NATO Genel Sekreteri AKP’nin desteği ile bu koltuğa gelmişti. Hatırlayalım… Türkiye önce Genel Sekreterlik koltuğuna oturmasını reddetmiş, sonra Obama’nın hatırına Tayyip Bey, Türkiye’nin vetosunu geri çekmişti.
Peygamberin hatırı, Obama’nın ki kadar bile yokmuş Sayın Tayyip Bey’in nazarında…
Bunu gördük, yaşadık.
Şimdi ise, NATO Genel Sekreterinin hatırı ile İsrail’e Türkiye jest yaptı.
Yani İsrail’in NATO’ya girmesi dâhil, NATO imkânlarından bu ülkenin yararlanmasının önünde engel kalkmıştır. NATO üyesi ülke olan Türkiye, İsrail’e karşı veto hakkını kullanmayacağının garantisini vermiştir.
“Hey gidi iktidar…”
Kameralar önünde bu ülkeye “One minute” çekerek, İsrail karşıtı olduğunu dünyaya yutturmuştu bir zamanlar. Ama artık dünya biliyor ki AKP, İsrail’i koruma uğruna ülkenin tüm çıkarlarını satmıştır.
İsrail’i koruma uğruna Kürecik radar üssüne ev sahipliği yaptı. Sonra bu radar üssünü korumak için patriotlar satın aldı. Üstelik parasını ödediği bu silahların kontrolünü bile eline, alamadı. İran ve Rusya’nın tehditlerini duymazdan gelerek, Türkiye’yi bu ülkelerin açık hedefi yaptı.
Peki, patriotlar kiminle yapacağımız bir savaşta bizi koruyacak? Kimden korkuyoruz? Kimin tehdidi altındayız? Bütün bu soruların sağlıklı bir cevabı var mı? Allah aşkına…
Patriotlar Kürecik radarını, Radar ise İsrail’i koruyacak. AKP’ye verilen her oy İsrail’e koruma sağlamıştır. Yani Müslüman bacılarım ve hacılarım! Sizin oylarınız Büyük İsrail’in doğmasını sağlıyor. Bunu görüyor musunuz artık?
“Müslüman’a rest, Yahudi’ye jest” politikasının dayanılmaz hafifliği seni mutlu ediyor mu? Yenilen her naneye bir “hikmet” kılıfı uydurmaya devam edecek misiniz?
“Hükümet ne yapsın? Asker böyle istiyor… Amerika böyle istiyor… Kim olsa aynı şeyi yapardı… Başka kim var ki… Haklısınız ama ne gelir elden…” tarzında münafıklık yapmaya daha, ne kadar devam edeceksiniz?
Antep’e, Maraş’a giremeyen ecnebiler, bugün elini kolunu sallayarak patriotlarıyla geldiler. Hem de Yahudi’yi korumak için… Nerde Sütçü İmam? Nerede Şahin Beyler?
“Uyan Şahin uyan bak neler oldu? /Antep’e, Maraş’a Patriot’lar doldu…”
Onlar, aslanlar gibi karşı durdular. Adam gibi adam, Müslüman gibi Müslüman’dılar. Bahaneleri yoktu… Amaları ve fakatları da…
“Bu topraklar bizimdir, bizim kalacak…” dediler. “NATO toprağıdır” demediler. Boyunlarında Yahudi ödülü değil, Türk bayrağı taşıdılar. Şahin Bey binlerce Fransız askerini tek başına, saatlerce Antep’e girmesini engelledi. Bunu duyan halk, burada destanlar yazdı. “Ne yapalım? Ben tek başıma ne gelir elimden…” demedi. Şahin bey…
Sütçü İmam da öyle… “Fransız zaten şehri, ele geçirmiş…” demedi. Müslüman’ın namusuna uzanan eli oracıkta kırdı. Şimdi karşımızda düşman aynı şekilde gelmiyor kabul. Ama aynı maksatla geliyor…
Türk’ün yurdunu NATO eliyle ele geçirmek… Anlaşmalarla ve siyasetle… Uluslararası anlaşmalar ve NATO üyesi olmak, falan, filan… Gibi yorumların hepsi, işgalin kılıflarıdır.
Zaten bu talepler reddedilseydi AKP tarafından, doksan yıl öncesini ya da Irak’ın, Suriye’nin yaşadıklarını yaşardık. İstediği verilen Batı neden savaşsın ki? Ama eninde sonunda gerçeklerle yüzleşeceğiz…
Yahudi ve Hıristiyan koalisyonunda tarafımız, Müslüman dünyası olmalı. Rusya’nın kendi çıkarları uğruna yaptığını biz yapmalıydık… Suriye yönetiminin yıkılmasını isteyen Amerika ve İsrail adına isyancıların safında olmamalıydık.
Yahudi’ye kalkan olma uğruna Tarihimize, dinimize ihanet ederek geleceğimizi yok etmeyelim.