O kadar kandırılıyoruz ki, kandırılmadık hiçbir alan kalmadı diyebiliriz. Siyaset, ekonomi, din, aklınıza ne gelirse, bütün konularda kandırılıyoruz.
AB konusunda uzunca bir süre kandırıldık. ABD ve NATO konusunda nerdeyse 60 yıldır kandırılıyoruz ve halen kandırılmaya devam ediyoruz. Ekonomi alanında hele, aman Allah'ım!..
Ne siz sorun ne ben söyleyeyim!
"Para basarsan enflasyon olur" yalanı öyle tutmuş ki, "Türkiye'de kaynak yok" yalanı bile o kadar tutmadı. "Madenler Lozan'da verildi!" yeni yetme yalanı yok mu, iflahımızı kuruttu!
Yabancılar madenleri taşı toprağı ile gemilere yükleyip götürüyor, bunu görüyor ve yine "maden yok" diyor. "Yok" diye diye Allah yok etti!
Şimdi ABD'nin doları karşısında titriyor herkes.
Ne diyelim, bu kandırılmadan da öte ama kalsın!
Din konusunda kandırılmaya, hiç girmeyelim, çıkamayız!
Şöyle günlük konulardan gidelim!
Hangi birini sayalım kardeşim!
Mesela Suriye'de ta başından beri kandırılıyoruz. 5 yıldır "kara" dediğimize şimdi "ak" demeye hazırlanıyoruz, iyi mi!.. "Kalleş" dediğimize, "kardeş" demek üzereyiz, farkındasınız değil mi?
Düşman dediğimize "dost", dost dediklerimize "düşman" diyoruz. İsrail düşmandı, şimdi "dost" oldu!
Vay anam vay!
İsrail gibi "dostu" olan, düşmanı neylesin!
Rusya "düşmandı", şimdi dost hatta "müttefik" olduk. Bu Atlarla Moskova'da akşam namazı kılmaya gidenler bile vardı. Anlayacağınız dönme dolap gibi dönüyoruz!
Ne dediğimizi, ne yaptığımızı, dünyada anlamıyor, bizde. İleri de "Barzani" ve "ÖSO" "düşman" ilan edilecek, demedi demeyin!
Daha ilerimiz olursa, yine söylerim!
Kimse sözümüze güvenmiyor, bizlere inanmıyor. İran ve Rusya ile üçlü ittifak kurduk, Suriye konusunda bir anlaşmaya vardık ama hala, İran ve Rusya'nın Suriye'de "terör grubu" dediğine, biz "ordu" demeye devam ediyoruz.
U dönüşlerimiz bile normal değil!
Allah bu dönüşlerde, Mehmet'i korusun!
Şiilerin İslam dışı olduğu yalanı şu günler o kadar pompalanıyor ki, ajan aramaya lüzum yok. Bölgede bir Şii-Sünni savaşı için ekranlarda fit verenlere iyi bakın, yeter.
Eskiden "nurcu evlerin abisi" olarak bilinen bi çatlak veya çıtlak, Yahudi ve Hıristiyanları temize çıkarırken, Şiileri yerin dibine sokuyor yalan ve iftiralarıyla. Allah ıslah etsin!
Allah'ı bile dinlemiyorlar!
"Allah Müslümanlar Kardeştir" diyor bunlar, Müslüman'dan başka herkes "kardeş" diyorlar. Şiilerin inanç olarak biz Sünnilerden eksiği yok, fazlaları var. Bu kardeşlerimize iman gözüyle bakıp eksiğimizi tamamlamamız gerekir.
Vatsaptan bana gelen bir uyarı notunu paylaşmak istiyorum. Notun altında Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç adı yazıyor. Sayın Kılıç'a ait olup olmadığını bilmiyorum ama yaşadığı olayı paylaştığı için köşeme taşıdım. Olduğu gibi yayınlıyorum:
"Vazifem gereği sekiz yılı aşkın bir süredir İstanbul ve Tahran arasında gidip gelen birisiyim. Ayın yarısı orada yarısı burada gibi. İstanbul'daki evimde izlediğim televizyon kanallarında Suriye rejiminin bombaladığı okulda parçalanan çocukların görüntülerini görüyor ardından yorumcuların o Sünni çocukları vahşice katledenler üzerine yaptıkları yorumları izliyorum. Bir Sünni Türk olarak lanet olsun bu vahşete diyorum.
Sonra Tahran'a gidiyorum. Bu sefer orada akşam haberlerini izliyorum. El-Kaide veyahut İŞİD benzeri Sünnilerin (?) yakaladıkları Şiileri nasıl işkence ile öldürdüklerini izliyorum (sansürsüz). Canlı canlı kalbini sökmelerden tutunuz ateşte kızarta kızarta yakarak öldürmelere kadar. Kurbanların yalvarmaları, çığlıkları tüylerimi diken diken ediyor. Bir İranlı ve de bir Şii olarak bunları izlesem ne yapardım diye empati kurmaya çalışıyorum. Çıldırıyorum ve aynı laneti burada da haykırıyorum. Buna kalp mi dayanır, asab mı dayanır? Bu karşılıklı ekran okumalarımdan vereceğim örneklerin sayısını yüzlere çıkarabilirim.
Ama dostlar durun bir dakika, ortada bir gariplik var.
"Kandırılıyor " u açmak istiyorum. Manipüle ediliyoruz. Yani haber ajanslarını ve medyayı elinde tutan siyonist akıl, bilinçli bir şekilde her iki tarafı da birbirine karşı kışkırtıyor.
KANDIRILIYORUZ! Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç