Türkiye kendi güvenliğini tehdit eden bütün unsurları yok etmek zorundadır. Ancak bunu yaparken uluslararası hukuk kurallarına riayet etmesi gerekir. İleride çıkması muhtemel sorunlar için, bu çok önemlidir.
Meşru müdafaa hakkını kullanırken, kimseden izin almak zorunda değil. Operasyonun şartlarını kendi belirlemek zorunda.
Fırat'ın doğusu için ABD'den, Fırat'ın batısı için Rusya'dan izin alması, söz konusu bile olamaz.
ABD teröristleri silahlandırıyor ve Türkiye buraya müdahale ederken, teröristler Suriye bayrağı açarak kendilerini koruma altına alıyorsa, eksik olan bir şey var demektir Suriye ile gerekli olan diyalog…
Bölgede PYD'ye terörist diyen bir tek Suriye yönetimi olduğu halde terörist diyen ile diyalogda olmayıp, onu eğiten ve don atanlarla diyalog, bu bölgede terörü temizler mi?
Türkiye tehditlerden kurtulabilir mi? 30 kilometre ileride tehdidin ve terörist varlığının devam etmesi Türkiye için sorun değil mi?
Türkiye için temel soru şu bence:Türkiye Suriyenin bölünmesini mi istiyor, bölünmemesini mi?
Suriye'nin bölünmesi mi Türkiye için yararlı, bölünmemesi mi?
Tabi ki bölünmemesi… Suriye'de "koridor" Türkiye'nin, Suriye'yi böler. Tıpkı Irak gibi… Bu filmi ırakta izlemiş olanlar, bunu hatırlamak zorundalar.
"Koridor"un adı önemli değil." Koridoru kimin açtığı da önemli değilhatta kimin kontrol ettiği de…
Bunu Trump 'da yapsa aynı şey, Netanyahu da yapsa aynı şey, Erdoğan da yapsa aynı şey çünkü sonuç aynı olur.
"Koridor Suriye'yi böler, bölünmüş Suriye Türkiye'yi böler.
Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı, bu doğrultuda adımlar atmayı zaruri kılar. İlk düğme yanlış iliklenirse, diğer düğmelerin doğru iliklenmesi, doğru sonuçlar getirmez.
Stratejiniz yanlışsa, attığınız doğru adımlar sizi kötü sonuçtan kurtarmaz. Türkiye bugün bile Suriye konusuna Atatürk gözüyle baksa. sorunu çözer. Atatürk'ün "Fransızlar bu meseleye dahil olmasın emperyalistler araya girmesin, biz kardeş Suriye halkı ile meselemizi çözeriz" bakışı çok önemli.
Hem Irak, hem de Suriye konusunda eğer Türkiye, harici güçlerle hareket etmek yerine, bölgesel birliktelikler kurmuş olsaydı, bugün her şey çok farklı olurdu. Saddam'ı ikna edip Musul, Kerkük'ü sınırlarına katabilirdi. Aynı şey, Suriye için de geçerli…
Atatürk'ün Suriye sınırı, bugün Türkiye'nin tam da kontrol altına almaya çalıştığı 30 kilometre derinliktir, bu da tamam… Ancak strateji yanlış.
Taktik doğru fakat strateji yanlış. Her şeye rağmen, ordumuzun attığı her adımı desteklemek, vatani bir görevdir.
Her şeye rağmen, TSK'nın operasyon gücü dosta güven düşmana korku veriyor. İngiliz gazetesi, "Türkler, 100 yıl sonra bile savaşmayı unutmamışlar. Hatta savaşmayı özlemişler" itirafı, çok şeyi hatırlatıyor.
Suriye'de koridor savaşları veriliyor. ABD atına binerek, bir şey elde edemeyiz. Ne ekonomide ne siyasette…
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomi tezi, Atatürk' ün ortadoğu projesiyle birleştiği taktirde, ülkemizin hem içerde hem dışarda, bütün sorunları çözülecektir.
Mustafa Akıncı bile Kıbrıs'ta ülkemiz aleyhine konuştuğuna göre, geçmişe dönük ne yanlışlar yaptığımızı birkez daha düşünmemiz gerekiyor.