Yine terör, yine saldırı?
2016 terör saldırılarıyla geçti.
2017'ye terör saldırılarıyla girdik.
Yeni yıla giriş kanla oldu, inşallah çıkış kansız olur. Temenniden başka bir şey gelmiyor elde. Belli ki, çok daha karanlık günler bizi bekliyor. Rusya gibi bir ülke tüm Batı'yı tek başına karşısına almışken, ülke içinde hiçbir terör olayı olmuyor.
Rusya ile Türkiye bir mi diyeceksiniz, tabi ki bir değil ancak devlet önlem alır. Bizim şuanda bile sınırdan sığınmacı mı giriyor, terörist mi, belli değil. Rusya'ya gittiğinizde havaalanından itibaren peşinize ajanlar takılır, siz dönene kadar takip ederler.
Putin başta olmak üzere devletin başındakilerin hemen hepsi KGB'li, bizimkiler ise İBB'li? Çöp kovalayanlarla, terör kovalayanlar, elbette aynı olmazlar. Ancak bizim de büyük bir devlet tecrübemiz var. Fakat bu tecrübeden istifade etme imkânı bırakmadılar ki, devletin pestilini çıkardılar.
Eleştiri değil, tespit yapıyorum.
"Reina'ya saldırı yaşam tarzına saldırı" şeklinde yorumları doğru bulmuyorum. Zaten terörün hedeflerinden biri de bu bence. Irak'ta bir Şii camisine saldırı, bir Sünni camisine saldırının hedefi ne ise Reina'ya saldırı da odur.
Reina'ya saldırı ile camiye saldırı aynı şeydir!
Buna benzer saldırılar, bundan sonra çok olacaktır. Alevilere ait kahvehane, Cemevi veya Sünnilere ait mekânlara ve camilere saldırılar mümkün. Hataları konuşma zamanı değil ama doğruler tespit yapmadan da, bu saldırılardan kurtulamayız.
Mesela Türkiye'den ne kadar IŞİD'e katılmış insan var, bu tespit hiç yapıldı mı? Veya IŞİD denilen bu örgütün Türkiye yapılanmasının üzerine gidildi mi, yahut gidiliyor mu?
FETÖ üstüne gidiliyor bunu duyuyoruz da, IŞİD'i neden duymuyoruz?
IŞİD, hep sınır dışında mı yani?
İçimizdeki IŞİD, ya "sarık" ve "cübbe" ile şimdilik örtülmüşse?
Dün, Gülen konusunda bu uyarıları yaptığımızda bizlere "Hocaefendi'ye laf yok!" , "hizmet hareketini kıskanıyorsunuz!" diyenler, şimdi Gülen'e, "FETÖ" diyorlar. Korkarım ki yarın da bu uyarılarımızda haklı çıkarız.
Ekranlarda, "Şiiler sapık!" veya "Şiiler İslam dışı" diyen zihniyetler, IŞİD ile aynı düşünmüyorlar mı? Fark ne? IŞİD eline silah almış, bunlarsa şimdilik "Cübbe" giymiş, "sarık" takmışlar. Bir devlet, terörün elbisesine değil, zihniyetine bakar.
Bizim dinimiz İslam, "senin dinin sana, benim dinim bana" ve "dinde zorlama yok" derken, sarık cübbe takmış "dinci" zorbalar hangi dini temsilen, insanları yargılıyorlar? Kimden cesaret alıyorlar?
İşte devletin bir mezhebinin veya dininin olmaması neden önemli, anladık mı acaba?
Devlet;
Cennete girmez.
Oruç tutmaz.
Hacca gitmez.
Ancak insanların bir dini, mezhebi olur. "İslami devlet" veya "İslami hükümet" olmaz, bunu artık herkesin anlaması lazım. Çünkü İslam, bir hükümet veya devlete inmedi. Direk insana indi. Allah'ın seçilmiş kulu Hz. Muhammed'e indi.
"Siyasal İslam" ve "Radikal İslam" ABD'ye ait fason İslam'lardır. Allah'ın dini olan İslam değil. İktidar bugün FETÖ üzerine giderek, eğer FETÖ'nün doğum evi, Ilımlı İslam'ı es geçerse, bataklığı görmeyip sinek avlamış olur.
Ilımlı İslam, Gülen eliyle bu iktidarın politikası haline getirildi. Şimdi FETÖ ile mücadele edilirken bile, "Ilımlı İslam", "diyalog ve hoşgörü" örtüsüyle varlığını devam ettiriyor. İktidar, diyanet gibi bir imkâna sahip? Hiç mi elinden bir şey gelmez.
Vatandaşlarımızı ve gençlerimizi; "Ilımlı", "Radikal" ve "Siyasal İslam" zehirlerine karşı ancak "Ehl-i Beyt İslam" panzehiri ile koruyabiliriz.
İktidara bunları kendimiz söylüyor, kendimiz dinliyoruz. Bu ülkede Batı'nın açtığı bütün terör bataklıklarını, fikri, zikri ve ekonomi olarak kurutacak, tek bir el var. O eli tutmadan, emin olun başaramazsınız.
O eli tutalım?
O el bizi, Nuh'un gemisine çekiyor. ABD İslam'ına değil, Peygamber İslam'ına taşıyor. "Reina saldırısının arkasında ABD var" demek yetmez. "Radikal, siyasal" ve Ilımlı İslam'ın önündeki ABD'yi göreceksiniz!
Görmek yetmez, gerekeni yapacaksınız!
Kendi nefsini düşman gören İslam anlayışı yerine, karşısındakini düşman görme anlayışına "İslam" diyen zihniyeti, ayırt edeceksiniz.
Aslan ve geyiği bir kucakta tutan Hacıbektaş bizde iken, Allah aşkından dönen Mevlana, Yunus bizde iken, "Müslüman'ımız" neden bu kadar karışık, kuruşuk!
Bu İslam olmayan İslam'ı, bize kim veya kimler getirdi?
Bir muhasebe zamanı geldi ve geçti bile…
Terörist veya teröristler arapça konuştuğu için bunları anlatmadım. İktidara bir yumuşak karından bahsediyorum. A'dan Z'ye bu iktidar hem kendi değişmeli, hem iç ve dış politikasını değiştirmeli.
Reina'ya saldırı bizi uyandırmalı…
Içimizdeki IŞİD acilen görülmeli!