Özel yetkili “cemaat”

Bundan iki yıl önce memlekette kardeşimin işyerinde oturuyoruz. Köyümüzden bir tanıdığımız işyeri önünden geçerken, beni görünce hal hatır etmek için mecburen yanımıza oturdu.

Mecburen diyorum çünkü oturmasa ayıp olacak, otursa “cemaat” denilen malum grubun içinde etkili olduğu için eleştirilerime muhatap olacak, başına gelecekleri bile bile ortama katıldı.

Hal hatırdan sonra söz AKP’ye geldi, dedi ki “AKP ya Hocaefendiyi hep dinleyecek ya da gününü görecek!” Dedim ki “Hocaefendiniz çok istiyorsa siyasete girsin, görüş ve düşünceleri nedir millet görsün, tanısın, neden böyle illegal bir yol izleyerek sorumluluk almadan sıkıntı yaratıyor?”

Bana dedi ki; “Biz iktidarları ancak kullanırız, AKP’yi de kullanıyoruz, bundan önce de üçlü koalisyonu kullandık. Ondan öncekileri de kullandık.”

Ben de ona “Siz iktidarları kullanıyorsanız, sizi de kullanıyorlar, bunu biliyor musun?” gülerek oradan ayrılmış ve eklemişti: “ABD’siz biz bu kadar büyük bir teşkilatı kuramazdık ve yönetemezdik, bunu sizler anlayamazsınız.”

Tabi bizler bağımlı ve uşak olmayı gerçekten anlayamayız çünkü gönül ve kafa yapılarımız buna müsait değil. Ancak bunu bu millet de artık anlamıyor, gün geçtikçe sorgulamaya başlıyor, iktidarları kullanmaya alışmış ve her gelen partinin baş keserek kabul ettiği “cemaat” artık büyük bir soru işareti olmaya başladı zihinlerde.

Atlantik ötesinden “özel yetkili” olarak iktidarın üzerinde kâhyalık yapanlar, kucağında oturdukları güce asla güvenmesinler çünkü nice ona güvenenler ya ipte sallandılar yahut sallanacak günü bekliyorlar.

Eğer parti olsalar, nasıl bir yolun yolcusu oldukları ayan beyan ortaya çıkacak ve yüzyıllık “iyilik yalanı” oldukları millet tarafından görülecektir. Ancak iktidarların sırtında “kene” olarak semizleşmek ve gizlenmek varken, niçin böyle tehlikeli bir yola girsinler?

İsrail tarafından öldürülen 9 vatandaşımızın kanı yerde iken, iktidar olarak “İsrail haklı” demek başka, Pensilvanya “şakirdi” olarak “haklı” demek daha başkadır.

Özel yetkili cemaatin sözcüsü; kanalların canlı yayınlarına çıkarak, şimdiye kadar iktidara verdikleri desteği anlatıyor ve adeta koalisyon ortağı olduklarını ima ediyor. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması konusunda feveran ediyor.

“Bu mahkemeler cemaatin elinde” diyenlere karşı da, “Bu savcı ve hâkimler gelip cemaate üye mi olmuşlar?” diye soruyor. Elbette söz konusu hâkim ve savcıların cemaatin üyesi olduğunu iddia etmek hem yanlış hem de gereksiz bir tartışmadır.

Fakat icranın başı bu mahkemeleri kaldırmak istiyor, siz neden endişe ve telaş ediyorsunuz? Sizi neden ilgilendiriyor? Siz iyilik hareketi değil misiniz? Hem nasıl bir iyilik hareketidir ki, tehdit ve şantaj dolu konuşmalar yaparak bu ülkenin Başbakan’ını hedef alıyorsunuz?

“İyilik” hareketinin merkezi Haçlı seferi başlatan ABD olamaz. AKP ile aynı merkezli olmalarına rağmen, aralarındaki savaşta AKP’ye tarafımdır. İktidarın bütün yanlış icraatlarının sebebi bu sözde ‘İyilik hareketi’dir.

Sayın sözcünün “Cemaat – BBP – HAS Partisi” ile birlikte iktidara destek olduk, bundan sonra karşı dururuz” diyerek tehdit etmesi ise “Şecaat arz ederken firkatin söyler” türündendir.

Sayın Başbakan lider bir kişiliğe sahip, böyle tehditlere pabuç bırakacak insan değildir. Şayet kendileri bu tehditlere boyun eğer ise, özel yetkili bu cemaat hem kendilerini hem de ülkeyi yiyecektir. Karşı duruş sergileyerek, devletten bunlar temizlenmeli ve yapılan hatalardan dönülmelidir.

Başbakan’a dahi Ergenekoncu diyebilecek kadar azıttılar, Amerika’nın devlet içinde yapılanmasına önceden “derin devlet” denmiştir. Şimdi ise “cemaat” dendiğini unutmayalım.

Hem de “özel yetkili cemaat…”

Özel yetkili “cemaat”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön