"Vesileye sarılın"ı ajanlara sarılın anlamışlar!

Geçenlerde bir arkadaş, bana bir "cübbeli" videosu izleterek, "bu ne demek istiyor?" dedi. Bende "çok mu önemli?" diye sorunca, "ama bu iddialara inanalar var" dedi. Evet, ne yazık ki var.Sarık, cübbe giyerek,  "İslam" olunduğunu zannedenler var bu ülkede. Bıyıkları kazıtıp, göbeğe kadar sakal indirince, Müslüman'a benzediğini düşünenler var. Oysa Müslümanlığın iman, gönül ve ahlak işi olduğunu, bilmemiz gerekiyor."Dervişlik olsa idi taç ile hırka/ Bizde alalım otuza kırka" diyor Yunus. Yine, "Dervişlik taç ile hırka değil/ Gönlünü derviş eden hıraya muhtaç değil" diye buyurmuş. Anlaşılan Yunus'ta çok çekmiş, "kaba-softa-ham yobaz" ekolünden? Yani Müslümanlığı, üç beş metre kumaş sanan ekolden? Oysa Müslümanlık, insan kumaşı edinmeyi gerektirir. "İnsanlar gördüm üzerinde elbise yok/ Elbiseler gördüm içinde insan yok" diyor, Hazreti Mevlana. Ne yalan söyliyim bende, cübbe içinde şuana kadar pek Müslüman görmedim. Kendi mi bir şey sanmıyorum, kimse üstüne alınmasın.Görmediğim halde, gördüm diyemem. Bu da bir hak!Neyse biz konumuza dönelim: Cübbeli youtube'da ki videosunda "Zebaniler bir adamın koluna girip cehenneme atmaya götürse, o adam da, 'o an, ben Nakşî tarikatının Halidiye kolundayım' dese, zebaniler onu cehenneme götürmekten vazgeçer!"İnsan ne diyeceğini bilemiyor değil mi?Ne yazık ki, bazı insanlar bu yalana inanıyor. Bu konuşmaya "İslam" diyebiliyor. Daha önce de bu herifin bir "yanmaz kefen" sallaması vardı. Her melaneti işleyip, gidip kendinize birkaç yüz dolara, Çarşamba'dan bir "yanmaz kefen" ediniyor, ateşten yırtıyorsunuz!İnsanlar bunu böyle anlıyor. Farklı anlamak mümkün değil ki zaten. Mesela adam Suriye'ye gidip, Şii kafası kestikten sonra, bir yanmaz kefenle işi yırtacağını düşünürse onu kim durduracak? Gitmiyor mu sanki?Madımak'ta 35 insanı yakanlar, birer "yanmaz kefen" edinmişlerse, yeni otellerin tutuşturulmayacağı ne malum?"Hoca" kısmı bir kere saçmaladı mıydı, faturası ağır olur. Ne demek şimdi cehennemliksiniz, zebani sizi ateşe atacakken, "halidiyim" deyip yırtıyorsun!Nakşî olması da yetmiyor, baksana!İlle Halidi olacak!Allah devre dışı! Kur'an ayetleri devre dışı!Peygamberin devre dışı! Canlı Kur'an Ehl-i Beyt devre dışı!Devrede olan bir tek, İngiliz ajanı Halidi Bağdadi!..Anlaşılan, İngilizler cenneti de ele geçirmiş!Vahhabi ve selefi yolunu da kuranlar İngilizler. Onlara da sorsan, zebaniler "Abdulvehhap Efgani" deyince bırakırlar. Bu adam da, İngiliz sömürge bakanlığının bir numaralı casusudur.Allah ile kulları arasına peygamberi ve Ehl-i Beyt'ini koymayanlar, İngiliz ajanlarını koymuşlar. "Doğa boşluk kabul etmez" demişler. Maneviyatta boşluk kabul etmiyor. Hele gevşeklik hiç?Namazda ettehiyyatü okurken, Allah ile aramıza peygamberi ve Ehl-i Beyt'ini koymuş oluyoruz. Belli ki, "Vesileye sarılın"nı, bazıları "ajanlara sarılan" anlamış!Tasavvufta, kendinden önce bir mürşit tarafından vazifelendirilmeden irşat postuna oturmanın imkânsız olduğu Kur'an hakikati iken, çakma tarikat Nakşîlik ve onun kolları, hemen hepsi rüya ile el aldıklarını iddia ederler.Rüya ile el aldığına inanan Bakırköy'de bir sürü hasta var. Rüyayı da geçtik, bunlar hep İngiliz'den el almışlar. Halidi Bağdadi ile ilgili tarihçi yazar Emre Polat ve İlahiyatçı- Yazar Mehmet Emin Koç'un birlikte çıkardıkları Nakşibendîlik kitabını tavsiye ediyorum.Bakın Halidi kolu neymiş. O kolun; Yahudi Barzani ile ilişkileri, Erbakan- Küçük Hüseyin Efendi, Üzeyir Garih üçgeninde dönen dolapları ve şimdi ki AKP'nin, o kol ile alakalarını göreceksiniz.

"Vesileye sarılın"ı ajanlara sarılın anlamışlar!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön