Peygamber efendimiz Müslüman için yegâne örnek ve tek ölçüdür. Bütün örnek insanların kıymeti ve önemi, bu mutlak örneğe yakınlığı ile doğru orantılıdır. Müslüman için peygamberin ölçü olması keyfi değil, ilahi bir emirdir.
Ülkemizde Müslümanlar dış operasyonlarla sürekli olarak yönlendirilmiş, değiştirilip, dönüştürülmüştür. Peygamberi örnek alması gerekirken; bu dayatma ve yönlendirmeler sonucunda, peygambersiz İslam’ı, yani Amerikan İslam’ını hayat tarzı olarak benimseme yoluna itilmiştir. Kısaca, İslam’dan koparılamayınca İslam’ın koparılması hedeflenmiş ve başarılmıştır maalesef.
28 Şubat süreci ile insanımız Peygamber ocağı olarak bildiği, ordu ile arası açtırılmış ve kurtuluş simidi olarak AKP’ye yönlendirilmiştir. AKP ise bu yönlendirmeyi sonuna kadar kullanmış ve kendilerini adeta mehdi gibi gören Müslümanlara gözlerini kapattırarak Haç’a rabıta ettirmişlerdir.
Gözlerini kapatan Müslümanlar; açılan kırk bin kilise evlerini, Kelime-i Tevhid’in “Muhammet Allahın resulüdür” kısmının din dersi kitaplarından çıkarılmasını, tekbirlerle kiliselerin açılmasını, eski kullanılmayan kiliselere trilyonlar akıtılmasını, domuz etinin satışının serbest edilmesini, papazların camilerde ayin yapmasını, topraklarımızın ve kaynaklarımızın ecnebilere satılmasını, İsrail’e kalkan, Haçlıya asker olunmasını görememişlerdir.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün; günümüzün en sıcak konularından birisi olan Suriye konusunda da durum böyledir. Müslümanlar AKP’yi, onlar ise Amerika ve İsrail’i desteklemektedir. Dolayısı ile Müslümanlar Yahudi ve Hıristiyanlarla birlik olup Müslüman kanını akıtmaktalar. “Müslüman’a kılıç çeken bizden değildir” diyen peygamberimize yarın mahşerde hangi yüzle “senin ümmetindeniz” diyebilecekler.
Peygamberin yapınız dediklerini yapan ve yapmayınız dediklerini yapmayan Müslüman tipi yerine; AKP’nin yaptıklarını savunan ve “mutlaka bir hikmeti vardır” mantığı ile sapıtan sözde Müslümanlar türemiştir.
Bırakınız kilise açmayı; Peygamber Efendimiz münafıkların açtığı, mescidi-dırar adıyla anılan camiyi, Allah’ın emriyle yıkmışlardır. Neden? Peygamber ve İslam’a tuzaklar kuruldu diye. Ölçü ortada iken, tekbirlerle kilise açan Sayın Başbakan kimin yolunda gidiyor? Ve onun her yaptığını gözü kapalı onaylayan Müslüman kime ümmetlik yapıyor?
Her insan inandığı şekilde yaşayabilir ve ibadet eder mabetleri ve inançları hem inancımız, hem de hukuk sistemimiz tarafından garanti altındadır. Ancak bizim anlatmaya çalıştığımız şey, Müslümanların gözlerini açarak hakkı hak, batılı ise batıl görmeleridir. Müslüman olmayanlara söylenecek asla bir sözümüz olamaz, çünkü buna hakkımız yoktur.
AKP kendisini din olarak takdim etmemiştir. Yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım… Tam aksine kendilerinin ne olduğunu hiçbir şekilde gizleme gereği duymamış, bilakis değiştiklerini ifade etmişlerdir. Yani AKP olduğu gibi görünmüştür. Fakat Müslümanlar olduğu gibi görünmemiş bu partiye, kendileri anlamlar yüklemiştir.
Müslümanlar için AKP bir imtihan sahnesi olmuştur. Ya Müslümanlar bu partinin yaptığı yanlışları görüp tepkisini koyacak, ya da icraatlarını hiçbir ölçüye tabi tutmadan hoş görüp kendince batıl yorumlar yapacak ve helak olacaklardır.
Lut kavmini helak etmesi için görevlendirilen İsrafil (a.s), bu kavmi helak etmeden önce kavmin yaşadığı şehirleri ve kasabaları geziyor. Bakıyor ki Allah’ı zikreden yetmiş bin zahit ve zakir kullar ibadet halindeler. Allah’a bunların akıbetini sorduğunda Cenabı Hakk “Onlar bu kötülükler karşı çıkmıyor onları da helak edin” buyuruyor.
Aynen Lut kavmi gibiyiz; hatta onlardan bile kötü durumdayız, çünkü onlar mağaralara çekilmiş insanları terk etmişler bu bile bir tepkidir. Biz yapılan her rezalete pabuç gibi dillerimizle “bir bildikleri vardır, bir hikmet vardır, kim olsa aynı şeyi yapardı” şeklinde yorumlayarak Deccalin sözcülüğünü yapıyoruz.
Müslüman’ın AKP ile imtihanı, geçmiş ümmetlerle bile kıyas edilemez. Kendimize gelip ülkemizi, geleceğimizi, kötü sondan kurtarabiliriz.