Libya Türkiye için ikinci Kıbrıs demek!

Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma, Batı’yı çıldırttı. Hafter’e gözdağı vermek için Türkiye, “Libya’ya asker gönderebiliriz” dedi.

Gerçekten de, Türkiye bunu yapar mı?

Türkiye’nin bunu yapması gerekir mi?

Türkiye bunu yapmak zorunda kalabilir fakat bu hiç kolay değil. Aksi taktirde, Libya ile yapılan anlaşma, biter. Batı’nın desteklediği Hafter’i, Rusya da destekliyor ne yazık ki…

Türkiye, Suriye’de düştüğü hataya, Libya’da düşmeyecek.  Fakat Türkiye, Libya’nın bugünkü hale getirilmesinde ne yazık ki, büyük hatalar yaptı.

Davutoğlu Ahmet, Libya’da 300 milyon doları çuvallarla dağıttırmıştı, isyancılara. İsyancılara, “Ömer Muhtar’ın torunları” diye hitap etmişti. Bugün görüyoruz onların kimin torunları olduklarını!

“NATO’nun Libya’da işi yoktu” ama sonra olmuştu!

NATO, İzmir’i merkez yapıp, Libya’ya saldırmıştı.

Yatacak yerleri yok bazılarının da, neyse konumuz değil şimdi!

Öbür dünyada, sadece Kaddafi’nin bile elinden kurtulamazlar. O Kaddafi ki, Kıbrıs harbinde, ne büyük fedakarlıklar yapmıştı, Türkiye için…

Libya dış destekli iç savaş ile istikrarsız bir ülke artık. İki tane hükümet var. Ancak BM’de temsil hakkı, Fayiz el-Sarac hükümetine ait. Türkiye, anlaşmayı bu kişiyle yaptı.

 Yani BM’de temsil yetkisi olan hükümetle anlaştı. Fakat Batı’nın da desteğiyle, Hafter Libya’ya hakim olabilir ve durumlar Türkiye aleyhine dönebilir.

Burada Rusya, önemli bir faktör. Akdeniz’deki doğalgazın Batı’ya ulaşması Rusya’nın da istemeyeceği bir şey. Rusya, Akdeniz’de Türkiye tarafında durursa, iki ülkede kazanır. Rusya, Türkiye lehine Libya’da adım atarsa, karşılığında Suriye’de bir şey ister.

Türkiye, Libya’da BM’de temsil hakkına sahip hükümetle iş tutuyor bu doğru ama Suriye’de Esad ile iş yapmıyor, bu çok yanlış. Dilerim ki, Suriye’deki bu hatamızı, Libya’daki doğru adımımıza bakarak düzeltiriz.

Devletler ileriyi görmek zorundalar… Türkiye, ileriyi görüp Libya’yı karıştıranların karşısında olsaydı ve şimdi yaptığı anlaşmayı Kaddafi ile yapsaydı, Atina’nın/Batı’nın atacağı hiç bir adım işe yaramazdı.

Önceden Akdeniz’de kaynakları tespit etmişler, “Bahar”a hazırlanmışlar ve bizi kullanmışlar. Şimdi uyandık ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş!

Yine de, Libya ile yapılan anlaşma ne pahasına olursa olsun, yaşamak zorunda.

Askerse, asker!..

Libya Türkiye için, ikinci Kıbrıs oldu!

Düşmanı Libya’da durdurmazsak, Kıbrıs da gider, bu kadar söyleyeyim. Libya’da mehmetçik, ateşin içine düşecek ama yoksa Kıbrıs  ateşe düşecek ve hatta Türkiye düşecek. Akdeniz, büyük çatışmalara gebe…

Türkiye, Libya ile yaptığını, Suriye ile de yapmak zorunda. Mısır’la da, Lübnan’la da yapmak zorunda… Lübnan, İran’sız iş yapmaz. Mısır, İsrail ve Yunanistan’la iş yapıyor çünkü ABD bunu istiyor.

Bu anlaşma devam etsin, İsrail ve Yunanistan dahi, Türkiye’ye “anlaşalım” diyecek. Akdeniz’de bir anlaşma, ancak Türkiye-Libya anlaşması devam ederse olur. O zaman, KKTC’nin de eli sağlamlaşır ve hatta KKTC, tanınabilir.

O yüzden, Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi riskli olmakla birlikte, ileride doğacak daha büyük bir savaşı önlemeye yönelik, önemli bir hamledir. Artık Libya Türkiye’nin denizden sınır komşusu…

Libya’nın bizi çağırmasını, sağlamalıyız.

“Türkiye’nin Libya’da ne işi var?” diyenler, olayı kavrayamadıkları içindir. Türkiye’nin artık yakın coğrafyamızda, her yerde işi olacak, bundan sonra.

Bunun iki nedeni var: Birincisi,  son 15 yılda izlenen yanlış politikalar. Düşmanın gelişini, “bahar” geliyor sanmak… İkincisi ise Batı’nın açık hedefinin Türkiye olması…

Libya’da atılmış doğru adımın arkasında, nasıl bir yanlış adım atarlar diye ödümüz patlıyor. Neden çünkü doğru adım atmayı, bu iktidara yakıştıramıyoruz!

Çünkü hiç doğru adım atmamış iktidarın, bir doğru adımı bile insanı kuşkulandırıyor. “Altından ne çıkacak” dedirtiyor. Yine de, Libya adımının devamı gelmeli diyoruz. Akdeniz’de doğru adımları sıklaştırmalıyız.

KKTC’nin acilen, tanınmasını sağlamalıyız ve  asker sayısı, acilen artırılmalı. Önümüzdeki aylar, Kıbrıs karışabilir.

Eski hataları hatırladıkça, kahroluyorum;

Ya Annan Planı geçseydi, bugün Akdeniz’de kıpırdayabilir miydik? Rum tarafının AB’ye alınmasına imza koyanlar, hiç olmazsa  bugün işledikleri cinayeti fark etsinler.

Libya Türkiye için ikinci Kıbrıs demek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön