İstanbul'un göbeğinde, elde keleşle emniyetin havada görüntü alan, uzaktan kumandalı Drone'si vuruluyor.
Sabiha Gökçen Havalimanı'na havantopu düşüyor.
Hem de sayısı belli değil.
Üç tane olduğu gelen rivayetler arasında?
Doğu ve Güneydoğu'yu biliyoruz zaten.
Resmen iç savaş var.
Askerliğin tanım ve görevini değiştiren iktidar, ne yazık ki bilerek veya bilmeyerek askeri yeni bir 'Kumpas'a düşürmenin arifesinde. "Buzdolabında" tuttukları "çözüm süreci" dolaptan çıktığı an, yetkisiz bir şekilde "şehir savaşı" veren askeri kimse kurtaramaz.
***
Askerin görevi, "yurt dışında gelebilecek tehlikelere karşı koymak" olarak değiştirilmişti hani. Yurt içinde ki bir tehlike askerin değil, polisin görevidir. İktidarın kanunları böyle söylüyor. Görevlendirme ile olmaz bu iş.
O halde, neden asker kullanılıyor?
Asker, sınırları bile beklemeyecek, iktidarın Ala'sı böyle diyor. Sıkışınca "aman asker gelsin" mi diyorlar, yoksa işin içinde başka bir iş mi var?
Ortada bir oyun var.
Hem de oyunun Ala'sı!
Yarın bir gün askerler, insan hakları ihlalleriyle suçlanabilirler. Terörle etkin mücadele eden insanların başlarına bu iktidar neler getirdi, hep birlikte gördük daha önce.
***
İktidarın vekili Ensarioğlu "özerklik" diyor. PKK'da "Özerklik" diyor.
İktidarın Selvi'si Öcalan'la güneydoğuyu "kurtarmaktan" da söz ediyor. Bu kafalar Öcalan'ı terörü bitirmede "antibiyotik" olarak değerlendirecekler miş.
Yahu, mikrop kim o zaman?
"Öcalan gibi önemli bir kredinin çatışmalı süreçlerde tüketilmek yerine stabil ortamlarda etkin bir şekilde değerlendirilmesi düşünülüyor"muş.
Şu kafaya bakar mısın?..
Türkiye'yi Öcalan'la kurtarıyorlar!
Bunların ne dediğinden ne yaptığından, anlayana aşk olsun!
'Cemaat'le neydiler ne oldular.
İsrail ile alakalı neler söylediler, şimdi ne yaptılar?
***
Şimdi diyorlar ki, "Rus uçağını biz düşürmedik", peki kim düşürdü? "Rus uçağını vurduk" diye hava atanlar, kimlerdi o zaman?
"Talimatı biz verdik" diye yarışa girenler, hangi ülkenin çifter liderleriydiler, söyleyin!
"Uçağı vurduk, her şey üzerimize üzerimize geliyor" diye sızlanmaya başladıklarına göre, yakında Rusya konusunda da tükürdüklerini yalayacaklar.
Uçak konusunda, yeni bir "kandırıldık" itirafı ile karşı karşıya kalmamız yakın.
Adamların kamuoyu derdi yok.
"Millet ne der?" endişesi yok.
Çünkü ne verseler hazmeden bir kitle var.
Kanserli bir kitleden bahsetmiyorum, yanlış anlaşılmasın!
Halk kitlesinden bahsediyorum.
İktidarı eleştirdiğiniz için, sosyal medya üzerinden sizlere "İsrail dölü" diyen, ışın tedavilik kitleden de söz etmiyorum.
Onlar ümitsiz vaka zaten.
Neyse?
***
Aklıma ne geldi biliyor musunuz?
E, tabi nerden bileceksiniz:
O kadar, yol ve köprümüz var!
Marmaray'ımız var!
Saray'ımız var!
Üçüncü köprü ve 3'cü havalimanımız var!
Fakat "her şey üstümüze üstümüze geliyor" , niye?
Kurşun mu döktürsek acaba!
İktidarın büyük hizmetlerini çekemediler canım!..
Elemtere fiş, kemgözlere şiş!
Saray'da cinci var mı?
Olmadı işte!
Saray'da güreşçi bile var, fakat bir cinci yok!
Belki o zaman, Sabiha Gökçen'e düşen havan toplarının nerden geldiğini de çözeriz!
Rusya bize S-400'lerini çevirmiş, bizde en iyi cincilerin üfürüğünü çevirelim Rusya'ya doğru!
Cinci şart!
Saray'ın Yiğit'leri de cesaretlenir!
Terete de daha iyi atar tutarlar!
Belki Fuat Avni'yi bile bulurlar!
Sahi noldu bu Faut Avni?
1 Kasım'dan sonra, yok oldu birden. Saray'a transfer oldu da haberimiz mi yok?
***
Şuan daha büyük bir sorunumuz var!
Başkanlık?
Başkanlık gelmezse, imkanı yok işler çözülmez!
Başkan şart!
Ülkede bir başkan olursa, doğuda göç eden, yüz binler tekrar evlerine dönerler!
PKK'lılar bir tek kurşun atmaz, bir gecede ıslah olurlar. Liderleri Öcalan'la birlikte doğuyu kurtarırlar!
Ülkeye "antibiyotik" olurlar!
Başkanlık olsun, herkes zengin olur!
Asgari ücreti üç katına çıkar!
Saray akıllıların aklını seviyim!
Saray'da başka bir Türkiye görülüyor olmalı?
Önceki gün, yine muhtarlar Saray'ı şenlendirmişlerdi!
Hepsi hayran hayran bakıyorlardı, 'uzun adam'a?
Bu bakmayla "bakan" bile olurlar yakında!
'Uzun adam'a bakan "bakan" olur!
Bakıyorsun bakıyorsun, sonunda bakan oluyorsun!
Ülkenin bütün meseleleri, Saray'da bir bakmayla çözülüyor!
Saray'dan bakınca İsrail bile dost oluyor!
***
Muhtar deyip geçmemek lazım!
Şuan ülkede ikinci kuvvet sayılırlar!
Eskideydi öyle "kuvvetler ayrılığı" filan, şimdi kuvvetler birleşip "güçlü irade" çıkmış ortaya!
O irade, 20 kanaldan canlı olarak Türkiye'ye fışkırtılıyor!
Muhtarlar fışkırtma işinde, bizzat görevliler!
"Hamdolsun, belediye başkanı olduk, başbakan olduk, cumhurbaşkanı olduk" diye devam eden cümle, "seni başkan yapacağız reisss" fışkırtmasıyla, yirmi kanaldan ülkeyi suluyorlar!
Ardından gevrek gevrek bir gülme?
Öyle bir hava oluşuyor ki, Allah komşu ülkelerin uçaklarını bu türbalanstan korusun!
"Yeni Türkiye" diyorlardı da, inanmamıştık!
Hem i de yeni!..
Yeni Türkiye'nin havası NATO'ya, karası teröre teslim!