani turnusol oldu!

İran’la ilgili yeni bir iki şey söylemem gerekiyor:

İran, Ukrayna uçağını vurduğunu, kabul etti. Daha doğrusu kabul etmek zorunda kaldı. ABD’nin misillemede bir tek askeri ölmedi. İran, en güçlü adamını kaybetti. İran, uçak vurdu. İran’ın prestiji sarsıldı.

Görünen o ki İran, ABD’nin elektronik harp savaşına yenildi. Yolcu uçağı, füze gibi algılandı. Veya ABD adına biri, omuzdan füzeyle vurdu. İran’ın içi ajan kaynıyor, bunu yapmak çok zor değil.

Suikast sonucu oluşan birlik, düşmanlarınca bozulmak isteniyor. İran’da hükümet ile devlet arasında, sorun var belli ki… Süleymani’ye olan sevgi, İran’ı yıkmada kullanılmak istenebilir. Süleymani’yi öldüren ABD, İran’da Süleymani için ağlarsa, hiç şaşmam!

Saddam’a olan nefreti, Irak’ın işgalinde kullanan ABD, Süleymani’ye olan sevgiyi de kullanır. Sevgide de nefrette de ölçü sahibi olmak, ancak ölçü sahibi bir insanı tanımakla olur.

 Prof. Dr. Haydar Baş’ın son günler, sıcak gündeme ait konuşmaları, Türkiye ve İran için, kurtuluş yolu, hükmündedir. 

ABD’nin istediğini kursağında koymak, içimizdeki muhiplerini üzüntüye boğmak, bu sese kulak vermekle mümkün. Olayı bilmeyenlerin, Baş Hoca’yı dinleyerek ayıkmalarını dilerim. İnsanımızın ayıkması, birliğimizi sağlar. 

Müslümanlık, ABD’nin  değil, Hacıbektaş’ın eteklerinde… Türk’ün fabrika ayarlarında ve öz cevherinde…

İran’ı bırak Türkiye’ye bak!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön