Kapandan çıkma dileğiyle!

Zifiri karanlığın, dibindeyiz!

Şokların birini atlatamadan ikincisi, üçüncüsü geliyor. Rus elçisine menfur saldırıyı ne kadar konuşabildik mesela? Akşam katil "polis"in cinayeti konuşulurken, ekranda beliren "SON DAKİKA" yazısı, yine yürekleri yaktı.

Bu yazı yazıldığı zaman şehit sayısı 14'tü. Günlük değil, şehit rakamları artık saat saat değişiyor. "Dolar kaç oldu?" sorusu kadar, "şehit sayısı kaç oldu!" demek de, o kadar normalleşti ne yazık ki.

Ailelerinin yere göğe sığdıramadığı koç yiğitler, sadece sayılara sığdırılıyor. Oysa bu canların, canları var. Bu canların toprağı ısıtan kanları var. Aileleri ve sevdikleri var. Her biri kâinat çapında, hazreti insan?

 "Askerdir, devlet onlara ölmeleri için para ödüyor" hastalıklı zihniyeti tekrar kınıyorum. Haklısınız. Bu acılı günde, böyle kirli sözleri hatırlatmak doğru değil ama ciğerimiz yanıyor.

Küresel güçlerin kirli savaşı canlarımızı yakınca, söylenmiş kirli sözler de uygulanmış kirli politikalar da hatırlanıyor işte?

Geriye ket vuruyoruz böyle!

Seçmen, ah, seçmen!

Sana ne denir ki, bilmiyorum. Kaç kez dedim esnaf gezilerimde, "oylarımızla bugün kurtaracağımız ülkemizi, gün gelir canlarımızla kurtaramayız, ne olur dinleyin!" diye?

"Haydar Baş'a kulak verin!" diye adeta yalvardık?

Bütün bu kan ve gözyaşında, sorumsuzluğun var, biliyor musun? "Türkiye kötüye" gidiyor dedikçe, "yol, köprü" deyip durdun!

Köprüyü müsait yere götür diyeceğim, taşınmaz!

Şimdi o yollarda şehitler taşınıyor, o köprüler "şehitler köprüsü" diye anılıyor.

Yaptığını beğendin mi!

Memnun musun, sonuçtan!

Biz Gülen'e "ajan" dedikçe lafı ağzımıza tıktın!

Şeytana uyan günah ve haram işler, Gülen'e uyan darbe ve suikast yapar, bunu şimdi görsen ne olur!

Suriye konusunu hiç açmayayım!

Bak neler yazmışım, oku bir zahmet, 2011'den beri!

Prof Dr. Haydar Baş'tan ne kadar uyarı duyduysam âcizane yazmaya çalıştım. Baş kadro üzerine düşeni yaptı. Uyarma adına, onca imkânsızlıklara rağmen, tam bir vatan müdafaası yaptı ve yapmaya devam ediyor.

Bugün gelinen bu noktada suçlu aramıyor, yine çözümleri sunuyoruz. Suçlu arama zamanı değil, birlik zamanı. Ama az çakmazsam, yapamıyorum.İçim yanıyor!

Acaba "Esad'ı indirme" işine Türkiye girmeseydi, bugün böyle bir Suriye olur muydu?

Asla.

Esat ile komşu olmak istemedik ABD bize, IŞİD'ı ve PYD'yi gönderdi!

İyi komşuluk nasıl olsun?

Yılanlarla komşu mu olunur!

Şimdi sınırda mecburen, yılan avlıyoruz!

Yılanlar da sokuyor tabi.

Var mısınız yılanın yuvasını dağıtmaya?

İktidar var olduğunu, İran-Rusya-Türkiye zirvesinde zaten gösterdi Moskova'dan. Şimdi gereğini hızlıca yapacak. Meşru Suriye devletine yardım edecek, Mehmetleri bu bataklıktan çekecek.

Özgür Suriye Ordusu ile değil meşru Suriye Ordusu ile bu işi götürecek. O zaman, bakın yılanın yumurtası bile kalır mı? Ulusal güvenliğimiz, bütün bir Suriye ve bütün bir Irak'ı zorunlu kılıyor.

Aksi takdirde, şehit adı vermedik ne köprü kalır memlekette, ne de tünel?

Allah aşkına, bir yerden bir yere giderken, kaç şehit durağından geçiyoruz, hiç saydınız mı?

Allah etmesin ama övünerek açtığımız Avrasya Tüneli bakalım ne kadar bu isimle anılacak. 31 Aralık'a kadar geliri 15 Temmuz Şehitleri yakınlarına aktarılacak, "dolarlı" tünel, 1 Ocak'tan sonra dev küresel firmaların kasalarını dolduracak.

Devlet, Osman Gazi Köprüsü için 10,3 milyar garanti verdi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü için, 9,6 milyar dolar garanti verdi. Avrasya tüneli en az bu rakamların yüzde elli fazlası?

Demem o ki, köprü, yol, tünel, şehitlerin gelmesine engel olmadı, olamadı. Demek bizi biri köprüyle, yolla, kandırdı. Şimdi yollara, köprülere, tünellere, sokak ve hatta duraklara şehit adı vermeye devam ediyoruz:

Şehitler köprüsü!

Şehitler tepesi!

Şehitler caddesi!

Şehitler durağı!

Şehitler sokağı!

Artık yeter!

Allah'ım yeter!

Bu gidişle, şehit isimleri apartmanlara verilecek. Her apartman birer şehit adıyla anılacak? Allah muhafaza?

Ağır bedeller ödesek de, sonunda Batı'nın "dost" olmadığını, millet ve devlet olarak görmemiz, çok önemli bir gelişme?

Devlet ve millet olarak bu kapandan çıkma dileğiyle?

Kapandan çıkma dileğiyle!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön