Cenevre'de Suriye değil, Türkiye parçalanıyor!

Lozan, Türkiye'nin tapusudur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırları Lozan ile garanti altına alınmıştı.

Lozan'da İngiltere'nin  "Kürtler azınlıktır" tezine karşı, Atatürk'ün Türk heyetine çektiği, "Kürtler Müslüman'dır, dolayısıyla azınlık kabul edilemezler" telgrafı, Batı'nın hesabını bozmuştu.

Batı'nın "Kürt" hesabı ertelenmişti. Ama yüz yıl sonra, karşımıza yeniden çıktığını görüyoruz.

Atatürk, Lozan ile Batı'nın hesabını bozmuştu. Fakat pes etmediler, hep zamanını kolladılar.

Kürt, Müslüman olduğu için asli unsur olarak görülmüş ve Müslüman olanın "Türk" kabul edildiği bir anlaşmaya "Lozan" diye yazılmıştı.

Hepsi Türk olmayanlar, dolayısıyla hepsi Müslüman olmayanlar, fırsat bulduklarında hep Lozan'a çaktılar.

Çünkü Lozan ülke tapusudur, devlet çatısıdır. Hesabı olanın tapu ve çatı ile oynaması gayet doğaldır. Ama bizim sıkıntımız, müstevlilerin siyasi emellerinin, içerden tevhit olmuş yapılara kavuşmasıyladır. Sevr isim ve sıfat değiştirdi sadece.

"AB Kriterleri" adı altında, iktidar eliyle millete dayatılan "36 etnik grup" vurgusu, Müslüman- Türk kimliğini bozmak, Lozan'ı delmek içindi. Bunun bilinerek veya bilinmeyerek olmasının, bir önemi yok, ne yazık ki. Yani birilerinin "ayyaş" ve "dinsiz" dedikleri, Müslüman olan herkesi  "Türk" saymayı, devletin bekası için şart görmüşken, bu çok "dinli" beyler, koltukları için milleti 36 parçaya bölmeyi "hak vermek" olarak açıkladılar.

Biz Lozan'a İngiliz'in çatmasını beklerdik ama çatma işi bu iktidarın püsküllü tarihçilerine nasip oldu. Püsküllünün  "Lozan Hezimettir" iddiası, gerçekten de Batı için büyük bir hezimettir.

Ateşleri bundan?

"Sevr'i öven, Lozan'ı yeren" püsküllü, BOP'un İslam dünyası için bir nimet olduğunu iddia edecek kadar, zıvanadan çıkmıştı.

"Türklük" boşuna ayaklar altına alınmadı!

"T.C" ibaresi levhalarda boşuna silinmedi!

"Türk diye bir ırk yok" diye "danışman" etiketli tipler, boşuna ötmediler!

Türk'ten Öcalan'ı,  "Paşa" yapmayı boşuna teklif etmediler.

Tüm bunlar Lozan'ı delmek içinde.

Hatta ülke içinde açılan on binlerce kiliseler, hiç ihtiyaç olmadığı halde Yeşilköy'e bile kilise yapmak ve Sümela'yı ayine açmak, Lozan delici icraatlardı.

Türkiye "Leyla-Erdoğan" görüşmesi ile meşgul edilirken, "Kürtler Lozan'da kaybetti ama Cenevre'de kazandılar" dediler. Lozan'ı içerden delme işleri tamamlanmış, sıra dışarıdan delmeye gelmiş de, hiç haberimiz yok!

"Cenevre nire, Lozan nire" demeyin sakın!

PYD Cenevre'ye çağrıldı, çağrılmadı, tartışırken; birileri ağzında ki baklayı çıkarıverdi.

Demek ki PYD, Suriye'nin Kuzeyi meselesi değilmiş.

Demek ki mesele Suriye'nin parçalanışı değilmiş.

Şimdi püsküllülere kına lazım mı acaba!

Şu Müslim var ya, Müslim!..

PYD'nin lideri Müslim?

Sizce İstanbul'a kaç kere geldi?

Davutoğlu Ahmet ile kaç kere görüştüler?

"Fırat'ın batısı" diye "Kiziroğlu" çekmesine sakın aldanmayın!

Bu millet yakında, "bana şu Davutoğlu'nu getirin" diyecek ama iş işten geçecek.

Bütün bir Suriye olsaydı, Müslim'i kim ne yapardı şimdi? Suriye'yi bu hale getirenlerin, "Fırat'ın batısı" diye çizdikleri sarı çizgiyi kimseler, kale almaz.

Ve o Müslim, "bizim masada olmamamızda Türkiye'nin bir etkisi yok" dedi. Bence de yok. Masada yeri olmayanın, masada şu veya bunun olması, olmaması konusunda söz hakkı olabilir mi?

Belli ki, karar vericilerin anlaşamadıkları konular var. Ama bir şey de anlaştıkları kesin: Türkiye'nin parçalanması?

Görünüşte Suriye ama gerçekte Türkiye!

Geçen yüzyıl Osmanlı'nın parçalanışı ile geçmişti, bu yüz yıl da Türkiye'nin parçalanışı ile geçecek.

Türkiye'nin işini içerde "açılım" ve "müzakere" ile dışarıda Cenevre ile

Bitirecekler. Prof. Dr. Haydar Baş'ın yeni yıl değerlendirmesinde "2016, bazı taşların yerinden çıktığı yıl olacak" tespitini iyi hatırlayalım.

Türk devleti, "Sevr'i öven, Lozan'a yeren" bir anlayış tarafından ele geçirilileli çok oldu.

Seçimle tabi!

Millette kandırılarak, oylarıyla Sevr'in yanında Lozan'ın karşısında oldu. Şimdi bu sonuç, hiç de sürpriz değil.

Cenevre'de bir masa var ama o masada, Suriye değil, Türkiye parçalanıyor haberiniz olsun.

Cenevre'de Suriye değil, Türkiye parçalanıyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön