ABD, Türkiye'den istediği tavizi kopardı. Türkiye, koalisyona giriyor. Hem de öyle, lojistik destek filan değil. Savaşan ülke olarak koalisyona giriyor. Bakmayın siz şuanda "desteğimiz lojistik" laflarına?Bu işin sözü ABD'de verildi.Rehineler niye salıverildi sanıyoruz.Bir düşünelim: Türkiye, koalisyona katılma konusunda "rehinler" nedeniyle çekimser kaldığını ifade etmişti. Bir el "istediğiniz rehine olsun" diyerek, rehineleri salıverdirdi. Şimdi bu elin, ABD ile bir alakasının olmadığı düşünülebilir mi?Başından beri hesap Türkiye üzerine? Türkiye'yi, Suriye ile direk savaştıramadılar. Eğer Suriye'nin arkasında Rusya olmasaydı bu savaş çoktan gerçekleşmişti. İyi hatırlayalım dört sene öncesini. Ülkemizde hem kamuoyunu bu işe hazırlıyorlardı, hem orduyu? Sarıklı- cübbeli tipler "Suriye Şii, onlarla savaşmamız gerekiyor" şeklinde ekranlarda açıklamalar yapmışlardı. Sanki bu savaşı isteyen ABD ve İsrail Sünni'ymiş gibi!Orduda da bir hareketlilik vardı. Sürekli tanklar ve zırhlı araçlar bölgeye sevk ediliyordu. Suriye radar üstlerini kontrol eden bir uçağımız, bu sebeple düşürülmüştü. Yani savaşın tam eşiğindeydik. Sonra Türkiye'nin dört bir yanında Prof. Dr. Haydar Baş Beyin başlattığı "Ehlibeyt Kurultayları"yla Şiilerin ve Sünnilerin kardeş olduğu gerçeği gözler önüne serilince, halkta müthiş bir uyanma oldu ve iktidar bu işi göze alamadı.Ayrıca Rusya'nın Türkiye'ye verdiği dolaylı mesajlar, AKP iktidarının bu işte geri adım atmasında belirgin rol oynamıştır. Türkiye'nin Suriye ile savaşmaması, AKP iktidarıyla Obama yönetiminin arasını açtı. "Sesi özlenen Obama!" artık bizimkilerin telefonlarına bile çıkmıyordu. AKP iktidarını bir yıldır psikolojik baskı altına alan ABD yönetimi, belli ki işi bir yere bağlamak istiyor. Sayın Erdoğan'ın ABD ziyareti ile "bağlama" işinin tamamlandığı görülüyor. Açıklamalar, demeçler bu yönden gelişiyor. Hiçbir ülkenin konumu Türkiye gibi değil. ABD başta olmak üzere tüm koalisyona katılımı havadan!Türkiye'nin istese de istemese de karadan olacak. Çünkü Türkiye söz konusu örgütle sınır komşusu oldu. Yani savaş kapıda, ülke ateş içinde!Bu ateş bağıra bağıra geliyordu ama yetkililer, görmezden geldiler. Hatta ateşe benzin döktüler. Komşu bir ülkenin rejimini devirmek isteyen küresel teröristlere, ev sahipliği yapmaya "ak yönetim" demenin bedeli, belli ki ağır olacak. Olan, gençlerimize ve evlatlarımıza olacak. BOP yoluna ölecekler!Milletimiz ne yazık ki, iktidarda kalma uğruna ABD'ye taşeronluk hizmeti veren politikalara bir kez olsun "dur" demedi. Seçim imkânını gerektiği gibi değerlendirmedi. ABD'nin bölgede akıttığı Müslüman kanına "eşbaşkanlık" hizmeti verenleri bir ikaz, bir ceza vermedi. Mükâfat üstüne mükafat verdi. Bunun bedelini inşallah gençlerimizi kaybederek ödemeyiz.Şimdi bazı "ak" beylere sormak istiyorum:AKP'nin, ABD istediği için Türkiye'yi sokacağı bu yeni savaşta önden buyurmazlar mı? Madem "ümmetin lideri" "savaş" dedi, lütfen önden buyursunlar!ABD ve İsrail'in Esad'ı devirme isteğine üç sene önce "Sünnilik" diyenler, şimdi bu yeni istek karşısında ne diyecekler merak ediyorum. Aşk ile(!) "evet" diyeceklerinden eminim. Bu sebeple tekrar ediyorum: Lütfen önden buyursunlar!"Ak" gençlerini alıp çıksınlar yola?ABD'nin isteği doğrultusunda değiştirdikleri askerlik tanımına da çok uygunlar. "Harp sanatını öğrenmeye ve verilen görevleri yapmaya askerlik…" demişlerdi.Türk askerinin görevi ABD yolunda ölmek değil. Ölmesinin bir nedeni ve amacı var. Her ne kadar "vatanı ve devleti koruma görevi" kanun ve yönetmeliklerle ellerinden alınmış olsa bile? Şimdi anlıyor muyuz kafa kesen örgüt niye icat edildi?Suriye ile Türkiye kafa kafaya savaştırılamadı madem, Türkiye ile ürettikleri ve türettikleri örgütlerle savaştırılmak isteniyor. Böylelikle iktidara halk baskısı da olmaz, "bu savaşa girmeyin" diyen Rusya faktörü de…Dünyanın nefesini kesen bir örgütle(!) savaştığımız için kocaman bir aferin bile alırız!ABD gezisinden beri AKP iktidarına karşı Batı basınında gözle görülür, ağız değişikliğini fark ettiniz mi? İşi bitirmişler canım. Adamlar bu iktidarın ruhunu biliyorlar!
Madem savaş istiyorlar önden buyursunlar!