Ülkenin içine et, sonra 'yeni' de!

Şu günler aynı soruları soran çok: Ülkenin durumu ne olacak?Bu işin sonu nereye varacak?Memlekete ne zaman huzur gelir?Yok mu bu işin bir çaresi?Sorular, sorular?İşin en kötü tarafı da, ülkeyi bu hale getirme de katkı sahibi zevzeklerin bu soruları sorması. Biz uyardıkça "bi daha, bi daha" diye kendinden geçenler yok mu? Ha onlar, bu soruları sorduğu zaman, içimden bir ses şu odunu eline al, kalın kafaya indir diyor. Nerde o dombra çalanlar? Dombra çalarak, ülkenin anasını ağlattılar.Akıllı insanlar olaylar gelmeden konuşur. Bela yağmuru yağmadan, yükselen sinsi bulutlardan söz eder, uyarır. Tuttun ne ala, tutmadın işte bugünleri yaşarsın. Şimdi ağzı olan konuyor. Yok, efendim 258 yerine 400 alınsaydı, bu işler olmazmış! Ulan yüzde alsanız bir, dört yüzde? Bu kadar yüzsüzsünüz. Ne Allah'tan korkar ne anayasadan utanırsınız!Sanki şuan iktidarda, ABD'nin Cumhuriyet Partisi var! Gerçi iktidarda ABD varda, demokratları mı, cumhuriyetçileri mi bu belli değil. Aslında her ikisi de… ABD derin devleti bizde hep iktidar. Gâh böğrümüze "çekiç" gücünü indirir, gâh üslerimize BOP varmış gibi iner. İktidar sağ, sol veya dinci hiç fark etmez. Türkiye, ABD için hep karavana!..Sağı da karavana, solu da?"Yeni Türkiye" böyle olur!Ülkenin içine et, sonra "yeni" de! "Bağımsız Türkiye" deseydik bunlar olur muydu? Ne AB, ne ABD, Bağımsız Türkiye? Bunu söyledik mi ki huzur arıyoruz? Biz sonuna kadar AB dedik, ABD dedik. İnadına bağımlılık dedik. Şimdi konuşuyoruz. Hele şu ak'lar var ya, BOP'un her türlüsüne konan, aha onlar "ne olacak" diye hiç konuşmasın!Nenenin duvağı olacak, anladın mı?Cinli Ahmet dayı vardı bizim mühitte. Bazılarının yüzüne bakar "siz bozuksunuz oğlum bozuksunuz?" derdi. Şimdi olsa da konuştursak rahmetliyi… Tek başına sinemaydı. İnsanlar toplanır, onu dinlerlerdi. "Siz yeri bıraktınız göğü idare etmeye kalktınız Allah belanızı verdi" derdi, azanlar için. Bazıları da evini idare etmekten acizken, Ortadoğu'yu idare etmeye kalktılar. Güzelim "Diyarbakır'ı BOP'un yıldızı yapacağız" deyip, BOP'un içine soktular.Ah, Ahmet dayı ah, nerdesin?Ne kadar senlik bir ülke ve dünya var şimdi. Bir gün Cuma saati camiye girip, geri çıkar. Sorarlar Ahmet dayıya niye çıktın diye. "Nasıl çıkmıyım oğlum, içerde insan göremedim. Boynuzlu mahlûklar camiyi ele geçirmiş. Saydım hocanın tam sekiz boynuzu var. Herkes birbirine boynuz çakıyor" cevabını verir.Sosyal medyayı takip eden biri olup, şimdi hayatta olsaydı. Tıklanma rekorları kırardı. Eminim Şam'da namaz kılmak isteyenlere , "Çakkal!  Senin gözün namazda değil, fitnelikte? Burada cami neyine yetmiyor da, ta Şam'a namaza gidiyorsun " derdi, bundan eminim.Şu dünyada, ne insanlar gelip geçiyor. Acaba milyonlarca insanları yerinden yurdundan eden küresel çakalları memnun etmek için, yerel çakallığa  " Şam'da namaz" kılıfı uyduranlar, Ahmet dayının gözünde kaç boynuzlu görünürdü, bilmiyorum.Seçim sonucuna göre "terör örgütü" tanımının değiştiği bir ülkede, bölünmek parçalanmak daha bir şey değil!Bölündük, parçalandık ta, kurtulacağız mı? Ne yazık ki hayır? Batını gözünde, üzerine işenilen Suriyeli göçmenden farksızız, çünkü hepimiz Müslüman'ız. Lütfen bazıları "ne olacağız" diye bir daha sormasın!

Ülkenin içine et, sonra 'yeni' de!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön