Saldırıyı, PKK'nın TAK'ı üstlendi.
Basit birkaç sorum olacak:
PKK'nın merkezi nere?
Kandil.
Kandil nerede?
Barzanistan'da.
Barzanistan'ın başında kim var?
Adından belli, Barzani?
OHAL'de, "Barzani ile gurur duyanlar kimlerdi?" demeye lüzum yok!
Neyse sorum bitmedi:
Barzani'yi kim büyüttü?
Türkiye!
Kim koruyor?
ABD adına, Türkiye!
Barzani şu günler ne yapıyor?
Yanında Carter var, "bağımsızlık" ilan etmeye hazırlanıyor.
Kandil'e operasyonu dillendirmiyoruz bile peki İHA'larımız yok mu? Hem de silahlı İHA'larımız var. İHA'ların yazılımlarında Kandil'e gitmemek mi var?
Kandil'de uçmaları yasak mı?
Neyse ya, başka sorum yok, sanık sizin!
Bilmiyorum ki;
Yanan canlara mı ağlayalım, oynanan oyunlara mı?
Yoksa saklanan gerçeklere mi?
Siz istediğinize yanın ama ateş düştüğü yeri yaktı, her zamanki gibi.
Genç kadınlar dul kaldı.
Çocuklar babasız?
Analar, babalar, gözlerinde kan yerine, artık gözyaşları akıtıyorlar.
Allah'ım, sen sabır ver!
Sen dayanma gücü ver!
Birkaç nutuktan sonra, tartışmalar kaldığı yerden devam ediyor ya, bu daha da kahredici? İşte buna sabır, daha da zor. Canlar giderken, işi "başkanlığa tehdit" görenleri de, Allah'ım sana havale ettik!
Ne diyelim;
" Ölüsü olan bir gün ağlar, delisi, olan her gün ağlar" demişler. Her gün ağlıyoruz. Hem ölülerimiz var, hem delilerimiz.
"Her şey İsrail için" yapılırken, İsrail'le "dostuz". Aldığımız bütün darbeler ABD'yi gösterirken, halen NATO üyeliğiyle övünüyoruz. Üstler ABD'nin emrinde olmaya devam ediyor. ABD, PYD'ye ağır silahlar vermeye devam ederken, biz birlikte Esad'ı devirmeye gittik!
Terör, nasıl bitsin?
Terör, nasıl dursun?
Terörü bitirmek veya durdurmak için kimlerden, hangi tezleri dinledik?
Bir devletin terör bataklığını sonlandırmak için, ülke insanından hiç mi tez ve görüş almaya ihtiyacı olmaz. "Şehitliğin üstün bir makam olduğunu" bırakında hocalar konuşsun. Teröre lanet etme işini lütfen vatandaşa bırakın!
İktidarlar farklı şeyler konuşmak zorundalar. Devlet adamları cenazeler başında ağlamak yerine, Kur'an okumak yerine, terörü bitirme işine odaklanmalılar.
Ölmenin "güzel" olduğunu kimse bize anlatmasın.
Artık yeter!
Hem madem;
Ölmek güzel de sizler niye yaşarsınız!
Kimse ölmesin kardeşim!
Ne asker, ne polis ne vatandaş, hiç kimse?
Devletlerin varlık nedeni yaşatmak ya!
Ölümlerin üstüne bir "şehitlik" örtüsü örtükçe, daha çok evladımız ölecek.
Madem öyle;
Şehitlik hakkımızı ABD'yi kovmada kullanalım. İncirlik'i yeniden vatan yapma da kullanalım. Kandil'i dağıtmada kullanalım. Büyük İsrail'i başlarına yıkmada kullanalım?
Var mısınız?
Ey kefenciler, ey şehitçiler!
Şehitlik sektöre dönüştürülmeyecek kadar kutsal bir kavram. Kimse tekeline alamaz. Kimse küresel projelerin gerçekleşmesinde susturma aracı olarak kullanamaz.
Büyük İsrail için Irak'ı yıkmalarına yardım et, üslerini ver, Irak'ı böl, içinden bir "Kuzey Irak" çıksın, bu Kuzey Irak'ı sen imar et, bedava elektrik bağla!..
Sonra, meşru Suriye devletinin yıkılmasında görevler al, Suriye içinden bir "Kuzey Suriye" çıksın, bu "Kuzey Suriye" ile ABD "stratejik ortak" olsun, sen üslerini ABD'ye aç, bunlara silah dahil her şeyi İncirlik'ten kalkan uçaklarla atsınlar, "ortağın ben miyim PYD mi?" diye göz boya ve ondan sonra da, iki taraftan PKK ile sarılmış bir "Yeni Türkiye" yarat!
Bütün bunlardan sonra, şehitliğin yüce bir makam olduğunu lütfen sizler anlatmayın!
Kusacağım bak!
Toplumun aklıyla daha fazla dalga geçmeyin!
Allah şehitlerimize rahmet eylesin, yakınlarına sabırlar versin tekrar.